Osmanlı Cihan Devletini yıkarak sahipsizlikten bayramlarımızı mateme dönüştüren ırkçı faşistleri, Sabataistleri ve İttihad Terakki içindeki çeteleri bir kere daha lanetle anıyoruz! Tam bir asırdır, haramları helal, helalleri haram ederek İslam’a İsyan âlemine dönen biz Müslümanlar yine matemdeyiz! Yine hüzündeyiz! Şam’daki katliamlar ve Mekke-i Mükerreme’deki ihmal ve ihanetin neticesi Bayram sevinci yine kursağımızda kaldı. İçimizdeki gafil ve hainler yüzünden Misyonerlerin çalışmalarına gerek kalmıyor! İslam’ı incelememiş olan gayrimüslimler, pürmelal halimize bakıp nasıl Hidayet yolu İslam ile müşerref olacaklar ki? Suud Gizli servisi kurduğu tuzaklarla kitleleri birbirine çarpıştırarak Şeytan Melunu’nu sembolik olarak taşlamaya gelen Hacı kardeşlerimizi birbirlerine kasten ezdirerek öldürüyorlar! 1990 yılında, gidişli gelişli olan tek Tünel’de yürümeğe mecbur bırakılan en az beş bin hacı kardeşimiz Suud ’un CIA kontrolündeki gizli servisi tuzağıyla birbirini ezerek vefat ettiler. Senelerce yapılamayan ikinci tünel Faciadan 6 ay sonra temeli atılıp bitirtildi! Şeytan Taşlama Mahallinde her Hac mevsiminde tedbirsizlik, ihmal ve ihanet sebebiyle katliam olurdu! İki bine yakın Hacının birbirini ezerek öldürdüğü 2006 yılında, Hac Tarihinin en büyük Mina katliamı tezgâhlanınca, senelerce bu ihanetlere Kader diyerek susan Suud yetkilileri, bir sene içinde beş katlı köprülü Şeytan Taşlama Mahallini yapmayı başarmışlardı! Dün Mina’da çok katlı dev yollara rağmen, yine tedbirsizlik ve ihmal tuzağı! Ve yine bine yakın ölü ve yaralı! Yeter artık! Kendi ülkelerindeki Şeytanları ve Şeytani rejimleri alkışlayanların terbiyesi ve tevhidi eğitimi için sembolik olarak taşlanan Şeytan ve yandaşlarını ne zamana kadara sevindireceğiz? Her nefse, imtihan sebebiyle musallat kılınmış ve kalbimizin üzerinde eliyle Beyin gücümüzü zayıflatan, duygularımız ve irademizle oynayan ve daima kötülüğü, düşmanlığı tuzaklayan düşmanımız Şeytan ve yandaşlarının tuzağı zayıftır! Ama, imanla, ihlasla, ihsanla, hayırla ve Allah’a kulluk vazifelerimizle kontrol altına alınmamış azan nefislerimizin tuzakları ise çok daha tehlikelidir!

Mal ve makamla azan nefisler, Asrı Saadet İslam’ı ile terbiye edilmedikçe bu acı sahneleri çok daha yaşamağa devam edeceğiz! Bir yandan, Kâbe-i Muazzama’yı yıkacağını ilan eden ve Müslümanlardan başkasını öldürmeyen, İsrail’in taşeronu IŞİD (Irak, Şam İblisi Devlet), Öbür yanda Sevgili Peygamberimizin Kabri Saadetlerini yıkmayı planlayan Vehhabi Devleti! Sevgili Peygamberimizin en sadık arkadaşlarından ve Hz. Ali’nin yarenleri can arkadaşları Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Ayşe’ye ve sevenlerine kin ve düşmanlığıyla başı beladan asla kurtulmayacak İran Pers devleti! Ve asırlar önce hacı sayısının on bin kişi olduğu dönemlerde muhterem âlimlerimizin yazdığı hac fıkhına ait kitaplarındaki fetvalarla milyonlarca hacımızı yöneltmeğe çalışan bazı âlimlerimiz! Milyonlara ulaşan günümüz hacılarına haccın ifasını kolaylaştıracak yeni bir hac fıkhı yazamayan zorlaştırıcı bazı âlimlerimiz! Evet, Kudüs’ü Şerif İsrail’in zulmü altında ezilirken, Kâbe-i Muazzama, Mescidi Nebevi ve diğer mübarek mekânlar Roma ve İsrail uşaklarının elinde inliyor! Hepsi kurtarıcılarını bekliyor! Asırlık bu bela ve musibetlerden kurtulma adına, Osmanlı’nın tek varisi Türkiye’mizi yeniden maddi ve manevi süper güç yapmak için tüm kardeşlerimizi 1 Kasım için seferberliğe ve istikrar için Ak oylarımızla AK İktidarını güçlendirmeğe davet ediyoruz. Allah (c.c), hacda ve diğer mekânlardaki tüm şehitlerimize rahmet, gazilerimize şifalar, ailelerine sabır ve başsağlığı ihsan buyursun! Bu bitmeyen gözyaşları ve matem içinde bayramınızı kalben tebrik edemiyorum. Hepinizden özür diliyorum. Selâm, sevgi ve duayla…