Anneler, tarihin seyrini de değiştiriyor.

Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Selçuklu Devletini bir Türk annesinin kurtardığını bildirdi. Selçuklu Devleti'nin kuruluş aşamasında üvey kardeşlerden İbrahim Yınal'ın Tuğrul Beye karşı isyan ettiğini belirten Eğilmez, Malazgirt Zaferi'nin ünlü komutanı Alpaslan'ın annesi Altuncan Hatun'un, topladığı orduyla Tuğrul Bey'le birleşerek İbrahim Yınal'ı yendiğini aktardı. Tuğrul ve Çağrı Beylerin daha sonra Selçuklu Devleti'ni sağlam temeller üzerine oturttuklarını ifade eden Eğilmez, ''Altuncan Hatun olmasaydı belki de Selçuklu Devleti yıkılacak ve Anadolu'nun kapılarını Türklere açan Alpaslan büyük zaferi yaşayamayacaktı'' dedi.

ALTUNCAN HATUN

Tuğrul Bey, kendisinin Bağdad'da olmasını fırsat bilerek isyân edip Hemedan'a doğru ilerleyen üvey kardeşi İbrahim Yınal'ı bastırmak için 1058'de Bağdat'dan ayrıldı. Veziri Amidülmülk, eşi Altuncan Hatun ve üveyoğlu Bağdad'da kaldı. Sultan, İbrâhim Yınal karşısında başarısız oldu. Çağrı Bey bir hayli yaşlandığından, onun oğullarından ve Bağdad'daki vezirinden yardım istedi. Ancak, Selçuklu askerleri giderse Büveyhîlerin yeniden işgâlinden çekinen Halife ve Vezir Amidülmülk, Tuğrul Bey'in üvey oğlunun sultan ilân edilmesini istediler. Anuşirvan da aynı fikirdeydi. Altuncan Hâtun, üçlü muhâlefete rağmen atına atladı ve haberi alıp akın akın Bağdad'ın her tarafından yetişen Türk askerlerinin başına geçerek Hemedan'a doğru yola çıktı. Çâresiz annesine katılan oğlunu ise devlete baş kaldırdığı için zincire vurdu. Tuğrul Bey, eşinin ve yeğenlerinin yardımıyla İbrâhim Yınal'ı yendi. Bizzat annesi tarafından teslim edilen üvey oğlunu ise  affetti.

Altuncan Hâtun'un yiğitliği bununla bitmedi. Hasta olup ölümü beklerken bile kalbi devlet için çarpmaktaydı. Ölüm döşeğinde, Tuğrul Bey'e halifenin kızı ile evlenmesini, böylece daha da güçleneceğini tavsiye edecek kadar fedâkâr ve kıskançlıktan münezzeh bir kadındı. Yakalandığı hastalık sebebiyle 1060 yılında vefât etti. Devletin başkenti Rey şehrine defnedildi.

Eşinin vefâtına çok üzülen Tuğrul Bey, vasiyetini dinleyerek halifenin kızı ile evlendi. Ancak, çocuğu olmadı.