Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremin etkilediği Malatya'da Afet Koordinasyon Merkezi'nde gerçekleştirilen değerlendirme toplantısına katıldı, yetkililerden bilgi aldı.

Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Bilgin, bölgenin depremin ardından bir de sel afetiyle karşı karşıya kaldığına işaret etti.

Yaraların sarılması noktasında tüm adımların hızlı bir şekilde atılmaya devam edildiğini dile getiren Bilgin, depremin büyük bir felaket olduğunu vurguladı. Bilgin, şöyle devam etti:

"Bu felaketin meydana getirdiği sorunları aşmak için Türk devleti elinden gelen her şeyi yapıyor. İlk aşamada kurtarma faaliyetleri...Sonra kurtarılan insanları, depremzedeleri bölgede kalacaklarsa onların kalabilecekleri, yaşayacakları çadırları, çadır kentleri, arkasından konteyner kentleri, arkasından yeni hayat alanlarının planlanarak inşaatların bir an önce başlatılması konusunda bir çalışma yapılıyor. Bu çalışmalar çok hızlı bir şekilde devam ediyor. Birçok yerde temel atma sürecine girilmiştir. Dolasıyla Türk devletinin bu felaket karşısında milletin hizmetinde olduğunu Türk kamuoyu biliyor. Bu konuda da elimizden gelen her türlü çabayı sarf ediyoruz. Sarf etmeye de devam edeceğiz."

Çalışma hayatının, normalleşme için önemli bir gösterge olduğunu düşündüklerini, üretim faaliyetlerinin başlaması için üzerlerine düşen her görevi yerine getireceklerini anlatan Bakan Bilgin, şöyle konuştu:

"Esnafların ticaret hayatlarının canlanması konusunda da bizim üzerimize düşen her görevi yerine getireceğiz, her sorunu çözeceğiz. Zaten deprem olur olmaz bölgede biz SGK üzerinde yani ilaç katılım payını, doktor katılım payını depremzedelerden bunları kaldırmıştık. Bundan sonra da hemen devreye kısa çalışma ödeneğini, nakdi ücret desteğini sunduk. İşletmelerin kendileri üretim faaliyetlerine devam edememe ya da pazarlarını kaybetme ya da sorun yaşama durumlarında onun şartlarını biliyorlar. Bizim İŞKUR'dan ve kurumlarımızdan zaten kendilerine iletiliyor. Bu imkanları doğrudan doğruya çalışma hayatının istifade etmesi için onların önüne koyduk. Müracaatlar başladı, ödemeler yapılıyor."

İKİNCİ 25 BİN İSTİHDAM PAKETİNİ DE AÇACAĞIZ"

Bilgin, bölgedeki en önemli problemin istihdam problemi olduğuna dikkati çekerek, "Gelir kaybına maruz kalmış olan ailelerin gelir sahibi yapılması. Bu konuda da ilk aşamada 25 bin yeni istihdam gerçekleştirdik. Vali beylerin organizasyonuyla yürüyor bu istihdam. Geliri olmayan aileler tespit edilerek, ikinci 25 bini de bölgede uygulamaya sokacağız. İkinci 25 bin istihdam paketini de açacağız. Dolayısıyla bölgemizin normalleşmesi, ekonomik hayatın normale geçmesi, yeniden başlangıcı teşvik edecek bütün tedbirleri alıyoruz. Bu konuda da hiçbir sınır tanımadan her ihtiyacı karşılamak bizim görevimiz." ifadelerini kullandı.

Emeklilikte yaşa takılanlarla (EYT) ilgili problemin çözüldüğünü de anımsatan Bilgin, şunları kaydetti:

"Bu sorun Türkiye'nin 20 yılı aşkın süredir karşılaştığı bir konuydu. Bu çözüldü fakat bunun sevinci buruk bir sevince dönüştü. Bölgemizde de EYT ya da diğer normal aşamalardan geçerek emekli olmak isteyen vatandaşlarımızın bu taleplerini karşılıyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumunun çalışmaları devam ediyor. Bu konuda kimsenin herhangi bir hak kaybı olmayacaktır. Bunun bilinmesini isterim."

"SON AŞAMAYA GETİRDİK"

Bakan Bilgin, Malatya'daki temasları kapsamında 1. OSB'de bir cam fabrikasında sanayicilerle buluştu. Bakan Bilgin, burada sanayicilerin, üretimin artırılmasına ve işçilerin durumuna yönelik taleplerini dinledi.

Bakan Bilgin, yaptığı konuşmada, depremlerin sanayi kuruluşlarına da tahribat verdiğini, yeni sorunların ortaya çıktığını, depremin acılarını hafifletmenin yolunun ise dayanışmadan geçtiğini söyledi.

Üretimin başlamasının hayatı da normalleştireceğini söyleyen Bilgin, şöyle konuştu:

"İlk aşamadaki sorun, iş gücü kaybı. Yani çalışan insanların, iş gücümüzün başka şehirlere gitmesi ve üretimin ihtiyaç duyduğu emeği organize edememesi. Bu konuda bizim zaten bir hazırlığımız var, onu çeşitli vesilelerle duyurdum. Çalışanlarınızın aldığı asgari ücretin üstünde onlara bir destek vermek. Bu, işveren sigorta priminin doğrudan doğruya devlet tarafından karşılanarak işverenin verdiği payın işçi maaşına, işin ücretine eklenmesi. Bu çalışmamızı son aşamaya getirdik. İlgili kuruluşlarla, Maliyeyle, diğer kurumlarla bitirdikten sonra kamuoyuyla paylaşacağız."

Kısa çalışma ödeneğinin de devreye sokulduğuna değinen Bilgin, bunun iş organize etme kabiliyetinin ve bölgeden emeğin uzaklaşmasının önüne geçilmesinde katkısının bulunduğunu dile getirdi.