Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu zorunlu din dersinin din özgürlüğünün ihlali olduğu gerekçesiyle 2014 yılında yapılan bireysel başvuruyu değerlendirmek üzere 7 Nisan’da toplandı.  AYM Genel Kurulu’nda 8 yıldır devam dosyada, “Anayasa’nın 24. Maddesinin dördüncü fıkrasında güvence altına alınan ebeveynlerin eğitim ve öğretimin kendi dinî ve felsefi inançlarına göre yapılmasını sağlama hakkının ihlal edildiğine” dair karar verildi. 

ŞÜPHE UYANDIRAN TESADÜF

Karar tarihinin 10 Nisan 1928’de Anayasa'nın ikinci maddesinden "Türkiye Devleti'nin dini İslamdır" ifadesinin çıkarılmasıyla aynı haftaya denk gelmesi dikkat çekti.  "Türkiye Devleti'nin dini İslamdır" ibaresinin Anayasa’dan çıkarılmasıyla laiklik anayasal bir ilke olarak benimsenmişti.

AYM Genel Kurulu'nun verdiği bu karar ne anlama geliyor?

Habervakti olarak konu hakkında görüşlerine müracaat ettiğimiz Hukukçu-Avukat Ali İhsan Karahasanoğlu''Ateist ve laikçi bir kısım çevrelerin, kararı bambaşka bir yorumla karşımıza, “Din dersi zorunlu değil” şeklinde çıkartma ihtimallerine karşı uyanık olmalıyız!'' uyarısında bulundu.

Bu kararla ne değişecek?

- Sayın Karahasanoğlu AYM bu kararıyla zorunlu din dersini kaldırdı mı?

- Anayasa Mahkemesi'nin kararı bir kanun maddesinin iptali olmadığı için mevzuatta bir değişiklik olmayacak. Düzelemeyi iptal yok, bireysel başvuru sözkonusu. Ancak yarın konu hakkında kafa karıştırmak isteyenler süreci politize edebilir ve manipulasyon mümkün. Hristiyan-Musevi vatandaşlarımız verdikleri bir dilekçeyle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden zaten muaf tutulmaktadır. Herhangi bir vatandaş çocuğu için eğer zorunlu din dersi istemiyorsa ''ben dilekçe veriyorum ve din dersi istemiyorum'' diyebilecek. Yani müslüman bir toplumda din dersi zaten olağandır, bu din dersini almak istemeyen vatandaş okula müracaat ederek ''istemiyorum'' diyebilir. Ancak bu durumda suistimallere yine de bir yol açılmış olabilir ki dilekçeyi veren velinin çocuğunun o derste ne yapacağı, okul içinde nerede duracağı, başına özel bir öğretmen mi dikileceği gibi tartışmalar çıkabileceğinden, belki okul idareleri, “Sen dersten muafsın, ama ders verilirken, sınıfta otur” dediğinde, öğrenci velisinin açacağı dava ile devletten tazminat almasının yolu da açılabilir.

- PEKİ BU KARAR ''EMSAL'' OLMA ÜZERİNDEN YARIN MÜSLÜMANLARIN KAZANIMLARINA YÖNELİK BİR RİSK BARINDIRIR MI?

- Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nun zorunlu din dersinin din özgürlüğünün ihlali olduğu gerekçesiyle aldığı bu karar tartışmaları yoğunlaştıracaktır. Her şeye rağmen, kararın ötesinde bir uygulama yapılması ihtimali doğabilir ve istismar mümkün, yarın 28 Şubat'çı bir kafa geldiğinde bu emsal üzerinden uygulama şekillerini düşünmek bile istemem.  İşgüzarlar ve durumdan vazife çıkartmak isteyenler için bulunmaz fırsata dönüşebilir. Özellikle de medyayı iyi kullanan ateist çevrelerin, laikçi çevrelerin, kararı bambaşka bir yorumla karşımıza, “Din dersi zorunlu değil” şeklinde çıkartma ihtimallerine karşı da uyanık olmalıyız.