Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Meksika Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrard’ı Ankara'da ağırladı. Ardından iki bakan ortak basın toplantısı düzenlendi.

“RUS TAHIL VE GÜBRESİNDEKİ ENGELLERİN KALDIRILMASINI GÖRÜŞÜYORUZ”
Çavuşoğlu, konuşmasında Rusya ile Ukrayna arasında Türkiye ve Birleşmiş Milletler'in (BM) arabuluculuğuyla imzalanan tahıl anlaşmasının 120 günlüğüne uzatılmasına değindi. Geçen ay anlaşmayı askıya alan Rusya'nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gerçekleştirdiği görüşmeler sonucunda yeniden ikna olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu “Anlaşmayı uzatma fikriyle Rus tahıl ve gübresinin ihracatı önündeki engellerin kaldırılması bir süredir masada. Bu ürünlerin ihracatı önünde ödeme ve taşımacılık konusunda yaptırım engelleri bulunuyor. Bu süreçte Rus ve Ukrayna’nın yanı sıra BM, ABD ile Avrupalı muhataplarla temaslar yürütülüyor. Özellikle Rus amonyağının Odessa, Estonya, Letonya, Belçika, Hollanda ve Almanya limanlarından ihracatı konusunda yoğun temas yürütmemiz gerekiyordu. Telefon görüşmelerimiz ve diğer temaslarımızı sizlerle paylaşıyoruz. O temaslarımızın sebebi de buydu" ifadesini kullandı.

“RUSYA’YI SAVUNMUYORUZ, TALEPLERİNİN KARŞILANMASINI İSTİYORUZ”
Çavuşoğlu, atılan adımlardan Rusya'nın da tatmin olduğuna dikkati çekerek "Ama engellerin tamamen kalkmadığını söylemek lazım. Bunu söylediğimiz zaman bazıları 'Rusya'yı mı savunuyorsunuz?' diyor. Hayır, Rusya'yı savunmuyoruz. Her şeyden önce bu bir anlaşma. İkincisi de Ukrayna tahılının problemsiz şekilde özellikle ihtiyaç sahibi ülkelere gidebilmesi için Rusya'nın taleplerinin de anlaşmada olduğu gibi karşılanması gerektiğini belirtiyoruz" dedi.

“UMARIM ANLAŞMA 1 YIL UZATILIR”
Yapılan anlaşma ve mutabakata bütün tarafların uyması gerektiğini vurgulayan Mevlüt Çavuşoğlu "Umarım 4 ay sonra tekrar uzatılır, 120 gün değil de bir yıl uzatılır. Bu adımlar aslında güveni artırıcı adımlardır" değerlendirmesi yaptı.

"ÖNEMLİ KONULARDA ARA BULUCULUK YAPTIK"
Çavuşoğlu, esir takası ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu (Rosatom) yetkililerinin görüşmesi gibi konulara Türkiye'nin ara buluculuk yaptığını hatırlattı. Bütün bunların güven artırıcı adımlar olduğunu söyleyen Çavuşoğlu "İnşallah bir daha uzatmaya da ihtiyaç kalmaz. O zamana kadar ateşkes olur ve sıkıntının tamamen çözülmesi için de müzakereye dönüş olur. Biz bu yönde de çabalarımızı yoğunlaştırarak sürdüreceğiz" diye konuştu. Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rus ve Ukraynalı mevkidaşlarıyla temaslarını sürdüreceğinin altını çizerek "Biz 'Komşumuz açken tok yatmayalım' anlayışıyla bu sürece öncülük ettik. Bundan sonra da bu çabalarımızı kesinti olmaması için sürdüreceğiz" ifadesini kullandı.

"POLONYA'YA FÜZE DÜŞMESİ KAZA GİBİ DURUYOR"
Polonya'ya füze düşmesine de değinen Bakan Çavuşoğlu "İlk incelemelere göre bir kaza yaşandığı anlaşılıyor. Tabii derinlemesine incelemeler devam ediyor. Kaza da olsa maalesef devam bir savaşın yansıması. Bir an önce savaşın sonlandırılması, müzakere masasına dönülmesi her bakımından önemli" şeklinde yorum yaptı.

“ABD KIBRIS’TA KANTARIN AYARINI BOZDU”
Çavuşoğlu, KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) "gözlemci üye" olmasına yönelik tepkilere de şu cevabı verdi: KKTC’nin bir yere gözlemci üye olabilmesi için başkasından icazet alacak değiliz. Tepki gösteren AB'ye ‘Dürüst olun’ çağrısı yapıyorum. 2004'te Annan Planı'nı kabul eden KKTC'ye kısıtlamaları kaldırma sözü verildi ancak buna riayet edilmedi. AB'nin ne hakkı var ki TDT'ye müdahale etsin. ABD'ye de mesajımız şu; hem Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde hem de Kıbrıs'ta dengeyi bozdunuz, kantarınızın ayarı bozuldu. Dengeli olun. Uluslararası hukuktan bahsediyorsanız Yunanistan'ın ve Rum kesiminin ihlallerine bakın. Aynı şekilde biz, ABD'den de icazet alacak değiliz. Türk yüzyılı başladı, Türk baharı başladı. Dolayısıyla KKTC'nin TDT'ye üye olmasıyla bir filizin daha ortaya çıktığını, yükseldiğini söyleyebiliriz.

“ABD VE AB, TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI ÜYELERİNİ TEHDİT EDİYOR”
Diğer taraftan ABD'nin, özellikle AB'nin TDT üyelerine baskı yaptığını da gördük. Hatta tehdit ettiğini de gördük. Çok ciddi baskı yaptılar, her bir ülkeye notalar verdiler, mektuplar yazdılar. Ama şunu unutmasınlar; artık AB veya ABD, kim olursa olsun bu tür tehditlere boyun eğmeyen bir Türk dünyası var.

“TEHDİTLERİ BIRAKIN, İŞ BİRLİĞİ YAPALIM”
Türk dünyasının birliği kimsenin aleyhine değil, bölgenin istikrarı ve barış bakımından önemli. Tehditleri bırakın, iş birliği yapalım, herkesin yararına adımlar atalım. Tehditlerin Türk dünyasına etkisi yok. Gereken adımlar atıldı. Bu bir başlangıç. Adım adım dahası da gelecek inşallah.