6 Şubat'ta Türkiye'yi sarsan depremler ve İYİ Parti lideri Meral Akşener’in altılı masadan ayrılması Türkiye gündemine damga vururken, uluslararası kamuoyu ise Ankara'nın diplomasi hamleleri ile ilgili dikkat çekici bir konuyu tartışıyor.

Bir yılı aşkın bir süredir devam eden Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla birlikte Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği gündeme gelirken, Türkiye'nin henüz bu üyelik sürecine onay vermemesi uluslararası kamuoyunun gündemine oturdu.

ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN International, konuyla ilgili kapsamlı bir analiz hazırlarken, bazı NATO yetkililerinin de görüşlerine başvurdu.

ERDOĞAN KONUMUNU DEĞİŞTİRECEK Mİ?

Luke McGee imzalı analizde, "Türkiye, NATO'nun genişlemesini engelliyor. Bu geri tepebilir ve Putin'e bir propaganda malzemesi çıkarabilir" başlığı kullanıldı.

CNN'de yer alan haberde, 11 Temmuz'daki NATO Zirvesi öncesinde bu iki ülkenin üye olup olmayacağı tartışılırken, "Batılı yetkililer, Türkiye'nin üyeliğe izin vermesi konusunda giderek karamsarlaşıyor. NATO diplomatları, Türkiye'nin ne yapacağına dair ikiye bölünmüş durumda" denildi.

İsmini açıklamayan bir NATO yetkilisi, "Erdoğan, zirveye kadar bekleyebilir ve orada bütün Batılı müttefiklerin övgüsünü almak için fikir değiştirebilir" derken, haberde, "Fakat CNN'e konuşan yetkililerin büyük çoğunluğu karamsar. 11 Temmuz'daki zirveden önce Erdoğan'ın konumunu değiştirmeyeceğini düşünüyor" ifadesi kullanıldı.

Bir NATO diplomatı da "Bence, Finlandiya'nın İsveç'ten ayrılarak tek başına üye olması ihtimali giderek artıyor" dedi.

"KREMLİN BUNU PROPAGANDA MALZEMESİ OLARAK KULLANIR"

CNN'e konuşan diğer NATO yetkilileri ve diplomatlar ise, "Türkiye'nin üyelik sürecini engellemesi, Kremlin'in Batı ve NATO'nun bölünmüşlüğüne dair söylemini besleyebilir" ifadesini kullandı. NATO'nun bu iki ülke üye olmasa bile bazı adımlar atması gerektiği kaydedildi.

Analiz, "NATO ve daha geniş kapsamlı batı ittifakı genişleyemezse Kremlin bunu propaganda malzemesi olarak kullanabilir. Eğer bu gerçekleşirse, savaş bir anda bitse bile 'bölünmüş batı' söylemi NATO'nun düşmanları tarafından kullanılmaya devam edilir" ifadesiyle son buldu.