Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, NTV canlı yayınında "Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" başta olmak üzere gündeme ilişkin soruları cevaplandırıyor.

Bakan Nebati'nin açıklamalarından satır başları;

(Yeni ekonomi modeli tartışması) Herkes kendi tuttuğu yolda ilerliyor, bazen değişim gerek. Altyapı, üstyapıyı belirliyor, çok net. Siz bir ekonomi teorisini, ekolünü ya da yolunu alıp uygulamaya başladığınız zaman birilerinin sizi yönlendirmesi konusunda maalesef bir baskı var. Çünkü dünyada egemen güçler var. Biz bize öğretilmiş şeyleri yapmaktan vazgeçmenin zamanının geldiğine inanıyoruz.

2013 yılında Gezi olayları öncesinde faizin düştüğü, enflasyonun düştüğü bir ortamda bir sorunla karşı karşıya kaldığımız görüyoruz. Yüksek büyüme için yüksek cari açık. 2013’te 400 milyar dolara yakın borçlanmışız. 2013’ten bugüne kadar borçlanma oranı 445 milyar dolar seviyesinde. 8 yıldır bununla ilgili bir mücadele sürüyor. Geçmişteki saldırılar bir takım değişiklikleri engelledi. 

Biz diyoruz ki yeni bir ekonomik model önerelim. Bu model Türkiye’yi kapsasın, iç dinamikleriyle bir bütünlük arz etsin. Ancak ortak söylemin gerçekleştirildiği bütüncül bir bakış açısıyla herkesin anlayabildiği, toplumun ve tüm kurum kuruluşların da içinde olduğu bir şey söyleyelim dedik.

'BİZ GÜNEY KORE MODELİ DEĞİLİZ'

Türkiye modeli denmesinin sebebi şu. Biz Güney Kore modeli değiliz, çünkü seçilmiş bir ülke. Çin değiliz, devasa nüfusuyla, aldığı tedbirlerle gelen bir ülke. Biz demokratik gelenekleri olan, serbest piyasaya inanan, kambiyo rejimine sıkı sıkı bağlı olan ve bu geleneği de sürdüren bir modeli ortaya koyuyoruz. Çünkü altyapımız dolu. Altyapıyı tamamlamış şekilde geliyoruz. 

Türkiye modelinde 150 dolarlardan 200 dolarlardan 1000 dolarlardan yola çıkan bir ülke değil. 8500-9000 dolarlarda kişi başı geliri olan, tüm altyapısını tamamlamış bir ülke olarak geliyor.

Salgında Türkiye sağlık konusunda, sağlık sektöründe inanılmaz bir başarı ortaya koydu, hepimizin malumu. Biz bugüne kadar aldığımız tedbirlerle öyle bir noktaya getirdik ki, Türkiye’nin bundan sonra karşı karşıya kalabileceği olaylarla yüz yüze geldiğinde çok hızlı bir şekilde uyum sağlayıp yakın pazarlara da yakın yerlere de bir üretim merkezi oluşturabileceği imkanları ortaya koydu.

MODELİMİZ, YÜKSEK İHRACATA DAYALI CARİ AÇIĞI AZALTICI

Modelimiz; yüksek ihracata dayalı, cari açığı azaltıcı ve refah sisteminin toplumun tamamına yansıtıldığı bir modeldir. Bu model içerisinde biz yüksek teknoloji üssü olmak istiyoruz. Biz büyük endüstri bölgeleriyle her türlü ihtiyacın yalnızca Türkiye değil yakın çevresine sağlandığı bir üs haline gelmek istiyoruz. Orta gelir tuzağını aşmanın tek yolunun da bu olduğunu biliyoruz.

20 yıldır geliştirilen bir yapı var. Bu yapı Türkiye’nin sanayide bir tık daha üste çıkabileceği altyapıyı hazırladı. İnsanlar girişimciler bu yapının nasıl işlediğini gördü. Üçüncüsü dünyaya açılmayla diğer pazarlarla Türkiye’yi karşılaştırabilecek yapıya sahip oldu. Türkiye’nin vazgeçilmez bir ülke olduğu anlaşılmış oldu.

Sıcak para özellikle gelişmekte olan ülkelerin temel problemlerinden bir tanesi. Ne zaman geldiği ne zaman gittiği belli değil. Ülkelerin ekonomisini sarsacak noktaya dönüşebiliyor. Sıcak paradan ziyade doğudan yatırımın gelmesini istiyoruz. 2018, 2019’daki saldırılarda kullanılan temel araç sıcak paraydı. Sıcak parayla dilediğiniz şekilde manipüle edebiliyorsunuz, ülke iktidarlarını tehdit edebilecek boyuta gelebiliyor. Biz bu yolu kapatıyoruz.

FAİZ ARTIRILMALI DİYENLERE TOKAT GİBİ YANIT OLDU

(Dolarda yaşanan düşüş) Ülkemiz üzerinde oyun oynanmasını engelliyoruz. Son üç ayda yaşadığımız bir türbülans vardı, başından beri bu bir köpüktür, yapmayın etmeyi, eylemeyin dememiş olmamıza rağmen. Dövizin 18 liralara kadar gelmiş olmasından bir gecede sayın Cumhurbaşkanımızın adeta bir ekonomik manifestoyla ortaya koymuş olduğu çözüm önerileri ve tedbirler paketiyle üç günde Türkiye’nin bütün ortamını sıcak parayla değil, yüksek faizle de gerçekleştirmedik, kendi imkanlarımızla bu hale getirdik. Faiz artırılmalı diyenlere tokat gibi bir yanıt oldu. 

Düşük cari açıkla yüksek büyüme gerçekleştirebiliriz. Üç günde finansal istikrarı sağladık.