Akşener, Ankara'da partisinin il başkanlarıyla bir araya geldi. Yaklaşık 5 saat süren toplantıda il il seçim hazırlıkları ve stratejileri değerlendirildi, bundan sonra atılabilecek adımlar masaya yatırıldı.

Habertürk’ten Mahir Kılıç’ın aktardığına göre toplantıda CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in HDP’ye bakanlık verilebileceği yönündeki sözleri de gündeme geldi. Söz alan birçok il başkanı o sözleri eleştirdi, HDP’nin kırmızı çizgileri olduğunu ifade etti.

İl başkanlarının konuşmasının ardından söz alan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de "HDP’nin olduğu masada biz olmayız. Bizim olduğumuz masada da HDP olmaz. Bu hassasiyetimiz devam edecek. Parti yetkilileri konuyla ilgili, parti hassasiyetleriyle ilgili gerekli açıklamalar yaptı" ifadelerini kullandı.
CHP’li Gürsel Tekin, katıldığı bir televizyon programında, “Bugün mesela TBMM başkanvekili HDP’li. HDP’li başkana el kaldırıyor muyuz, ‘Sayın başkanım, söz hakkı istiyorum’ diye. Bunu kabul edeceksiniz; ama bu ülkeyi yönetmek için… E o zaman seçime sokmayın kardeşim. O zaman millet iradesi nerede kaldı” demiş, sunucunun, “Siz diyorsunuz ki HDP’ye bakanlık verilebilir” sözü üzerine, “Elbette verilebilir; seçime hak kazanmış bir parti” yanıtını vermişti.
Gürsel Tekin’in bu sözleri, İYİ Partililerce tepki çekmişti ve Tekin, ‘HDP’yi normalleştirmek’le suçlanmıştı.

Kılıçdaroğlu: Yok öyle bir şey

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldığı bir TV programında Gürsel Tekin’in sözleriyle ilgili, “Hayır yok böyle bir şey. Burada önemli olan altı liderin Türkiye’nin sorunlarıyla ilgili karar alması ve kamuoyuna duyurması. Karar alınırken altı lider oturup karar alacağız.. Burada önemli olan altı liderin karar almaları. Ve aldıkları kararları kapı arkasında değil kamuoyu önünde duyurmaları” demişti.

Beştaş: Ortak adayın kabinesinde yer almayacaklar

Açıklamalar sonrasında İYİ Partililer HDP’yi de hedef alınca HDP Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş’tan yanıt gelmişti: “HDP’nin kimseyle bakanlık pazarlığına girmediği ve açıkladığı ilkeleri dışında bir yaklaşımı olmadığı nettir. Ama muhalif görünümlü sorumsuz milliyetçilerden toplumu birleştirici, demokrat, emekten ve özgürlükten yana bir politika beklenemeyeceğine göre kendilerinin de ortak adayın kabinesinde kesinlikle yer almayacaklarını öngörebiliriz.”