Arnavutluk genel özellikleri nelerdir? Arnavutluk'un tarihi özellikleri nelerdir? Arnavutluk'un nüfusu ne kadardır? Arnavutluk'un yüzölçümü ne kadardır? Arnavutluk'un ekonomik özellikleri nedir? Arnavutluk'un coğrafi ve iklim özellikleri nelerdir? Arnavutluk'un dili ve dini nedir? Arnavutluk'un bayrağı nedir?

Arnavutluk genel özellikleri nelerdir?

Arnavutluk , resmî adı Arnavutluk Cumhuriyeti, Balkanlar'da bir ülkedir. Komşuları kuzeyde Karadağ, kuzeydoğusunda Kosova, doğusunda Kuzey Makedonya ve güneyinde Yunanistan'dır. Ayrıca ülkenin batıda Adriyatik Denizi ve güneybatıda İyonya Denizi'ne kıyısı vardır. İyon Denizi ile Adriyatik Denizi arasındaki Otranto Boğazı'nın karşısındaki İtalya'ya uzaklığı 72 km'den daha azdır.

Arnavutluk, Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Avrupa Konseyi, Dünya Ticaret Örgütü, İslam Konferansı Örgütü, Karadeniz Ekonomik İşbirliği, Orta Avrupa Serbest Ticaret Anlaşması, Frankofon ve kurucu üye olarak Akdeniz İçin Birlik'e üyedir. Arnavutluk, ayrıca Avrupa Birliği'nin resmî adayıdır.

Arnavutluk'un günümüzdeki toprakları tarihin çeşitli noktalarında Dalmaçya, Makedonya ve Moesia Superior gibi Roma eyaletlerinin bir parçası oldu. Modern cumhuriyet ise Balkan Savaşları sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'daki çöküşünden sonra ortaya çıkmıştır. 1912 yılında bağımsız olan Arnavutluk, 1917-1920 arasında İtalyan himayesine girdi, II. Dünya Savaşı'nda 1939 yılında Faşist İtalya, 1943'te de Nazi Almanyası tarafından işgal edilene kadar Prenslik, Cumhuriyet ve Krallık oldu. 1944 yılında Arnavutluk'ta işgal sona erdi ve Enver Hoca ile Emek Partisi önderliğinde Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti kuruldu. 1991 yılında sosyalist yönetim sona erdi ve çok partili yönetime geçildi.

Arnavutluk, parlamenter demokrasiye ve bir geçiş ekonomisine sahiptir. Arnavutluk'un başkenti olan Tiran, ülkedeki 2.831.741 kişinin yaklaşık 421.286'sını barındırmakta olup metropol alanında ise bu rakam 763,634'tür. Serbest piyasa reformları, özellikle enerji ve ulaşım altyapılarının gelişiminde, ülkeye doğrudan yabancı yatırımların kapısını açmıştır. Arnavutluk yüksek bir İGE'ye sahiptir ve evrensel bir sağlık sistemi ile ücretsiz ilk ve orta öğretim sunmaktadır. Arnavutluk bir üst-orta gelir ekonomisine sahiptir ve ülke ekonomisine hizmet sektörü hakim olup bunu sanayi ve tarım sektörü takip etmektedir.

Arnavutluk'un tarihi özellikleri nelerdir?

Arnavutların kökeni olarak Pelasglar görülür. Pelasglar Avrupa'nın en eski kavimi olarak bilinir. Yunanlar da köklerini Pelasglara dayandırır. Pek çok tarihçi İlliryalılar ve Pelasg'ların Helen kavimlerinden Dorlar ile akraba olduğu ve Helen kültürünün kurucuları oldukları görüşündedir.

Arnavutlar, tarihçilerce eski İlliryalıların devamıdır. Antik İllirya bugünkü Dalmaçya sahil bölgesidir (bugünkü Hırvatistan ve Karadağ) ve pek çok Roma İmparatoru bu bölgeden çıkmıştır.

Roma İmparatorluğu'nun kurucu halklarından olan İlliryalılar V. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun Germen, Hun ve Slavlar tarafından saldırıya uğraması ve yıkılması sonucunda 7.-8. yüzyıllardan sonra giderek Slavların eline geçti ve bölge Orta Çağ'dan sonra Hırvatistan ve Karadağ olarak anılmaya başlandı. 20. yüzyıl'da da bu bölgede 'Güney Slavları' anlamında 'Yugoslav' devleti kuruldu.

Arnavutlar, Avrupa'nın en eski halklarından oldukları ve ayrıca millî kimliğini (aidiyetini) dinsel farka dayandırmayan tek Balkan milleti oldukları konusunu özellikle vurgularlar.

Arnavut dili (Arn. Shqip, Shqipja, gjuha shqipe, gjuha shqiptare) Hint-Avrupa dil ailesinin özgün bir koludur. Arnavutçada, uzun süre komşu olmaktan ve 1000 yıllık Bizans idaresinden dolayı Yunanca ve Sırpça, 437 yıllık Osmanlı idaresinden dolayı da Türkçe ve Arapça kelimeler mevcuttur. Latin ve Germen dilleriyle de, bilhassa İtalyanca, Fransızca ve Almanca ile benzer yanları çoktur. Yine de Arnavutça kelime haznesi olarak saf bir dildir.

Eski Yunanca ve Etrüskçe'nin de İlirya dili ve Arnavutça ile dolaysız akraba olduğu yönünde linguistik hipotezler mevcuttur.

Ortaçağ dönemi

Antik Çağ'da Hristiyanlığın Arnavutluk'a yayılması çok erken tarihlerde gerçekleşti. Dıraç kenti dünyadaki en eski piskoposluk merkezlerinden biridir. Aziz Pavlus daha 1. yüzyılda İllirya'ya Hristiyanlığı tanıtmıştı.

325 yılındaki İznik Konsili'nde tüm İllirya Roma idaresine bırakılmıştı. 731 yılında ise Bizans İmparatoru III. Leo Dıraç Metropollüğünü Bizans'a bağladı. 927 yılında Bizans Bulgar Patrikhanesini kabul etmeye mecbur kalınca, Arnavut Kilisesi de Bağımsız Ohri Piskoposluğu'na, dolayısıyla 1. Bulgar İmparatorluğu'na bağlandı. 1018 yılında Bizans bölgeyi geri aldı. 1054 yılındaki Roma ve Bizans Kiliseleri arasındaki büyük bölünme (Schisma), önceleri Arnavut Kilisesi için etki yapmadıysa da, 13. yüzyılda Arnavut Kiliseleri de iki rakip olan Katolik ve Ortodoks yani Roma ve Bizans Kiliseleri arasında ikiye bölündüler. Orta Çağ'da ortaya Arnavut Ortodoks Kilisesi ve Arnavutluk Katolik Kilisesi şeklinde bir bölünme çıktı.

Roma İmparatorluğu'nun kurucu halklarından olan İllirya bölgesi 5. yüzyılda Roma'nın Germen, Hun ve Slavlar tarafından saldırıya uğraması ve yıkılması sonucunda 7.-8. yüzyıllardan sonra giderek Slavların eline geçmiş ve bölge Orta Çağ'dan sonra Sırp Kırallığı,Hırvatistan ve Karadağ olarak anılmaya başlanmıştır. 20. yüzyılda da bu bölgede 'Güney Slavları' anlamında 'Yugoslavya' devleti kurulmuştur. Ancak Arnavutlar bu bölgede her zaman hak iddia etmişlerdir.

Ortaçağ'da bölgenin tam Doğu ve Batı Roma İmparatorluklarının sınırında bulunması nedeniyle Arnavutlar VI. yüzyıldan sonra Slavlaşma tehlikesine karşı, batının en güçlü şehri olan Venedik'in himayesine girerek Katolikliği tercih etmişler ama daha doğuda kalan Kosova ve bugünkü Sırbistan bölgeleri hızla Slav asimilasyonuna ve Ortodokslaşmaya girmiştir. (Bkz.Arnavut Ortodoks Kilisesi).

Doğu Roma'nın 13. yüzyıldan sonra yıkılma sürecine girmesi sonucu doğudan gelen Osmanlılar 15. yüzyılda bölgeyi ele geçirmişler, Arnavutların ulusal kahramanları Gjergj Kastrioti'nin (İskender Bey) önderliğinde 40 yıldan fazla süren direnişini kırıp bölgeyi 1478'de ele geçirmişlerdir. Bu gelişmeler yüzbinlerce Arnavut'un İtalya'ya ve özellikle Sicilya ve Kalabriya bölgelerine göç etmesine yol açmıştır. İtalya Arnavutları 'Arberesh' adıyla anılmaktadır.

1054'teki Doğu-Batı/Ortodoks-Katolik Kiliselerinin birbirlerinden tamamen ayrılmaları (Schisma) Arnavutluk'ta önceleri büyük etki yapmadı. İki kilise birbirlerine rekabet oluşturmadan yan yana bir arada var oldular. Ancak 12. yüzyıldan sonra Bar'da Benedikt Manastırının kurulmasıyla Roma'nın ve Katolik Kilsesinin etkisi Arnavutluğun kuzeyinde arttı. Dıraç'ta ise Ortodoks Kilisesi daha hakimdi. Arnavutluk'ta 13. yüzyılda Katolik - Ortodoks ayrışımı daha da belirginleşti. Ülkenin güneyi tartışmasız Ortodoksluğun hakimiyetindeydi. Arnavutluk kıyıları bu dönem Normanların saldırısına uğradı.

Ortaçağ'da Arnavutlar genelde Arber adıyla anılıyorlardı. Bu aynı zamanda 12. yüzyıl sonunda Kroya Kalesi bölgesinde oluşmuş olan Arbanon Kırallığı'nda yaşayan halkın da adıydı. Bu Katolik Krallık, Ortodoks Kilisesine bağlı olan Kroya yönetiminden ayrılarak oluşmuştu.

1204 yılından sonra Arnavutluk önce Epir Despotluğu'na, 1230 yılında 2. Bulgar İmparatorluğu'nun eline geçti. Ancak Bulgarlar, Bizanslılar tarafından bölgeden 1246'da atıldı ve Bizans'ın vesayetinde Epir Despotluğu yeniden kuruldu. Bu dönemde Dıraç kenti, sık sık İki Sicilya Krallığı'nın işgaline uğradı. Sırplar 1280'in ilk yarısında İşkodra'yı ele geçirdiler.

Arnavut Katolik Kilisesi, 1342-1355 arasındaki Sırp Çarı Stefan Dushan'ın hakimiyetini zarar görmeden atlattı. Sirp Çarı'nın ölmesi ve Sırp Kırallığı'nın dağılmasının ardından soylu Arnavut sülalesi ŞAR, Zeta bölgesi ve Arnavutluk'un kuzeyinde iktidarı ele geçirdi. Ballsha'lar 1368'de Ortodoksluk'tan Roma-Katolik Kilisesine geçtiler. Leş piskoposluğunun kurulması da bu dönemde gerçekleşti.

Osmanlı dönemi

Osmanlı Türkleri 14. yüzyıldan itibaren Anadolu ve Balkan Yarımadası'na akınlar yapmaya başladılar. 15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu Balkan Yarımadası'nın büyük bölümü ile birlikte bugünkü Arnavutluk topraklarını da ele geçirdi.

Katolik olan Arnavutluk'un kuzeyini Gjergj Kastriot Skanderbeg'in(Gjergj Kastrioti) ölümünden sonra Osmanlılar'ın ele geçirmesi on yıl dahi sürmedi. 1479'da Venedik Devleti Osmanlılar'la barış anlaşması yaparak İşkodra'yı ve Leş'i Osmanlılara bıraktı. Piskoposluk merkezi olan Dıraç de 1501'de Osmanlı'nın eline geçti. Bundan sonra Katolik Arnavutlar'ın çoğunluğu fiilen İslam hakimiyeti altında yaşadılar. Osmanlıların hakimiyeti önceleri sadece sahil bölgelerindeydi. Merdita, Dukagin ve Malesia e Madhe boylarının bölgelerine İslam hakimiyeti giremedi. Bu bölgelerde 1490 - 1550 arasında Osmanlı hakimiyetine karşı pek çok isyan oldu. Gjergj Kastriot İskender Bey'in ölümünden sonra direnişi Leka Dukagin, Muzaka ve Thopia aileleri sürdürdü.

Çok uzun süren ve tam olarak hiç bitmeyen Arnavut direnişinin Osmanlılarca kırılmasından sonra 15. ve 16. yüzyıllarda yarım milyon civarında islamlaşmak istemeyen Arnavut İtalya'ya kaçmak zorunda kaldı.

Arnavutluk'un Osmanlılarca fethinden sonra İslam dini, Arnavutlar'a üçüncü bir din olarak katıldı. 17. yüzyıldan sonra diğer Balkan milletleri gibi Arnavutlar da müslümanlaştılar. Ancak Arnavutlar müslümanlaşınca, Rumlar, Gürcüler, Çerkesler, Lazlar gibi Türkleşmeyip, Arnavut kültürünü ve soylarını inatla korudular ve İstanbul Saray Yönetiminde Sadrazamlık, Paşalık, Valide Sultanlık gibi pek çok mevkiyi 17. yüzyıldan sonra diğer sayısız etnik gruba rağmen ellerine geçirdiler. Bu sayede hem pozisyonlarını güçlendirdiler, hem de kendileri için asimilasyonu büyük beceri ile en alt düzeyde tuttular. Osmanlılar'ın Arnavutluk Katolik Kilisesine karşı politika sürdürmelerine karşın, Arnavut Ortodoks Kilisesi herhangi bir baskı görmedi, ayrıca 17. yüzyıldan sonra bir kalkınma ve gelişim yaşadı. Osmanlı'nın son döneminde ülkenin kuzeyi İşkodra, merkezi Manastır ve güneyi Yanya vilayetinin sınırları içierisindeydi. 1. Balkan Savaşı'nda ülke Karadağ, Sırbistan ve Yunanistan'ın işgaline uğradı ve yağmalandı. İtalya ve Avusturya Macaristan'ın araya girmesiyle Arnavutluk Krallığı kuruldu. 1. Dünya Savaşında Karadağ, Avusturya Macaristan, Yunanistan ve İtalya'nın savaş alanı oldu.

Arnavutluk'un yönetim şekli nasıldır?

Arnavutluk Cumhuriyeti, 1998 yılında yenilenen bir anayasa altında kurulan yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin ayrılığına dayalı parlamenter bir cumhuriyet ile yönetilir. Anayasa, Arnavutluk Cumhuriyeti'nin en yüksek kanununu teşkil eder.

Arnavutluk'ta cumhurbaşkanı devletin başıdır. Cumhurbaşkanı 5 yılda bir tüm milletvekillerinin %50+1 oy çoğunluğuyla gerektiren gizli oyla meclis tarafından 5 yıllık bir süre için seçilir. Mevcut cumhurbaşkanı Ilir Meta olup Temmuz 2017 yılında seçilmiştir. Cumhurbaşkanının anayasayı ve tüm yasaları gözlemleme garantisi, silahlı kuvvetlerin baş komutanı olmak, meclis oturumunda değilken meclisin görevlerini yerine getirmek ve başbakanı atamak gibi yetkileri bulunmaktadır.

Yürütme gücü ise Bakanlar Kurulu'na (kabine) aittir. Başbakan Bakanlar Kurulu'nun başkanıdır. Başbakan cumhurbaşkanı tarafından atanırken bakanlar ise başbakanın önerisi temelinde cumhurbaşkanı tarafından atanır. Meclis kurulunun yapısına nihai onayı vermek zorundadır. Kurul iç ve dış politikalarının yürütülmesinden sorumludur. Bu bakanlıklar diğer devlet organlarının faaliyetlerini yönlendirir ve kontrol eder. Mevcut başbakan Edi Rama olup 15 Eylül 2013 tarihinde göreve gelmiştir.

Arnavutluk Meclisi, Arnavutluk'un tek meclisli yasama organıdır. Meclis'te liste usulü nispi temsil sistemi ile seçilen 140 milletvekili bulunmaktadır. İki başkanvekiline sahip olan meclis başkanı meclise başkanlık eder. 15 adet daimi komisyon veya komite bulunmaktadır. Meclis seçimleri en az her dört yılda bir yapılır. Meclis anayasa değişikliği veya onaylama, başka bir devlete savaş ilan, uluslararası anlaşmaların onaylanması veya iptali, cumhurbaşkanı, yargıtay başkanını ve başsavcıyı veya onun yardımcılarını seçme ve devlet radyo ve televizyon, devlet haber ajansı ve diğer resmi bilgi medya çalışmasını denetlemek gibi iç ve dış politika yönünde karar verme yetkisine sahiptir.

Arnavutluk'un idari yapısı ve şehir isimleri nelerdir?

Arnavutluk, idari olarak ile, illerde ilçeye, bu ilçelerde belediyeye ayrılır. Bu belediyelerden 73'ü şehir statüsündedir. Bu belediyeler ise şehir (Arnavutça: qytete) veya köylere (Arnavutça: fshatra) ayrılır.

Arnavutluk idari olarak 12 ile ayrılmıştır:

Arnavutluk'un coğrafi ve iklim özellikleri nelerdir?

Arnavutluk 28.748 kilometrekarelik yüzölçümüne sahiptir. Arnavutluk 39° ve 43° K enlemleri arasında ve çoğunlukla 19° ve 21° D meridyenleri arasında konumlanmıştır. Arnavutluk'un kıyı uzunluğu 611 km olup, Adriyatik ve İyon Denizi boyunca uzanır. Adriyatik Denizi'nin batı yüzünü ovalar.

Ülkenin %70'i dağlık olup engebelidir ve dışarıdan genellikle erişilemez. En yüksek dağ 2764 m yüksekliğindeki Korab Dağı olup Debre ilçesi'nde yer almaktadır. Kıyıda iklim tipik bir hafif Akdeniz iklimi olup kışlar ılık ve yağışlı, yazlar ise güneşli ve oldukça kuru geçmektedir.

Arnavutluk'un ekonomik özellikleri nelerdir?

Özelleştirmeler ve kanunlardaki yeni yapılanmaların ilerlemeye katkısı olmasına rağmen eski yapının etkileri nedeniyle sorunlar devam etmektedir: Ekonominin büyümesi uluslararası para kuruluşlarının yardımlarına, yabancı ülkelerde yaşayan Arnavutların gönderdikleri paralara ve inşaat işlerine dayanmaktadır. Nüfusun üçte biri hala, gayri safi millî hasılanın dörtte birini sağlayan, tarım işlerinde çalışmakta ve destekle geçinmektedir. Turizmde de şimdiye kadar bir ilerleme kaydedilmemiştir. Dünya Bankası'nın 2008 yılı raporunda, Arnavutluk nüfusunun %12,4 ü yoksul olarak nitelendirilmiştir. Ortalama aylık gelir 2006 verilerinde 28.322 Lek olarak gözükmektedir. (Yaklaşık 225 Euro)

 Arnavutluk'un dili ve dini nedir?

Ülkede konuşulan dil Arnavutçadır. Arnavutça (Arnavut dili Hint-Avrupa dil ailesinin farklı bir dalını temsil etmektedir). Günümüz Arnavut diline uygun olarak yazılmış ilk belge 1462 yılına rastlamaktadır. İlk edebi eser ünlü dilbilimci Gjon Buzuku’ya ait “Meshari” olup 1555 yılında basılmıştır. Bu tarihten itibaren Arnavut dili iki ana şivede gelişme göstermiştir. Bunlar; “Gegerisht” (Arnavutluğun kuzeyinde konuşulan) ve “Toskerisht” (Arnavutluğun güneyinde konuşulan) şiveleridir. 1908 Manastır Ulusal Kongresi’nde Arnavut alfabesinin 36 harften oluşması ve Latin alfabesinin kullanılması kararlaştırılmıştır. Arnavutça (konuşma ve yazı dili) aynı zamanda Kosova’da,Karadağ’da, Sırbistan ve Kuzey Makedonya’da yaşayan Arnavutlar tarafından kullanılmaktadır.

Din

Ülkenin %58.79'ini Müslümanlar, %17'sini Hristiyanlar ve %2'sini ateistler oluşturur. Ülkede, Ortodoks mezhebi Katolikliğe nazaran daha baskındır. Ortodoks mezhebinden olanlar 500 bini aşarken Katolik nüfusu tahmini olarak 300 bin civarındadır. Enver Hoca döneminde bütün kilise ve camiler kapatılmış ve Arnavutluk, 1967 yılında resmi olarak dünyadaki ilk ateist devlet olmuştur, fakat 1990'ların başlarında bu terim anayasadan kaldırılmıştır. Günümüz anayasasına göre ülke, din ve inanç özgürlüklerinin gözetildiği laik bir devlettir.

Arnavutluk'un uluslararası kodları nedir?

NATO alpha-2 kodu: AL

ISO 3166-1 alpha-2 kodu: AL

Uluslararası araç plaka kodu: AL

ISO 3166-1 alpha-3 kodu: ALB

IOC kodu: ALB

NATO alpha-3 kodu: ALB

ICAO havalimanı kodu: LA

Hava taşıtı plaka kodu: ZA

Arnavutluk'un mutfagı nedir? Yemekleri nelerdir?

Arnavutluk mutfağı Akdeniz ve Balkan mutfaklarının bir sentezi niteliğindedir. Tarihsel arka plan ile sıkı bir bağ içerisinde gelişmiştir. Bu açıdan Yunan, İtalyan ve Osmanlı etkisini görebilmek mümkündür. Arnavut mutfağında ana öğün öğle yemeğidir. Salatalar, domates, salatalık, taze yeşil biber gibi taze sebzeler ile zeytin, zeytin yağı ve tuz sıklıkla kullanılmaktadır. Dıraç, Avlonya ve Ayasaranda gibi kıyı kentlerinde ise deniz mahsulleri mutfağı gelişmiştir. Dağlık kesimlerde ise tütsülenmiş et tüketimi fazladır.