Türkiye, 12 Mayıs’ta tarihi bir dönemeçten geçti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlılıkla yürüttüğü “İç Cepheyi Güçlendirme” stratejisi ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Ekim 2024’te İmralı’ya yaptığı çağrı neticesinde, Türkiye’nin 40 yıla yakın süredir mücadele ettiği eli kanlı terör örgütü PKK, resmen silah bıraktı ve kendini feshettiğini ilan etti.

Bu gelişme; evlat nöbetindeki anaların gözyaşlarını sevince çevirdi, şehit ailelerine bir nebze teselli oldu, yıllardır harcanan milyarlarca doların, çekilen acıların, verilen mücadelelerin meyvesiydi. Ancak bu milletin bekası için can veren kahramanları, gözünü kırpmadan cepheye koşan asker ve polislerimizi hiçe sayan bazı çevreler bu tarihi gelişmeyi dahi sindiremedi.

Yolsuzluk soruşturmasında yeni detay: Paralar yurt dışına çıkarılmış
Yolsuzluk soruşturmasında yeni detay: Paralar yurt dışına çıkarılmış
İçeriği Görüntüle

Gazeteci Bahar Feyzan, yaptığı açıklamayla adeta "terörle mücadeleyi anlamadığını" ilan etti. Feyzan, terör örgütü PKK’nın kendini feshetmesinin topluma "faydası olmadığını” ileri sürerek akıl almaz bir çıkış yaptı:

“PKK’nın kendini feshetmesi ve silah bırakmasının bize faydası ne? Gerçekten bir samimiyetle soruyorum bunu. Ben zaten savaşmıyorum ki sokağa çıkıp. Çok naif ve basit bir yerden soruyorum. Ben zaten PKK ile Kürdün ayrımını yapabilen biriyim. Defalarca lanetliyoruz. Şehirde etkileri yok, peki bugün sıradan bir vatandaşın hayatına katkısı ne? Ahmet efendinin faydası ne? Bunu açıklayın.”

Sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüdü. Yapılan yorumlarda şu ifadeler dikkat çekti:
“PKK’nın feshi seni neden rahatsız etti?”, “Bahar Feyzan kimin adına konuşuyor?”, “Terörle mücadelede can veren kahramanların kemiklerini sızlattı” ve belki de en dikkat çekeni:
“Amacın ne?”

İşte o açıklama: