Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fransa ve İtalya liderleriyle görüşmelerinde Fransa ve İtalya ortaklığındaki Eurosam Konsorsiyumu'nun geliştirdiği SAMP-T füze savunma sistemi üzerinde de durulduğunu belirterek "Şimdi bu iki ülke (Fransa ve İtalya) aslında bu çerçevede ortak üretimi Türkiye'de gerçekleştirme konusunda daha ciddi düşünüyorlar." dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Doha Forumu'nun "Newsmaker" oturumunda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemlerinin bir sonraki neslini alması konusunun masada olup olmadığına ilişkin soruya Çavuşoğlu, S-400'leri aldıklarını ve anlaşmanın tamamlandığını söyledi.

Çavuşoğlu, ABD medyasında yer alan "Türkiye S-400'leri Ukrayna'ya versin" yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak "Bu kesinlikle masada değildir. Hiçbir şekilde biz bunu değerlendirmedik." diye konuştu.

Türkiye'nin ihtiyacı nedeniyle S-400'leri ABD ve müttefiklerinden almayı tercih ettiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Ama oradan alamıyorsak o zaman bunu başka bir kaynaktan bulmamız lazım." ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin Rusya'ya doğal gaz bağımlığının 4 yıl önce yüzde 51'ken şimdi yüzde 40'ın altına indiğine dikkati çekerek yeni enerji kaynakları bulup çeşitlendirme konusunda çok çalışmalarının olduğunu ve mevcut durumda yenilenebilir enerjiye yatırım yaptıklarını dile getirdi.

Savunma sanayisi konusuna da değinen Çavuşoğlu, Türkiye'nin kendi savunma sanayisi ihtiyacının yüzde 70'inden fazlasını ürettiğini ifade etti.

Çavuşoğlu, öte yandan hava savunma sistemi üzerinde de çalıştıklarını anlatarak bu süreçte hava savunma sistemi ihtiyacını karşılamak için farklı alternatifleri değerlendirdiklerini söyledi.

Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi sırasında Fransa ve İtalya liderleriyle görüşmelerinde en önemli konunun Fransa ve İtalya ortaklığındaki Eurosam Konsorsiyumunun geliştirdiği SAMP-T füze savunma sistemi olduğunu belirterek "Şimdi bu iki ülke (Fransa ve İtalya) aslında bu çerçevede ortak üretimi Türkiye'de gerçekleştirme konusunda daha ciddi düşünüyorlar." ifadelerini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu, oturumda gündeme ilişkin soruları yanıtladı
Rusya ile Ukrayna arasında devam eden barış müzakerelerinin son durumuna ilişkin soruya yanıt veren Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu savaşın önlenmesi için elinden geleni yaptığını dile getirdi.

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve kendisinin mevkidaşlarıyla görüşmeler yaptığını hatırlatarak "Her iki tarafı yan yana getirmek sembolik de olsa önemliydi. Toplantıda beklentiler çok yüksek değildi. Uluslararası toplum olarak özellikle agresif taraf olan Rusya'ya baskı uygulamalıyız. Ukrayna'nın egemenliğine yönelik yapılan saldırı kabul edilemez. Aynı zamanda her iki tarafa da alın akı ile bu işten çıkmaları için yardımda bulunmalıyız." diye konuştu.

Ukrayna ve Rusya liderlerinin farklı arka kanallar üzerinden temaslarının olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Görünen o ki taraflar ciddi meseleler ve maddeler üzerinde görüşme yapıyor. Elbette ortak bir uzlaşı gerekiyor ancak ivedi bir şekilde ateşkese gidilmelidir Mariupol ve diğer bölgelerde sivillerin hayatını tehdit eden gelişmeler var. Halen şans ve umut var ancak bu gayretlerimizi sarf etmeliyiz." ifadesini kullandı.

"Biz uzlaşı için gerekli ortamı oluşturmaya çalışan tarafız"
Çavuşoğlu, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'a ateşkese varılması yönünde talimat vereceğini düşünüyor musunuz?" sorusunu, şöyle yanıtladı:

"Biz uzlaşı için gerekli ortamı oluşturmaya çalışan tarafız. Bu yüzden dürüst bir arabulucu olmamız gerekiyor. Bir tarafın daha çok adım atıp diğerinin az attığını söylemek de uygun olmaz. Bizim işimiz de her iki tarafın da bu süreçten başarılı bir çıkış yolu bulabilmesidir. Sonunda, sözünü ettiğim farklı müzakere kanallarında son nihai kararı verecek olan da liderlerdir. İki başkan Putin ve Zelenskiy. Bu yüzden her iki tarafı da yan yana getirmeye çalışıyoruz."

Çavuşoğlu, Ukrayna'nın NATO üyesi olup olamayacağına ilişkin soruya da "Ukrayna'nın NATO üyeliğinin olmayacağını anladığı kanaatindeyim. Her şekilde olmayacaktı. Birçok Avrupa'daki müttefikleri de NATO üyeliğine karşı idi. Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO üyeliğine karşı idiler. Ukrayna bunu çok iyi bir şekilde anlıyor." cevabını verdi.

Dışişleri Bakanı olmadan önce de bunu savunduğunu, Ukrayna'nın Batı ile Doğu arasında, Rusya ile Avrupa arasında, Türkiye ile Rusya arasında bir seçim yapma lüksüne sahip olmadığını kaydeden Çavuşoğlu, "Bölgenizde herkesle denge politikası izlemeniz gerekmektedir. NATO üyesi bir ülkeyiz ancak tüm zorluklara rağmen Rusya ile de iş birliği içerisindeyiz. Çok zor dosyalar var, Suriye, Libya gibi. Ukrayna'nın daha güçlü dengeli bir dış politikası olmalıdır, özellikle Rusya ve Avrupa ülkeleriyle." değerlendirmesini yaptı.

Ukrayna krizinin devam etmesi halinde Türkiye'nin mevcut ekonomik durumunu korumasının mümkün olup olmayacağı yönündeki soruya karşılık Çavuşoğlu, enerji fiyatlarındaki artışlara rağmen kurdaki dalgalanmayı dengede tutmayı başardıklarını vurguladı. Çavuşoğlu, Türkiye'nin 2021'deki büyüme oranının yüzde 11 olduğunu belirterek, bu yılın ilk çeyreğinde de ekonominin umut verici olduğunu ve ihracatın inanılmaz derecede arttığını söyledi.

"Ruslar şu anda turist olarak sorunsuz bir şekilde Türkiye'ye gelebiliyor"
"Rus oligarkların Türkiye'ye gelmesi ihtimali var mı?" sorusuna yanıt veren Çavuşoğlu, "Bizim prensip olarak tutumumuz şudur, ülkemizde yasal olan tüm aktivitelere izin veriyoruz. Yasal olmayan faaliyetlere de müsaade etmiyoruz." dedi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kararı alınmış yaptırımları uyguladığına dikkati çekerek "Eğer bir Rus vatandaşı Türkiye'yi ziyaret etmek isterse elbette yapabilir. Ruslar şu anda turist olarak sorunsuz bir şekilde Türkiye'ye gelebiliyor. Ukrayna'dan gelen mevcut turist sayısı da şu anda 60 bin civarında. Rus oligarkların Türkiye'de yapacağı işlerin uluslararası hukuka bir aykırılığı söz konusu değilse bunu değerlendiririz ancak aksi bir durum ise bu başka bir meseledir." diye konuştu.

Türkiye ekonomisinin "son 10 yılda gerilemeler yaşadığı" ve "Rusya'nın savaş nedeniyle ekonomisinin gerilediği" yönündeki değerlendirmeye de Çavuşoğlu, şu karşılığı verdi:

"Bu sorular arasında ülkemi eleştirme konusunda bundan zevk alıyorsunuz. Yani keşke dedikleriniz gerçeklere dayanıyor olsaydı. Tarafsız bir şekilde lütfen son 20 yıl içerisindeki verilere bakın. 18 yıl önce Türkiye'deki kişi başına düşen gelir seviyesi yaklaşık 3 bin dolardı ancak bugün neredeyse 10 bin civarında. Gelir bağlamında dünya ülkeleri arasında ilk 20 ile 17 arasındayız. Dünyada birçok ülke ekonomik krizle mücadele ediyor. Avrupa'da ekonomik kriz vardı, ABD'de bu yaşandı. En güçlü ekonomilerin bile en büyük sorunu şu anda yüksek enflasyon. Elbette Rusya ekonomisi bu yaptırımlardan dolayı çok kötü etkilendi ve para birimini etkiledi. Bu süreçte ekonomik büyüme de negatif olacaktır. Rusya bir savaşta ancak Türkiye ekonomisi daha da iyileşip büyüyor. Endişelenmeyin."