Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Rusya-Ukrayna savaşı ve bunun AB'ye olası etkileri hakkında blog yazısı yayımladı.

Savaşın, binlerce can kaybı ile birlikte küresel ekonomiye de önemli ölçüde zarar verdiğini ifade eden Borrell, AB liderlerinin Avrupa'nın ekonomik direncini artırmak, Rusya'dan enerji ithalatını azaltmak ve savunmayı güçlendirmek konularında uzlaştıklarını belirtti.

Borrell, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in başlattığı savaş nedeniyle Rus ekonomisinin de olumsuz etkilendiğini anımsatarak, rublenin değerinin yarısını kaybettiğini ve enflasyonun hızla yükseldiğini kaydetti.

Moskova borsasının kapalı olduğunu, birçok uluslararası şirketin ülkeyi terk ettiğini hatırlatan Borrell, "Rusya ekonomisinin bu yıl en az yüzde 15 küçülmesi bekleniyor. Zayıflamış ve izole edilmiş Rusya'nın gelecekte Çin'e çok bağımlı hale gelme riski bulunuyor." değerlendirmesinde bulundu.

Borrell, savaşın Avrupa'da da önemli etkileri olduğuna dikkati çekerek, enerji başta olmak üzere fiyatların arttığını ve bu artışın devam edeceğini ifade etti.

AB'nin savaşı durdurmak için bedel ödemeyi kabul etmesi gerektiğine işaret eden Borrell, "Güvenliğimizin ve demokrasimizin geleceği buna bağlı. Ödenecek bedel özgürlüğün karşılığıdır." ifadesini kullandı.

"Rusya-Ukrayna savaşı 2008 finansal krizi ve Kovid-19 salgınının ardından yaşanan üçüncü "asimetrik şok"

Josep Borrell, AB ülkeleri açısından Rusya-Ukrayna savaşının 2008 finansal krizi ve Kovid-19 salgınının ardından yaşanan üçüncü "asimetrik şok" olduğunu anımsatarak, söz konusu asimetrik şokun AB'yi zayıflatmaması için bundan en fazla etkilenen ülkelerle dayanışma gösterilmesinin önemini vurguladı.

AB Komisyonunun enerji arz güvenliğini artırmaya yönelik planını mart ayı sonunda açıklayacağına dikkati çeken Borrell, "Putin'in savaş makinesini enerji ithalatımızla beslemeye devam etmemiz mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.

Borrell, özellikle toptan elektrik fiyatlandırma sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, gazın elektrik üretim siteminin küçük bir parçası olmasına rağmen fiyatları yönlendirdiğini anımsattı.

Rusya'ya olan bağımlılığı azaltmak için arzın çeşitlendirilmesi, enerjinin verimli kullanılması ve yenilenebilir kaynaklara yatırımın hızlandırılmasının şart olduğunu anlatan Borrell, ABD, Katar, Norveç ve Afrika ülkelerinden sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatını da artırmak gerekeceğini ifade etti.

Borrell, arz çeşitliliğini başarılı biçimde artırmak için özellikle LNG'yi işleyebilecek altyapıya ihtiyaç duyulduğunu hatırlatarak, mevcut durumda Avrupa'daki LNG altyapısının eşit dağılmadığını, LNG kaynaklarını bir havuzda toplamak için yeni altyapı kurmak ve bunu düzenlemek gerekeceğini anlattı.

AB'nin enerji tüketiminin de düşürülmesi gerektiğini belirten Borell, "Aksi takdirde, Rusya'ya olan bağımlılığımızı azaltma çabalarımız AB'nin enerji faturasında keskin bir artışa yol açabilir. Ayrıca, bir aşırı dış bağımlılığı bir başkasıyla değiştirmekten kaçınmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.