Ak Hunlar (Eftalitler) kimdir? Ak Hunlar nerede ve ne zaman yaşadılar? Ak Hun İmpararatorluğu'nun kuruluş ve yıkılışı... Ak Hun İmparatorluğu tarihi...

Ak Hun İmparatorluğu
Kuruluş Tarihi: 420
Yıkılış Tarihi: 562
Kurucusu: Aksuvar
Başkenti: Belh
Dili: Hun Türkçesi
Devlet Başkanı: Hakan

Ak Hun İmparatorluğu (Bizans kaynaklarında Eftalit, Çin kaynaklarında Ak Hiung-nu, Hint kaynaklarında ise Sveta-Hūna olarak geçer), dördüncü yüzyılın başlarında Isığ Gölü çevresinde Avarlar'a bağlı yaşarlarken bu yüzyılın ikinci yarısında Maveraünnehir'e ve Toharistan'a yayılmış bir Hun devletidir.

Akhunlar'ın (Eftalit) Ad tartışması:

Batı kaynaklarında Ak Hunlara “Eftalitler” veya “Eftalit İmparatorluğu” adı ile rastlanmaktadır. Çinliler bu ulusa “Yeta”, Araplar “Hayta”, Hintliler “Huna”, Yunanlılar ise “Heftalit” demişlerdir. Hint kaynaklarında ayrıca Ak Hunlar için “Turuşka” yani “Türk” sözcüğü de geçmektedir. Bu durum da Ak Hunların Türk devleti olduğunu doğrulayan bir başka kanıttır.

Ak Hun İmparatorluğu’na Batı’da “Eftalits” denmesinin nedeni Bizans ve Yunan kaynakları dolayısıyladır. Bu sözcüğün kökeni Sasani İmparatoru Firuz’u yenen Aksuvar’ın diğer isminin Epthalanos olmasıdır. Eftalitler adına Batı kaynaklarında yapılmış değişik bilimsel çalışmalar bu devletin ve ulusun tarihini açıklığa kavuşturmuştur. İpek Yolu, Ön Asya, Hindistan, Sasaniler ve Göktürkler ile ilgili bilimsel çalışmalarda Ak Hunlar hakkında bilgiler edinilmiştir.

Ak Hunların Tarihi:

Büyük Hun İmparatorluğunun bölünme ve parçalanmasıyla Batıya Doğru göç eden Hun kabileleri, İç Asya’dan Hazar bölgesine doğru yoğun bir Hun hareketliliği oluşturdu. Hunlar kalabalık kitlelerle İç Asya’yı terk edip Batıya doğru ilerliyordu. Bu göç hareketi M.Ö. 36’da, Bölünen Batı Hunların yıkılmasıyla başlamıştı. İlerleyen zamanlarda Hunların Kuzey ve Güney olarak tekrar bölünmesiyle ve nihayetinde Orta Asyada Hun varlığının ortadan kalkmasıyla 4. Y.Y.’a kadar devam etti.

İç Asya’dan göç eden Hunların bir kolu Hazar denizine, diğer kolu Güneye doğru ilerlemişlerdi. Hazar bölgesine doğru ilerleyen Hunlar 3. Y.Y. ortalarında Avrupa Hun İmparatorluğunu kurdular. Aynı dönemde Güneye doğru ilerleyen kabileler ise, literatürde Orta Doğu Türkleri olarak anılan Ak Hunları kurdular.

Eftalit Devleti kuruluşunun hemen ardından Sasaniler'e karşı uzun sürelik bir savaşa başladı. 464-485 yıl kadar uzun sürecek bu savaş sonucunda Sasaniler peş peşe büyük yenilgiler aldılar. Bu dönemde Eftalit Devleti'nin başında Ahşunvar durmaktaydı. İki devlet arasında çatışma merkezi Merv ve çevresi olmuştu. Ancak yapılan savaşlar sonucunda İran tam mağlubiyete uğratılmış Horasan üzerinde Eftalit hakimiyeti kurulmuştu. Ayrıca, İran uzun süre Eftalitleler'e yıllık haraç ödemek zorunda kaldı.

Ak Hunlar V. yüzyıldan VI. asrın ikinci yarısına kadar Ceyhun boylarının en büyük devleti olup, kolları Avrupa’ya kadar uzanan Ak Hunlar zaman içinde farklı kültür ve farklı dinlerle tanıştılar bunun sonucu olarak da karşılaştıkları toplumların dini, dili, gelenek ve göreneklerini benimsediler.

Ceyhun ırmağını geçen Ak Hunlar V. yüzyılın başlarından sonra Sasani devletinin doğu ve kuzeydoğu bölgelerini istila etmeye başladılar. Ak Hunların güneye doğru inişleri Ön Asya’nın tüm ülkelerini ve buralarda yaşayan kavimleri sarsmıştır. V. Behram Gur’un saltanatı sırasında (420-438) Ak Hunlar Ceyhun ırmağını Tirmiz bölgesinden geçtiler. Bu geçiş sırasında Ak Hunlar üçyüz bin kişi kadar bir topluluktu. Ak Hunların Sasani ülkesine girişleri karşısında Behram Gur’un pasif kalması devleti bir şaşkınlık dönemine soktu. Ak Hun Hükümdarı Hakan Horasan’dan ilerleyerek Rey önlerine kadar geldi. Sasaniler, Ak Hunlara büyük miktarda para vermeyi önerdiler. Ak Hunlar bunu kabul etmediler. Kuşmuhan bölgesinde Hakan ve Ak Hunların gelişigüzel karargâh kurduğunu öğrenen Sasani Hükümdarı Behram Gur, Ak Hunların üzerine ansızın bir baskın düzenledi. Gece yapılan baskından Sasaniler kazançlı çıktılar ve Ak Hunları dağıttılar. Ak Hunların başı Hakan savaş alanında öldürüldü ve eşyası yağma edildi. Baskın sonucu dağılan ve hükümdarları Hakan’ı yitiren Ak Hunlar bu kez Ceyhun ırmağının karşı sahiline geçtiler

Sasaniler doğu sınırlarında yaşayan Ak Hunlar’dan bir süre sonra rahatsız olunca bu kavimin üzerine yeniden bir ordu gönderdiler. Ne var ki, bu kez Ak Hunlar Sasanileri yendi ve Sasani ordusu geri çekilmek zorunda kaldı. Bu zafer üzerine Ak Hunlar daha önce yitirdikleri toprakları yeniden geri aldılar. Bu zaferi Ak Hunlara kazandıran hükümdarın adı Ahşunvar idi.

Akhunlar, 484’te ortaya çıkan Mazdek İsyanının bastırılmasında Sâsânîlere yardım ettiler.İran’da büyük bir ekonomik sıkıntı ortaya çıkmıştı. Mazdek adındaki kişi insanların mutluluğunu bozan iki unsurun servet ve mal ol-duğunu iddia etti.Bunların toplumun ortak malı olması durumunda sıkıntıların ortadan kalkacağını söyleyerek yoksul halktan bir çok taraftar kazandı.Böylece İran’da büyük bir dini ve sosyal sarsıntı oluşturan Mazdek İsyanı oluştu.Ayaklanmayı kontrol altına alamayan Sasani hükümdarı Şah Kavad Akhunlara sığındı.Akhunlardan 30.000 kişilik bir atlı birlik alarak İran’a gelen Şah isyanı bastırdı.Bu olaydan sonra Akhunlar Sasaniler üzerinde büyük bir nüfuza sahip oldular.

Ak Hunlar Belh kentini ele geçirdikten sonra Sasanilerle savaşmaya başladılar. Kuşan devletinin çöküşünden sonra ortaya çıkan bazı prenslikleri Ak Hunlar kolaylıkla kendi egemenlikleri altına aldılar. Öncelikle Kuşan-Kidara prensliğini ortadan kaldırdılar. Bu tür prensliklerin ortadan kaldırdıve  Ak Hunlar 480 yılında Hindistan’a ilk saldırılarını yaptılar ve bir süre sonra Kuzey Hint bölgesini egemenlikleri altına aldılar.Valahbi racalarından Batarka, Toraman’ın iç bölgelere doğru ilerlemesini durdurmayı başardı. İki taraf arasında çıkan savaşta Toraman başarısızlığa uğradı. Toraman’ın ölümünden sonra Ak Hunlar duraklama dönemine girdiler.

Hindistan’a yapılan akınlar sırasında Ak Hunların başında Toraman adlı bir hükümdar bulunuyordu.İskender ve Kuşan Hükümdarı Kanişka’dan sonra Toraman Hindistan’ın üçüncü fatihidir.

Akhunların Yıkılışı:

VI. yüzyılın ilk yarısında en güçlü dönemlerini yaşayan Akhunlar, aynı zamanda Asya’nın ipek ticaretini de ellerinde bulunduruyorlardı.Bu sırada Anuşirvan’ın (531-579) tahta çıkmasıyla Sâsânîler yeniden güçlenmeye başladılar. Diğer yandan, 552 yılında Göktürk Devleti kurulunca, Akhunlar iki güçlü devlet arasında kaldılar. Göktürklerin batı illerini yönetmekte olan İstemi Yabgu , düşmanları olan Avarlarla iyi ilişkiler içinde bulunan Akhunların ortadan kaldırılması için Sâsânîlerle anlaştı. Akhunlar, Göktürklerin ve Sâsânîlerin ortak saldırıları sonucunda yıkıldılar ve toprakları, bu iki devlet arasında paylaşıldı (564 veya 557). Böylece, iki yüz yıllık bir egemenlikten sonra Hunların son bölümü de tarih sahnesinden çekilmiş oldu.

Akhunların Tarihteki önemi:

Ak Hunların diğer Türk devletlerinden ayıran en önemli özellik, egemen oldukları sahada hâkim azınlıkla göçebelerin devleti olarak, çoğunluktaki yerleşiklere hükmetmesidir. Bu özellikleri taşıyan ilk Türk devletidir. Bu bakımdan Türk tarihi içinde ayrı bir konuma sahiptir. Ak Hun kültürü Göktürk kültürüyle benzer özellikler sahiptir. Devlet teşkilatlanmaları ve sosyal hayat hemen hemen aynıdır. Ak Hunlar bulundukları sahanın kültüründen de etkilenmişlerdir. Türk kültüründe görülmeyen motifler Ak Hun kültüründe vuku bulmaya başlamıştır. Bunlara en önemli örnek Tavus kuşu figürü olacaktır. Hakanın tahtının tavus kuşu ayakları üzerinde olması gibi etkiler, İran ve Hint kültürü etkileridir. 

Sosyal yaşam:

Ak Hunlar, genel olarak göçebe bir yaşam sürüyorlardı. Buna karşın Gor, Huo ve Sakkala'yı başkent olarak da kullandılar. Ak Hunlar, Asya'nın ipek ticaretini ellerinde tuttukları sürece güçlerini korudular. Göktürkler'in İpek Yolu'nun denetimini ellerine geçirmesiyle bu üstünlüklerini yitirdiler.

Kabile Yönetimi (470-480)

Akhunlar, Aksuvarın ölümünden sonra bir Hakan seçmek yerine kabile yönetimini tercih etmiştir. Bu 26 yıllık süre zarfında kararlar, Uar ve Hun kabilelerinin oluşturduğu yönetim mekanizması tarafından alınarak hayata geçiriliyordu.

Kabile yönetimi döneminde Akhunlar ilerleyişlerine devam ederek Hindistana doğru uzanmışlardı. Bugünkü Hindistan topraklarında bulunan Gupta devletini baskı altına alarak bölgedeki otoritesini güçlendirdi. Her nekadar bir Hakan önderliğinde yönetilmese de, Kabile Yönetimi Dönemi fevkalade başarılı ve istikrarlı bir şekilde geçti.