Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Strateji Başkanlığı sosyal güvenlik uzmanı Nilüfer Atagün, TBMM Kadın ve Erkek Fırsat Eşitliği bünyesinde, kadınların iş ve aile yaşamlarının uyumlaştırılmasına yönelik çözüm önerilerinin belirlenmesi amacıyla oluşturulan alt komisyonda çarpıcı önerilerde bulundu.

Milliyet’ten Namık Durukan’ın haberine göre, AK Parti Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur başkanlığında toplanan komisyonda SGK Strateji Başkanlığı Genel Müdür Vekili Ebru Fisun Aydın ve Nilüfer Atagün sunum yaptı.

Aydın, yapılan reformlarla cezanın yerini teşvikin almasıyla kayıt dışı istihdamın önüne geçildiğini söylerken, Atagün de kurum olarak Türkiye gerçeklerine uygun iş ve yaşam modelini hayata geçirdiklerini anlattı.

Bu çerçevede uyguladıkları AB Evde Çocuk Bakım Projesi’ne ilişkin bilgi veren Atagün, Ankara, Antalya, Bursa, İstanbul ve İzmir’de 11 bin 359 çocuk ve anne ile 15 bin 232 çocuk bakıcısının projeden yararlandığını, bakıcıların yüzde 97’sinin sigortalı olduğunu söyledi. Atagün, proje çerçevesinde 0-24 ay arası çocuğu olan ve 4-A hizmet akdine tabi olarak çalışan kadınlara evde bakıcı istihdam ettiklerinde, aylık 320 euro ödeme yaptıklarını söyledi.

İkinci projelerinin Kurumsal Çocuk Bakım Projesi olduğunu ifade eden Atagün, çocuğunu kreşe gönderen ailelere 100 euro verildiğini aktarırken, “29 ay boyunca bu desteği ödedik. 29 milyon euroluk bir projeydi ve yüzde 98’ini harcadık. Yüzde 85’i AB, yüzde 15’i ulusal bütçemizden karşılandı” dedi.

Eğitimli Bakıcıların Desteklenmesi Projesi’nden de söz eden Atagün, şöyle devam etti:

“Ev ziyaretleri gerçekleştirdik. Çocuğa gerçekten bakıcı mı bakıyor? Nasıl koşullarda bakıyor diye. Ama gördük ki gündüz kuşaklarını izleyen bir nesil yetişmişti. Evlilik programları, değişik programlarla. Sonra dedik ki burada bir müdahale daha gerekiyor. Evde bakıma eğitimli bakıcılarla devam edelim. Bu kapsamda bir proje gerçekleştirdik. Burada da yine kadının istihdamda yer aldığında, evde eğitimli bakıcı istihdam edildiğinde bu annelere destek sağlayalım dedik. Eğitimli bakıcı konusunda da farkındalık yaratmak amaçlı bir projeydi. Evde bakıcı istihdam ettiklerinde annelere 2022’de 325 euro verdik.”

‘Çocuk pahalı bir şey’

Türkiye’de analık ve babalık izni yardımlarına ilişkin de bilgi veren Atagün, özel sektörde çalışan babanın 5 gün, kamuda çalışan babanın ise 10 gün doğum izni kullandığını hatırlatarak, “İlk altı ayda anne ve babanın çocuğun bakımını üstlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu kapsamda da ücretli anne izinlerinden, geçici iş göremezlik ödeneği vereceğimiz sürenin 16 artı 8 haftaya çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz. Babalık izninin 2 hafta olarak belirlenmesinin daha iyi olacağını düşünüyoruz” dedi.

Türkiye ve Avrupa ülkelerinde çocuk büyütme ve bakımına ilişkin bilgi veren Atagün, “Bizde mevcut olmayan, ücretli yani ödenekli ebeveyn izni öneriyoruz. Çünkü çocuk dediğiniz şey, işin aslı biraz pahalı bir şey. Yani çok fazla ihtiyaçları oluyor bir bebeğin. Onun için bir ödenekle ancak anne ve babaların çocuklarına bakabileceklerini düşünüyorum. Babaların da emzirme izninden günde en az 1 saat olarak yararlanmaları ve bunun da bakım izni olarak geçmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü onlar da çocuklarıyla vakit geçirmek istiyorlar. Bir yaşına kadar en azından çocuğun bakımı çok zor” ifadelerini kullandı.

‘Hedefimiz komşu anne sistemi’

Sosyal güvenlik uzmanı Nilüfer Atagün, 0-6 aylık döneme ilişkin İspanya uygulamasına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Kadınlar sigortalı oldukları zaman, eğer emeklilik açısından sigortasını devam ettirirseniz daha sonra çalışma yaşamına daha iyi dönmek istiyorlar. Türkiye için uzun dönem bakımı gümbür gümbür geliyor. Uzun dönem bakım konusunda da bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Ev hizmetlerinin İş Kanunu kapsamında sayılabileceğini düşünüyoruz. ILO sözleşmesinin onaylanması ve komşu anne sisteminin hayata geçirilmesi hedefimiz.”