Atama Hatalı "Sakıncalı Rektörler' ; "Kontrollü Temizlik" Görevlileri mi ?

FETÖ'nün akademik uzantıları ile mücadele etmek “Pirincin içindeki beyaz ve gri taşları da ayıklamak becerisi” dir.Diş hekimlerinin kullandığı yöntem gibi Fetö ile mücadelede çürüğü çürükle tedavi etmeye benzemez.

Bu yazıda, cemaatçi kadro içinde olup da; geçmişte birbirini koruyan kollayan ya da cemaate yamanmış yarı cemaatçi- yarı AKP'li imiş gibi olan bazı menfaatperest denizanası kıvamlı kişileri konu alacağım.

2013 Aralık depreminden sonra, Cemaat kontenjanından atanan üniversite rektörlerinin bazı rektör yardımcıları, genel sekreterleri ve sonrasında bazı dekanları süreç içinde bir şekilde görevlerinden ayrıldı ve sırra kadem basmıştı. Bu bir taktik miydi?

Evet bir taktik talimattı. Cemaatçi kontenjandan atanan Rektörlerin, hem iş hem de ideolojik açıdan arkadaşlarının 15 Temmuz 2016 sonrası  birer birer yeni Rektör  adayı olmaları da tesadüf değil.

Üniversitede cemaat yapılanması ile aldanmadan ve aldatılmadan hukuki açıdan mücadele edebilmek için, öncelikli olarak yapılacak bu ikinci halkadaki kişilerin incelemeye ve gözlem altına almaktır. Belediye başkanları arkadaşlarıyla tamamen duygusal karşılıklı ilişkilerini özellikle sorgulamak gerekir.

Yeni seçilecek Rektör' ün eski Rektör ekibinin içinden olmaması gerekir.

YÖK Başkanlığı maalesef cemaatle mücadele konusunda sınıfta kalmış, konuyu çok yavaşa almıştır. Kripto rektör bizatihi bir soruşturma yapmayıp üstten gelen listeyi devreye sokmakta bu arada da kripto cemaatçileri koruyabildiği kadar korumaktadır.

Tutuklanacak zindana atılacak cemaatçilerin inadına görev sürelerinin sona ermesini beklemek ve bekletmek aslında üniversitede acı yaralar açmakta ve akademisyenlerin kurumlara ve yargıya güvenini zedeleyen telafisi mümkün olmayan güven ve samimiyet kayıpları yaratmaktadır.

Sonradan duyuyoruz... falanca eski Dekan... falanca eski YÖK başkanı... falanca eski Rektör paralel yapıdan tutuklandı.. gözaltına alındı diye. Geçmiş olsun. Böyle cemaatle mücadele olmaz.!!

Aksi takdirde ne olur? İşte bunlar olur?

CEMAATCİYİ YARGILAMANIN YERİ İDARİ MAHKEMELERİ DEĞİL, CEZA MAHKEMELERİDİR.

İDARİ VE AKADEMİK MOBBİNG CEMAATİN SIK SIK KULLANDIĞI BİR YÖNTEMDİR

Postmodernist şark kurnazlığı ile bilerek yaptığınız hukuki boşluk ve hukuki yanlışlarla, eksikliklerle dolu gri  soruşturma dosyalarınız ilerde, cemaatçilerin işe dönüş gerekçesi olarak karşınıza çıktığında, bunun altından kalkamazsınız. Aynı yöntemlerle akladığınız cemaatçiler içinde durum aynı. Sohbete dayalı, tek soru-cevap bir soruşturma açıp bir taşla hem gerekeni yaptık hem de o kişiyi akladık diyorsanız yanılıyorsunuz... Bir taşla iki kuş vurmaya çalışanlar, ikinci taşla üst düzey yöneticiler kendilerini vururlar. "önce at sonra al" yöntemleri ceza dairelerinden geri döner.

Soruşturmaları süren personelin soruşturmaları adam gibi yapılmalı bilerek uzatılmamalı. Eğer şüpheli bir durum varsa ve idari mekanizmalar yolu ile aşılamayacak teknik ve gizlilik dereceli bir konu olursa; o kişinin dosyasını vakit geçirmeden savcılığa göndermek ve tafsilatlı araştırılmasının yapılmasını istemek amirin görevidir. Aksine her davranış suçtur. Suçu ve suçluyu korumaktan dolayı üst amir ceza yer.

Şikâyetçiler ve bilgi vermek isteyenler de mahalle baskısı ile işin içine müdahil ettirilmiyor. Korkutuluyor.. ağızlarına biber sürülüyor... mobbing yapılıyor. İçinde " iftira " kelimesi geçen uzun yönetmelik maddelerine atıfta bulunan kelime oyunlu çakma soruşturmalarınız da sizi kurtaramaz.

SON SÖZ

Cemaatle ve paralel yapı ile mücadele eden kişilerin önünü açmak ve hukuku işletmek istiyorsanız önce eski rektörlerin mesai ve iş arkadaşlarına dikkat edin.

Edin ki; ezkaza Rektör olduklarında cemaatçi eski rektör mesai ve sır arkadaşlarını sonrasında zımnen korumasınlar ve kollamasınlar. Derhal ceza mahkemeleri hakimlerinin şefkatli kollarına teslim etsinler ki; Bizler tam kadro orada olacağız efendim. Onları mahkemede bekliyor olacağız efendim.

İşte o zaman cemaatle, paralel yapıyla belgeleriyle nasıl tam  sivil mücadele edilir cümle âleme gösterilir efendim. Bilmem anlatabildim mi?

Ben bu tanıma uyan  Gazi Üniversitesi Rektörünü savcılığa şikayet etmiştim de oradan biliyorum.