Türkiye'deki Çeçen muhaliflere yönelik suikast arayışında olan 6 kişilik Rus casusluk şebekesine yönelik soruşturmanın yeni ayrıntılarına ulaşıldı. MİT ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın koordineli şekilde gerçekleştirdiği operasyonda elde edilen bilgilere göre, Türkiye'de yaşayan muhalif Çeçen vatandaşlar, peşlerinde olan kişileri deşifre etmek için ağustosta 'Security Turkey' isimli bir Telegram grubu kurdu.

Sabah gazetesinden Nazif Karaman'ın haberine göre, suikast şebekesi, Çeçen muhaliflerin grubuna sızdı. Çeçen muhaliflerin hesap üzerinden yaptıkları paylaşımlar, casusların da dikkatini çekti. 16 Aralık 2020'den beri Türkiye'de olan Çeçen kökenli Rusya vatandaşı Bislan Rasaev deşifre olmaktan korkunca, Çeçen muhaliflere yönelik İstanbul'da eylem arayışı için harekete geçti. Security Turkey hesabı, Türkiye'deki Çeçen muhaliflerin can güvenliği için MİT'in de radarındaydı.

İKİ CASUS DAHA ÇIKTI

MİT'in radarına giren Çeçen muhaliflere yönelik suikast arayışında olan 6 kişilik casusluk şebekesinin bağlantılı olduğu isimlerin de ortaya çıkması, kamuoyuna yansımayan 2 Rus casusun akıbetini de gün yüzüne çıkardı. Tespitlere göre; Çeçen muhalifleri infaz etme planı yapan şebeke lideri Bislan Rasaev, Antalya'daki araştırmalarında Said Magamed Abdulaev isimli bir kişiden de yararlandı. Bu ismin, geçen martta, 'Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme' suçundan tutuklanan Khamzat Dokuev ve Badrudin Kımaev'in Antalya'daki araştırmalarında yararlandığı isim olduğu tespit edildi.

İKİ SEYAHATE İKİ KORUMA

Edinilen bilgilere göre Rasaev'e Antalya-İstanbul arasındaki gidiş dönüş seyahatlerinde silahlı koruma olarak Amir Yusupov(27) ve Rus vatandaşı Ravshan Akhmedov(48) eşlik etti. Bu iki şüpheli operasyonda gözaltına alınıp tutuklandı. Sorgulanan 6 şüpheli verdikleri ifadelerde ise, iş adamı olduklarını ve Türkiye'de bir süredir iş kurmak ve ticaret yapmak için bulunduklarını öne sürdüler. Rasaev ifadesinde; hedefindeki 'Abdülhakim' isimli Çeçen muhalifi tanıdığını ve aralarında şahsi bir anlaşmazlık olduğunu söyledi. Suikast talimatı aldığı iki isimden Adam Delimkhanov'la herhangi bir bağlantısı olmadığını söyleyen Rasaev, Kazbek Dukuzov'u ise kendisine bir sorunu çözmede yardımcı olması nedeniyle tanıdığını aktardı.

DELİMKHANOV VE DOKUZOV'LA GÖRÜNTÜLÜ GÖRÜŞTÜ

6 casustan Ravshan Akhmedov ise ifadesinde, Bislan Rasaev'in Türkiye'de yaşayan muhalif Çeçenlerle arasında sorun olduğunu doğruladı. Akhmedov, "Bislan'ın, Çeçenistan ve Rusya'da tanınan Adam Delimkhanov ve Kazbek Dokuzov ile görüntülü görüştüğünü gördüm. Bislan'ın Türkiye'de yaşayan muhalif Çeçenlerle arasında sorun vardı" dedi.

SÖZDE TİCARİ FAALİYET

Savcılığın tespitlerine göre Akhmedov ile Rasaev arasında olduğu iddia edilen ticari faaliyetlere dair ortada ticari bir faaliyet olarak nitelendirilebilecek bir herhangi bir sözleşme bulunamadı. Telefonundan çıkan para, çok sayıda kimlik ve pasaport fotoğraflarına ilişkin herhangi bir açıklama yapamadı. İfadeleri suçtan kurtulmaya yönelik bulundu. Şüphelilere silah temin eden DEAŞ üyeliğinden ceza alan 'Ebubekir' kod isimli Abdula Abdulaev'in evinde yapılan incelemelerde banyo tavanına gizlenmiş bir şekilde lazer ve susturucu takılı ruhsatsız tabancayı ise daha önce kendisini takip eden şahıslarla aralarında yaşanan boğuşma sırasında ele geçirdiğini öne sürdü. Abdulaev ifadesinde diğer şahısları tanımadığını iddia etti.

ÇELİŞKİLİ İFADELER

Şüphelilerin dijitallerinden çıkan görseller hakkında, ele geçirilen silahların ne şekilde ne zaman ve nasıl temin edildiği gibi sorulara, hayatın olağan akışına uygun olmayan çelişkili ifadelerde bulundular. İfadelerinde ayrıca meşgul olduklarını ifade ettikleri işlerle ve sosyal durumlarıyla bağdaşmayan açıklamalarda da bulunan şüpheliler, Türkiye'de neden bulunduklarını izah edemedi.