Ergin’in önceki gün milletvekillerinin sorularına verdiği yanıt ve yaptığı sunumdaki sözleri TBMM tutanaklarına özetle şöyle yansıdı:

KÖMÜRLEŞMİŞ MİNİK BEDENLER

“Her acı olayın başındaydım. Ana kucağındaki çocukların kömür halini alıp çuvala biz koyduk... Hepimizin evladı var, biz de insanız ve üzerimizden geçmiş 6 Şubat; 53 binin üzerinde insanımızı kaybetmişiz, bunun acısını yaşamışız, peşine bunun gibi birkaç tane daha hadiseyi yaşadık. 

Otelde vatandaşların birçoğu farklı farklı alanlara kaçışmış odalardan. Daha çok camların önünde vefat etmişti vatandaşlarımız. 

Yani o camın önüne kadar gelmiş ki oradan ‘Acaba atlayabilir miyim?’ demiş. En son nefesini oralarda vermiş birçoğu. Dumandan zehirlenmiş ve camın önünde kalmışlar.

Bolu'da Kartalkaya Kayak Merkezi'nde Bulunan, Için (2)

ÇOK ACI BİR İMTİHANDI

Yaklaşık 18 saat falan sürdü müdahale. Mücadeleyi orada görseydiniz; insanı derinden etkileyen, bir insan bedeninin nasıl yandığını gösteren görüntüyü ve onu kucaklayıp da ceset torbasına koymanın ağırlığının nasıl bir şey olduğunu...

İnşallah kimse böyle bir şeye tanıklık etmesin ama bunların hepsi çok acı imtihanlar, çok ağır imtihanlar. Arkadaşların her afetten sonra psikolojileriyle ilgili durumu bende endişe yaratıyor.

Otel Yangını

CENAZEYE SEVİNİR Mİ İNSAN

Çok büyük bir acı, orada o kadar insanın hepsi elinizden, kucağınızdan geçiyor ve parça arıyorsunuz. ‘Bulurum da ceset torbasının içerisine koyarım, DNA’dan tespit edilir diye düşünüyorsunuz... ‘Yarın ya bulamazsam...’ diye şey var bir de. 

Çünkü vatandaşın cenazesini verememek o kadar kötü bir şey ki. Cenazesini bulup da insan sevinir mi? Seviniyorlar... ‘Bir mezarım var’ diyorlar. İki parça kol buluyorsunuz, koyuyorsunuz, bir kişi çıkıyor.”

Kartalkaya Otel Yangin Aa 232671

ERKEN GİDİLSEYDİ...

AFAD, Türkiye genelinde bütün kapasiteyi kullanarak yapıyor afetle mücadeleyi, yani Türkiye’deki bütün iş makineleri, bütün araçlar, bütün ekipmanların kayıtları AFAD Başkanlığı’nda, Afet Yönetim Daire Başkanlığı envanterinde. Tuşa bastığı dakikada görülebilecek şekilde kayıt altındadır bunlar. 

AFAD’ın arama kurtarma ekipman kapasitesi yeterli ve kapasite artırmaya da devam ediyor.

AFAD 15 KİŞİYİ KURTARDI

‘Erken gidilse daha iyi müdahale edilebilir miydi?’ Elbette, yer uzak olmasa neden olmasın? AFAD 15 kişiyi merdivenle tahliye etmiş, oradan bulduğu bir merdivenle, kendi götürdüğü merdiven değil. İlk giden ekip 15 kişi tahliye etmiş hemen. Yani burada 78 yerine artı 15 daha olacaktı, kurtaramasaydık. Yükseklerden almışlar onları.

Bolu'da Kartalkaya Kayak Merkezi'nde Bulunan, Için (1)

YANGINA MÜDAHALE KRONOLOJİSİ

- Ergin, yangına müdahale kronolojisini de şöyle anlattı:

- 21 Ocak saat 03.27’de Kartalkaya Grand Kartal Otel’de yangın ihbarı alındı.

- 112’ye ihbar düşer düşmez AFAD Başkanlığı, AFAD İl Müdürlüğü personelleri, itfaiye, jandarma, sağlık ekipleri müdahale için harekete geçti

- 112’nin ihbarı 03.27’de başladı, Kartalkaya Jandarma Karakolu dört dakika kadar sonra olay mahalline vardı.

Bakan Yerlikaya: Artçı sarsıntılar azalma eğiliminde Bakan Yerlikaya: Artçı sarsıntılar azalma eğiliminde

- Sağlık ekipleri 04.13’te, 46 dakikayla olay mahallinde oldu.

- İtfaiye 03.27’de ihbarı alıyor ve 04.24’te, 57 dakika sonra olay mahalline varıyor

- 04.31’de 55 dakikayla da AFAD ekiplerimiz orada olmuşlar. Toplamda yangına müdahale eden araç sayısı 171. 533 personelle birlikte katılımlar vardı orada.

‘5 KEZ İDARİ YAPTIRIM UYGULANDI’

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan da, TBMM’de komisyonda yaptığı sunumda, Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği yangının çıktığı otel hakkında 5 kez idari yaptırım uygulandığını söyledi. Alpaslan yaptığı sunumda özetle şunları kaydetti:

- Otel 2008 yılında Bakanlığımızdan da 3 yıldız işletme belgesi almış. İşletme belgesi aldıktan sonra Bakanlığımızın yapmış olduğu denetimlerde 9 defa denetlenmiş. Vatandaşlarımızdan gelen şikâyetler üzerine yapılan denetimler olmuş ki bu çerçevede de beş defa uyarı iki defa da para cezası uygulanmış.

- 2007 yılında bu tesis yangın yeterlilik belgesini almış ve buna göre faaliyetlerde bulunmuş. İlgili yetkili idare tarafından yangın hususunda 2024 yılı Aralık ayına kadar, 16 Aralığa kadar herhangi bir denetim olmamış.

- Turizm tesislerinde konaklama tesislerinde de Bakanlığımızdan işletme belgesi alınma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu, 2021 yılında yüce Meclisimizin takdiriyle çıkarılmış bir yasayla getirildi. 2021 yılından önce iş yeri çalışma ruhsatıyla faaliyette bulunmak yeterliydi oteller için. Kanun çıkınca gördük ki tabiri caizse kayıt dışı faaliyette bulunan irili ufaklı 8 bine yakın turizm konaklama tesisinin olduğunu fark ettik.

Bolu H3Na Cover

PİŞKİNLİĞİN BÖYLESİ GÖRÜLMEDİ

Türkiye, yangın faciasında yaşamını yitirenlere ağlarken; skandal bir gelişme yaşandı. 

78 kişiye mezar olan Grand Kartal Otel'in müşterilerine bir değerlendirme mesajı gönderdi. 

"Bizi değerlendirmek ister misiniz? Grand Kartal Hotel" mesajında yazan şu ifadeler pes dedirtti; 

"Grand Kartal olarak tatilinizin güzel ve unutulmaz anılar ile dolduğunu umuyoruz. 

Sizleri aramızda tekrar görmekten büyük memnuniyet duyarız. Eve dönüşünüzün güvenli ve sorunsuz olması dileğiyle" 

Kartalkaya'daki facianın yaşandığı otelde 10 yıl çalışan Düzceli Erkut Malaycı, yangın merdiveni ile ilgili şoke eden bir bilgi paylaştı.

Kartalkaya'da 78 kişinin hayatını kaybettiği 51 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel'deki çalışmalar bir yandan devam ederken, diğer yandan yangınla ilgili araştırmalarda sürüyor. 

Ülke genelinde otelle ilgili bir çok tartışma konusu oluşurken, Grand Kartal otelde 10 yıl çalışan Düzceli Erkut Malaycı, ihmalleri tek tek sıralayarak şok edici açıklamalarda bulundu.

"YANGIN MERDİVENİ KAYAK ODASINA ÇIKIYORDU"

Otel çalışanlarının yangın merdivenlerinin yanında küçük lojmanlarda kaldığı açıklayan Malaycı, “Otelin çevresinde atlama yerleri yoktu. 

Yangın merdivenlerini bulamadıkları için camdan çarşaf sarkıttılar. 

Birde şöyle bir durum var. Yangın merdivenin olduğu yer sadece betonarme değil. Yangın merdivenlerinin olduğu yerde personel lojmanları var. 

Elektrikler olmadığı için göz gözü görmedi. 

11. Kattan 1. Kata kadar yangın merdiveni vardı. Ama çıkışı otelin çıkışı değildi. Kayak odasına çıkıyordu. 

Her katta yangın merdivenlerinin olduğu bölgede tek kişinin kalabileceği küçük odalar vardı. 

Aşçı başı, resepsiyonist gibi kişiler bu odalarda kalıyorlardı” ifadelerini kullandı.

"YANGIN MERDİVENLERİNİ KULLANSALARDI ÖLÜME GİDERLERDİ"

Otelde yangın merdivenlerinin olduğunu ama merdivenlerin otelin dışına çıkmadığını belirten Erkut Malaycı, “Otelde yangın merdiveni vardı ama iç kısmındaydı. 

Tabelalar vardı. Ama elektrikler kesildiği zaman oteldeki yangın merdivenlerini bulamazlardı. 

Bu yangın merdivenlerini kullansalardı otelin dışına çıkamazlardı. 

Yangın merdivenlerinin çıkışı kayak odasına gidiyordu. Orası da alev topuydu zaten. 

Yangın merdivenlerini kullansalardı ölüme giderlerdi. 163 oda olarak biliyorum. 

20 odası personele ait. 5 oda patronlara ait. 140 oda civarı bulunuyordu. Kral dairesi otelin 12. Katında suit odalar 10 ve 11. Katta köşe odalar idi” şeklinde konuştu.

"HİÇ BİR ZAMAN GÖRMEDİM ALARM SİSTEMİNİ"

Daha önce otelde bir kere yangın alarmının personellerin tütün içmesinden kaynaklı çalıştığını gördüğünü ama daha sonra müşterilerin içmesine rağmen alarmın çalıştığını görmediğini belirten eski otel çalışanı Malaycı, “Yağmurlama sistemi yok diye biliyorum. 

Alarm sistemi var ama tuşlu var. Bir zaman otelde personeller tütün içtikleri için devreye girdi alarm sistemi. 

Patron o zaman personelleri azarladı. O zaman devreye girdiğini gördük. 

Ondan sonra içenler vardı ama hiç bir zaman görmedim alarm sistemini. Müşteriler içiyorlardı ama içemezsin diyemiyorduk” dedi.

"OTELDE ORTALAMA 350 KİŞİYE YAKIN KİŞİ VARDI"

Otelde 120 kişinin çalıştığını 230 müşterinin olduğunu belirten Malaycı, “Yangın esnasında; gececi aşçılar olur, kahvaltıcı olur, ekmekçisi ve resepsiyonistçi ise 5-6 personel ayakta olabilir. 

Gündüz aktif çalışan personel sayısı ise 100-120 arasında kişi vardır. Otelde ortalama 350 kişiye yakın kişi vardı. 

Grand Kartal otelin yanında Kartal Otel var. Bu iki otel birbirinden bağımsız iki otel. Ayrı şirketler. 2 kardeşin oteli ama birbirinden ayrılar. Birbirlerine düşmanlar diyebiliriz” şeklinde konuştu.

Bolu'da Kartalkaya Kayak Merkezi'nde Bulunan, Için (2)

Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta çıkan yangın, 36'sı çocuk 78 kişiyi hayattan koparmıştı.

İş adamı Rıfat Doğan'ın eşi Ceren Yaman (45) ile kızı Lalin de (16) bu faciada yaşamını yitirdi. İş yoğunluğundan dolayı ailesiyle birlikte tatil yapamayacak olan Rıfat Doğan, facianın yaşandığı otele eşini ve kızını 20 Ocak Pazartesi Günü bıraktı. 

Doğan, faciadan saatler önce kızıyla son kez mesajlaştı. Lalin'in uyumadan önce babasına, "İyi geceler babacığım, öptüm" yazılı mesaj gönderdiği öğrenildi.

"Önce kendileri söndürmeye kalkmışlar, sonra zapt edememişler"

Diğer görgü tanıklarıyla da konuştuğunu anlatan Rıfat Doğan, "Diğer görgü tanıklarından öğrendiğimiz kadarıyla yangın saat 02.00 sıralarında çıkmış. Otel çalışanlarından biriyle görüştüm, o anlatmıştı. 'Abi kapıları vurduk, kendimizi zor attık' dedi. Yangın, onun da söylediğine göre saat 02.00 civarlarında çıkmış. İtfaiyeye ihbarda bulunmak için 1.5 saat beklemişler. Ne yazık ki önce kendileri söndürmeye kalkmışlar, sonra zapt edememişler. O anda otelde bulunan ve yangından kurtulan bir çalışan, 'Kendimizi zor kurtardık. Bu yangın 02.00 sıralarında çıktı ve enerji kesildiği için yedek bataryaları da biten odaların içinde kalanlar da oldu. Kapı kırılmadı, yapılamadı' gibi birçok beyanlarda bulundu. Zaten bu iddiaların hepsi ortaya çıkacaktı diye tahmin ediyorum" şeklinde konuştu.

"Malları kurtarmaya çalışmışlar"

Gözyaşlarına hakim olamayan Ceren Doğan'ın babası iş adamı Yusuf Yaman ise kızıyla son kez 20 Ocak Pazartesi Günü saat 20.00 sıralarında konuştuğunu söyledi.

 Bodrum'da yaşadığını, olayı öğrenir öğrenmez Bolu'ya geldiğini ifade eden Yaman, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Olayı ertesi sabah televizyondan öğrendik ve hızlıca otele geldik. Tabii ümitlendik. Soru sorduğumda bana, 'Odada yoklar' dediler. 'Odada yoklar' denilince ümitlendim. Acaba kurtuldular mı? Yaralı mı? diye ümitli olarak geldik. Meğer zaten çocuklar otel odasından hiç çıkamamışlar, zehirlenmişler. Yangın saat 03.30'da değil, 02.00-02.15 gibi çıkmış ama otel sahipleri 12'nci kattan çocuğunu, torununu, yakınlarını kurtarmışlar. Diğer katları ihmal etmişler, insanı ihmal etmişler, malları kurtarmaya çalışmışlar. Hazmedemediğimiz, sabredemediğimiz, kabullenemediğimiz şey bu. 'İmaj silinir' düşüncesiyle hareket etmek, cehaletin en büyüğüdür.

Orada kalan, o otelde yaşayan kaç kişi varsa size canlarını emanet ediyor. Ancak siz bu canları koruyamıyorsunuz. Yangın her zaman çıkabilir. 'Yangın çıkmaz' diye bir şey yok. Bu bir hata olabilir ancak hatanın telafisi mümkündür.

Buna rağmen koskoca otelde yangına karşı alınması gereken önlemler, uyandırma sistemleri ve diğer gerekli tedbirler tamamen ihmal edilmiş. Bu gerçekten yazıktır"

"Bu, 'Kartalkaya katliamı' olarak tarihe geçer"


Doğan, otelde bir ihmaller zinciri olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Bu bir vicdansızlık, cinayet. Zaten bu durumu ikiye ayırıyorum: kendi içinde bir ihmaller zinciri ve hatalar zinciri var. Hatalar zincirinin en önemlisi, ne yazık ki, oradaki insanları zamanında uyarmamış olmalarıdır.

"KİLİTLİ KALANLAR VARMIŞ"

 'Prestijimiz bozulur' diyerek kendi çabalarıyla yangını söndürmeye çalışmışlar. Ancak yangını kontrol altına alamadıkları için zamanında uyarıda bulunmamışlar. Buna karşılık kendi ailelerini zamanında uyardıkları için çizik bile almadan otelden çıkabilmişler. 

Bu durumu cinayet olarak değerlendiriyorum, başka bir şey diyemem. Hatta bu olayı bir üst seviyeye taşıyarak katliam olarak adlandırıyorum. Bu, 'Kartalkaya katliamı' olarak tarihe geçer. Yangın çıktığında elektrikleri kesince, oda kapılarını enerjileri kesilmiş, odada kilitli kalanlar da varmış, kapı içindeki yedek bataryalar biten odalar, içeride kilitli kalanlar da varmış. Neresinden tutsanız elinizde kalan bir durumdayız"