Bursa öykücüsüydü Yücel Balku.

1969’da Iğdır’da doğmuş, 1988’den vefat ettiği 15 Aralık 2003 tarihine kadar Bursa’da yaşamıştı.

Bursa Bithynia, Prusias, Prusa, Broussa, Brousse, Bulursa/Bursa (Evliya Çelebi), Bursak ve Burûse (Tietze) adlarından ilhamla esatiri, mevcut sosyo-ekonomik düzenindeki olumsuzlukları yüzünden de “maziden kalan utanılası bir miras” şeklinde, çift katmanlı bir mekan olarak yerleşmişti Balku’nun öykülerine.

Bu yanıyla Bursa, Guillermo Cabrera Infante’nin Şehirler Kitabı’ndaki “Biri mimarinin donmuş müzik olduğuna hükmetmiş, buna karşın kimse çıkıp müziğin eriyen mimari olabileceğini söylememiş bugüne kadar” sözüne uygun bir anlayışla işlenmiştir Balku’nun öykülerinde: Donmuş müzik olan mimariden, müziğin eridiği bir mimariye.. değişen değil, avuçlarımızın arasından bir kum gibi, yokluğa akan Bursa!

Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa Araştırmaları Merkezi’nde Ergin Yenal imzasıyla hazırlanarak, Bursa Kültür A.Ş. tarafından yayımlanan (tarihsiz), Bursa Mimarlığı Erken Döneminde Bursa’da Yapıların Oluşumu ve Osmanlı (Baş)Kenti Bursa adlı kitaplara bakarken, öykücü (ve dolayısıyla kendi zamanından sorumlu / dertli bir kültür adamı) olarak Balku’nun Bursa ile ilgili mezkur hissiyatını yeniden yaşadım ve en azından bizleri dünü ve bugünüyle Bursa’nın gerçeklerini anlamaya sevkedecek bu kitapların varlığı nedeniyle olsun memnuniyet duydum.

“Yerinde yapılan gözlem ve incelemelerin yanısıra, kuramsal çerçevenin kurulması yolunda farklı kaynaklardan yararlanma yoluna giderek, çok yönlü verilere sağlamaya” yönelen bu iki çalışmanın ilkinde “Osmanlı mimarlığının erken dönemi’nde Bursa’daki (işlevleri farklı olan) yapıların oluşturulma süreç ve aşamalarını çok yönlü” incelemek ve irdelemek amaçlanırken, ikincisinde bu tip çalışmalardaki disiplinler arası yorumların yokluğundan doğan boşluğun Bursa esasında giderilmesi amaçlanmış. Balku’nun ilk öykülerinde işlediği esatirî Bursa’yı da içine alacak şekilde söyleyecek olursa, her iki çalışma da o zamanlardan (fî tarihinden) bu zamanlara, Bursa’yı yeniden keşfetme imkanı sunuyor ama bu kitabî keşifleri, Bursa’da müziğin eridiği örnek bir mimari cümlesinden tecrübe etmek de gerekiyor.

Bir tecrübe daha var Bursa’da yaşanması gerken, hem de tam bugünlerde... Bursa Büyükşehir Belesiyesi’nin, deyim yerindeyse arılar gibi çalışan kültür elemanlarının gerçekleştirdikleri, kültür ve sanat esaslı faaliyetler:

Edebi Şahir Bursa başlığı altında 4 Ekim 2019 tarihinde başlayan etkinlikler, Metin Savaş, Hasan Erdem, Güray Süngü, Kudret Ayşe Yılmaz, Ali Ayçil ve Ayşe Yılmaz’ın katılımlarıyla 27 Aralık 2019 tarihine kadar devam edecek.

Düşünen Şehir Bursa başlığı altında, 5 Ekim 2019’da tarihinde başlayan etknlikler, Sadettin Ökten, Osman Karatay, Metin Kayahan Özgül, Ayhan Bıçak, İsmail Yakıt ve Ahmet Güner Sayar hocaların yer alacakları oturumlarla 28 Aralık 2019 tarihine kadar devam edecek.

Bursa Günlüğü dergisince düzenlenen deneme yarışması var bir de. Seçici Kurulu Murat Sedat Sert, Mustafa Baki Efe, Mustafa Özçelik, Akif Durmuş, Mehmet Esen ve Sefer Göltekin tarafından oluşan ödüllü deneme yarışmasının konusu: Bursa’nın tarihi ve tabii güzelliklerini içeren mekanlar...

Son 7. sayısı, Eylül 2019’da çıkan Bursa Günlüğü dergisi, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kültür hizmetleri kapsamında iki ayda bir yayımlanıyor. Başkan Alinur Aktaş’ın kelimeleriyle, Osmanlı’nın ilk göz bebeği olan Bursa’nın yazmakla bitmeyecek bir hazine değerindeki zengin kültürünü, muhtelif yönleriyle Bursalılara ve ilgililere ulaşırmayı amaçlayan derginin ödüllü deneme yarışmasına son katılma tarihi 6 Mart 2020 olarak belirlenmiş. Sayfa sınırı olmaksızın herkesin katılımına açık bulunan deneme yarışmasında, gönderilecek denemelerin, daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış olma gerekiyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’niden ileteceğim son bir program daha var: 2 Aralık 2019 tarihinde vefatının 25. yılı anısına Vatan Şairi Orhan Şaik Gökyay için düzenlenen anma programı. Bu programda Mertol Tulum, Nusret Kara, Nusret Gedil ve Yavuz Bülent Bakiler, merhum Gökyay Hocamızın çileli hayatını, müstesna çalışmalarını ve esprilerle, öğütlerle yüklü güzel hatıralarını dinleycilerle paylaşacaklar.

Böylece Yücel Balku ile başlayıp, Orhan Şaik Gökyay’a erişen bir söz zincirinde, Bursa’nın üç ayrı zamanından söz etmiş olduk.

Herkes bu zamanlardan birini seçmekte özgürdür ama bizim tavsiyemiz, Bursa’yı hakkıyla bilmek ve yaşamak isteyenlerin bu üç zamanı birden Bursa’da bizzat yaşamalarıdır.