Borrell, AB Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ile ortak düzenlediği aday ülkeler Türkiye, Sırbistan, Arnavutluk, Karadağ, Kuzey Makedonya, Bosna Hersek, Kosova, Ukrayna ve Moldova'ya ilişkin son değerlendirmelerinin yer aldığı 2024 Genişleme Paketi'nin duyurulduğu basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Türkiye-AB ilişkilerindeki "olumsuz sarmalı tersine çevirmek için çok çalıştığını" ifade eden Borrell, "Başlangıçta, bugünkünden çok daha zor durumdaydık. Karşılıklı çıkar alanlarına yeniden angaje olduk." diye konuştu.

Borrell, Türkiye'nin Birlik için önemini vurgulayarak, "Türkiye, mevcut koşullarda jeopolitik önemi çok daha fazla artan bir aday ülke. Türkiye, çok önemli. Çok önemli çünkü jeopolitik bağlam uzun zamandır görülen en zorlu, en zorlayıcı dönemini yaşıyor." değerlendirmesinde bulundu.

"TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER SÜRECEK" MESAJI
Türkiye hakkında sorulan bir soruyu yanıtlayan Borrell, bazı alanlarda ilerleme kaydedilmesine rağmen ticaret, kara para aklamayla mücadele, araştırma ve inovasyon, ekonomi ile para politikaları alanlarında çabaların takdir edildiğini aktardı.

Göç İdaresi Başkanlığından, geri gönderme merkezlerine yönelik iddialara ilişkin açıklama Göç İdaresi Başkanlığından, geri gönderme merkezlerine yönelik iddialara ilişkin açıklama

"Bu nedenle Türkiye'deki liderlerle temaslarımızı sürdüreceğiz." diyen Borrell, Nisan 2024'te AB'nin Türkiye ile stratejik, siyasi ve ekonomik olarak işbirliğine dayalı ve karşılıklı yarar sağlayan bir ilişki geliştirme isteğini bildirdiği ve o zamandan bu yana Türkiye ile ilişkilerin yeniden canlandırılması ve ortak çıkar alanlarında yapıcı görüş alışverişi için somut adımlar atıldığını anlattı.

Borrell, "Dış politikamızla uyum oranı düşük olmasına rağmen Türkiye ile ilişkimizi sürdürmemiz için yeterli sebepler var." ifadesini kullandı.

2024 Genişleme Paketi kapsamında yer alan "Türkiye Raporu"nda işbirliğine dayalı ve karşılıklı fayda sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesinin AB'nin stratejik çıkarına olduğu belirtilmiş, Türkiye'nin dış politika alanında aktif ve önemli bir aktör olduğu ve stratejik özerkliğe sahip olduğu vurgulanmıştı.