Bismillahirrahmanirrahim -- Allah (c.c), Kur’an-ı Kerim’de; “Çok yemin eden, değersiz, alçak, kusur araştırıp leke süren, ikiyüzlülük edip söz taşıyan, hayra, hayırlı işlere ve iyiliklere hep engel olan, saldırgan olup hakları çiğneyen, günaha dadanmışa! Kaba ve şereften yoksun ve sonra da babası belli olmayan soysuz hiçbir kimseye -mal, makam ve oğullar sahibi de olsa- iltifat edip boyun eğme” (Kalem S.10-14)” ilahi mesajında makamları emanet edeceğimiz kişilerin tespitinde bizlere ölçüler vermektedir. Önümüzdeki mart ayında, Yerel Seçimlerde, beş yıllığına ülkemizin il, ilçe ve beldelerini teslim edeceğimiz Belediye Başkanları, meclis üyeleri ve muhtarların tespitinde ve seçilmesinde lider kadrosu ve seçmen olarak dikkat edeceğimiz, İslam’i ilke ve kriterleri bilmek ve bir Müslüman olarak bu kriterlere göre tavır belirlemek durumundayız. Rabb’imizin bizlere rahmeti olan yukarıdaki ilahi mesajlar ışığında bu düsturları hatırlatmakta fayda görüyorum;

Lider kadrosu ve seçmen olarak İslami ilke ve kriterlere göre dikkat edeceğimiz ölçülere gelince; -İslam Hukukunu, İslam ilkelerini yalanlayan, inkar eden, helalleri ve haramları hiçe sayan ve alay eden münkirler! -Sözünde durmayan, yalanı meslek edindiği için lüzumsuz yere yemin üstüne yemin edenler! -Bayağı, değersiz, basit, lüzumsuz kişiler veya bu tip kişilerle devamlı gezip arkadaşlık edenler! -Kusur araştırıp leke süren, alaycı, ayıplayan, laf taşıyan ve insanların arkasından dudak bükenler! -Başkasını çekiştiren, söz taşıyan, tefrikadan ve ihtilaftan zevk alan ikiyüzlüler! -Hayra ve hayırlı işlere hep engel olan, iyiliği daima önleyen, İslâmî ve ilmi faaliyetlere engel olan, haset, cimri ve merhametsizler! -Haklara saldırgan, emanetlere ihanet eden, yolsuzluklarla kirlenen, kul hakkını çiğnemekten ve devlet malını yemekten korkmayan, insan hak ve özgürlüklerini yasaklayan, adalet ilkesinden ayrılan ve görevleri ehliyetsiz ve liyakatsiz kişilere veren gafil veya hainler! -Günaha dadanmış, bilerek günah işlemekte ısrar eden, (beynamaz, yalancı, hırsız, rüşvetçi, faizci, sarhoş, zinakar, kumarbaz, uyuşturucu bağımlısı gibi büyük günahlar bataklığına dalan) tövbe etmemiş mücrim ve fasıklar! -Kaba ve şereften yoksun, zorba, gururlu ve makamına geleni ayakta bekleten, halkın haklı işlerini yokuşa süren, zorlaştıran veya hizmetleri başa kakan ve insanlara tepeden bakan mütekebbirler! -Sevgiden yoksun, asık suratlı, kabadayı, ceberut, kötülük yapan, zalimler! -Soyunu, milletini, medeniyetini ve bağlı olduğu değerleri inkar eden, gizleyen, kuvvetten ve kuvvetliden yana, kişiliksiz kişiler!. Yukarıda, ana hayat yasamız Kur’an-ı Kerim’den naklettiğimiz özellikleri üzerinde taşıyan kişileri bilerek aday yapmak büyük bir vebal ve büyük bir günahtır. Bu kişileri tavsiye edip, referans olmak da büyük bir vebaldir. Bu tip adaylara da severek ve bilerek oy vermek de büyük bir vebal ve günahtır. “Kim güzel ve yararlı bir işe aracılık ederse, o işten kazanılacak mükafatta kendisine de bir pay vardır. Kim de kötü ve zararlı bir işe aracılık ederse, ondan doğacak zararlarda kendisine de bir sorumluluk payı vardır. Böylece her insan, yaptığının karşılığını tam olarak görecektir. Çünkü her şey Allah’ın kudret ve gözetimi altındadır. Ve Allah her şeyin karşılığını vericidir. (Nisa S.85)” ilahi müjde ve ihtarını düşünerek Yüce Halık’ın (yaratıcı) ve halkın sevdiği emin, ehil, sadık ve salih kişileri aday yaparak ve bu tip karakter ve güzel ahlak sahibi ehil adaylara oylarımızı vererek onların yapacağı güzel ve hayırlı hizmetlerin sevabına ortak olalım. Yaratıcımız, yaşatıcımız ve yöneticimiz Allah (c.c); ehliyle yapılacak istişareye ve istihareye uyarak alınacak olan kararları hakkımızda hayırlı ve isabetli kılsın. Rabb’imiz, yar ve yardımcımız olsun. Not: 13 Kasım Çarşamba, 10 Muharrem 1435 günü kutlu şehadetin, kanlı ve acı gününü bir kez daha yüreklerimizde en derin hicranla hissedeceğimiz gün olacak. Büyük imam ve önderimiz Hz. Hüseyin ve yarenlerinin bize bıraktığı “ehliyetsiz, zalim, fasık, hırsız, Yezid-i zihniyete boyun eğmeyerek; zalime karşı, mazlumdan yana olma” dirayeti ve bu uğurda gerekirse can verme mirası bugün; KUDÜS-ü Şerif başta olmak üzere, Şam, Kahire, Bağdat, Kabil, Grozni vs coğrafyalardaki Hüseyin ruhlu kadın erkek yiğitlerimiz tarafından devralınmıştır. Bugün her yer Kerbela ve artık her günümüz Aşure’dir. Kerbela şehidlerinin aziz ruhları şâd olsun! Mücella ruhları için EL FATİHA.