“Arafta kalmak" Kasım Süleymani kimin kahramanı?

Son günlerde Türkiye’nin gündeminden düşmeyen Kasım Süleymani operasyonu sadece Türkiye’nin değil tüm Dünya’nın ortak gündemi oldu.

Kasim Süleymani Ortadoğu’da Irak, Lübnan, Suriye, Filistin, Afganistan Yemen, Avrupa’da Bosna Hersek ve Dünya’nın birçok yerinde İran Özel Kuvvetlerini (İran Devrim Muhafızlarını) örgütledi bazı yerlerde batılı güçlere karşı çoğu defa da Sünnilere karşı savaştı.

Kasım Süleymani Şiiliğin yayılması İran’ın milli menfaatlerinin korunması için var gücüyle çalıştı. Bu savaşlar Amerika’yı ciddi şekilde rahatsız etmişti ki “Devrim Muhafızlarını, Besiç Güçlerini” terörist ilan etti.  ABD medyası Kasım Süleymani’nin Ortadoğu’daki faaliyetlerini destansı cümlelerle manşetlere ve ekranlara taşıdı. Gerçekten de Kasım Süleymani sadece askeri bir deha değil diplomatik bir dehaydı da.. İran güçlerinin zayıf kaldığı yerde mutlaka bir çözüm buluyor, Şii-Sünni savaşının ateşine odun atıyordu. Bu faaliyet; tam da CIA ve MOSSAD’ın can-ı gönülden desteklediği bir durumdu. Tam da “İSLAM’A KARŞI İSLAMLA SAVAŞ” planının figürü ve aktörüydü.

Kimileri Kasım Süleymani’yi yücelterek İRAN’ın ve Şii çıkarları için çalıştığını söylese de aslında “İSLAM’A KARŞI İSLAMLA SAVAŞI” nın bir aktörüydü.

Normalde Kasım Süleymani’nin yüksek bir strateji vizyonu ve ufku olsaydı horoz döğüşünün bir tarafı olmaz meselelere daha üst perdeden bakar “SÜNNİ-Şİİ” çatışmasının anlamsızlığını görür Esad’ı ayakta tutmak ve Putin’e gidip Ruslar’ı Suriye’ye getirmek için yalvarmazdı. Mademki ABD karşıtısın ABD Dışışleri Bakanı; Esad yerinde kalmalıdır dedikten sonra neden ABD dış politikasına uygun hareket etti? Kasım Süleymani Kudüs Güçlerinin Komutanı olarak İsrail’e zarar vermek için Suriye’de bulunmak isteyebilir. Bu gaye uğrunda Suriye iç savaşını fırsat bilerek, İsrail sınırına büyük kuvvet kaydırmaları yapabilir. Böylece İsrail için tehdit olabilirdi. Ama Süleymani ne yapmıştır? İsrail’in hava saldırıları karşısında Şii milisleri Golan’dan Batı Şeria’dan 300 Km daha kuzeye geriye çekmiştir.

Şimdi böyle birine İslam savaşçısı denebilir mi? Eğer Şiilik İslam’ın bir koluysa ki (Bizce İslam’ın bir parçasıdır.) Topyekûn Ümmetin birliği için hareket etmesi gereklidir. Yoksa cepheden cepheye koşmuş İran’ın çıkarlarını savunmuş sözde büyük kahramanlıklar yapmış bütün bunlar anlamını yitirir. Bizce çıkar için kavga etmek; İngilizler ’in 19. YY’ da uluslararası siyaset bilimine soktukları ahlaksız bir kavramdır. Hâlbuki İslam’ın siyaset bilimine soktuğu haklı savaş kavramı “Allah rızası için Hak yolda mücadele etmek kavramıdır.”

Şimdi bu çerçevede Kasım Süleymani’nin mücadelesi sorgulandığında İslam’i haklı savaş gerekçelerinin hiçbirinin karşılık bulmadığını görüyoruz. Tekrarlıyorum; Afganistan’da hedeflerin vurulması için ABD’ye hedef listesi veren, 2003’te Irak direnişini kırmak için ABD askeriyle birlikte savaşan, Yemen’de halkı kıtlıkla baş başa bırakan, Suriye’de sivil halkı acımasızca katleden Süleymani’nin Milli İslami çizgide olduğu söylenebilir mi? Karabağ’daki Azeri-Ermeni çatışmalarında Azerbaycan yerine Ermenistan’a yardım eden İran’ın dış politikasının kendi halkının ve bölge halklarının yararına olduğu söylenebilir mi?

Bosna iç savaşında (Vahhabi Suudileri) Bosna’nın kurtuluşunda kahramanlaştırıldı. Ve ABD ve Batılı istihbarat kurumları eli ile Şii ve Radikal İslami gruplar kuruldu. Bunlar; EL KAİDE – IŞID – DAEŞ – BAKO HARAM – ELŞEBBAP – Şii gruplardan DEVRİM MUHAFIZLARI – MEHDİ ORDUSU – EHL-İ HAK GRUBU - SARALLAH (ALLAH'IN İNTİKAMI) TUGAYLARI – HİZBULLAH – BEDİR TUGAYLARI – FATİMİYYUN TUGAYLARI gibi.. Şii gruplardan bazıları Bosna’da savaştırılarak kahramanlaştırıldı. Hizbullah 2006’da İsrail’e karşı zafer kazandı. Kahramanlaştı. Normalde bu Şii grupların yapması gereken şey Sünni gruplarla değil batılı emperyalistlerle savaşması gerekirdi.. Ancak her iki taraftaki gruplar da; Batı tarafından kurulup kontrol edildiği için İslam içi savaşa dönüştü. Kasım Süleymani’nin devlet gücünü kullanarak ABD-İsrail planlarına hizmet ettiği değerlendirmesini yapabiliriz. Bu olayın üzerine Türkiye’nin Arap baharına neden destek verdiği sorgulanıyor. Evet, stratejik derinlik, sıfır sorun, Kıbrıs’ta Annan Planı, gibi Davutoğlu politikaları yanlıştı. Türkiye yönetiminde kimi derinliklere batının çıkarına hareket eden unsurların sızdığı ve halkın aleyhine hareket ettiği inkâr edilemez. (FETHULLAHÇI yapı, MASON locaları, BATI ÇALIŞMA GRUBU gibi)

Evet, bir NATO tatbikatı esnasında Muavenet gemisine saldırı olayı gibi hadiseler olmuştur. Bu geminin ismi, İngiliz-Batı ruhunun kalbinde acı bir iz bıraktığını tarihten biliyoruz. Sırf bunun için vurulduğunu da anlıyoruz. Ancak ABD bu olaydan sonra Türkiye’den özür diledi. Bir gemi yerine 5 gemi verdi. Şehitlerimizin ailelerine de tazminat ödedi.

Çuval olayında; Irak’taki askerlerimizin kafasına çuval geçirilmesi üzüntü verici bir hadisedir. Irak’taki özel kuvvetler karargâhının basılması askerlerimize hapishane mahkûmu gibi davranılması üzüntü verici olmuştur. Burada o günkü Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün pasif tutumunun etkili olduğunu söyleyebiliriz. Hilmi Paşa ABD askerleri karargâhımıza geldiğinde Türk askerine vermesi gereken emir Askerce bir amir olmalıydı. “Sakın teslim olmayın, çatışmaya girin, canınızı verin, sırrınızı vermeyin, bu uğurda gerekirse karargâhı havaya uçurun” demesi gerekirdi. (Batılı İstihbarat kurumlarının bizim askeri ve siyasi liderlerimiz hakkında tuttukları otobiyografik istihbaratın ne kadar dehşetli olduğunu da bu olaydan anlıyoruz)

Siyasi tarihte düşmanlarınızın size yaptıkları zulüm ve haksızlıkların hepsinin intikamını alamazsınız. Hele hele yenilmiş ve zayıf durumdaysanız hiçbir şey yapamazsınız. İslam Dünyası’nın Batı’ya kafa tutacak pozisyona gelmesi için kendi içindeki savaşa son verip birlik olup stratejik akılla yönetilmesi gereklidir.

İran Kasım Süleymani’nin intikamını alabilir mi? Bir devlet akılla yönetilirse intikamını alır. Öfke ve hiddetle yönetilirse; (“Öfke ile kalkan zararla oturur” atasözümüzde olduğu gibi..) Irak topraklarına yüzlerce füze atar (80?) Binlerce (!) ABD askeri öldürür (!), Tahran Hava Alanından kalkan Ukrayna uçağını vurur (!) halkının yüreğini soğutur.  

Bu ve önceki yazdığım bu konu ile ilgili makalelerimde, İşte bu ve bunun gibi iddia ve söylentilerin gerçekliğinin araştırılması gerekiyor.

Selam ve Dua ile Allah’a Emanet Olunuz..