Beş duyusu ve algılarıyla yanılabilen insanlar olarak, şaşmamız kaçınılmazdır. Allah’ın (c.c) yardımlarının bilgiye, iyi niyete ve sağduyuya eşlik etmesiye, bu yanılmaları en aza indirme çabamızdır Hak katında makbul olan. Yanlışa düştükten, hata yaptıktan sonra, eğer akıl kendi yanlışını görebilme ve daha doğru davranma arayışında ise, yanılmadan yürüdüğümüz zamankinden daha çok bilgi edinir, öğrenir ve hayat yolunda ustalaşmaya başlarız.

Yanlış yapmak hepimizi üzer. Kendimizi suçlar, niye oldu diye hayıflanırız. Burada insanın realitesi, kendimize biçtiğimiz role kurban ediliyor gibidir. Aynı zamanda geri dönerken yani telâfi ederken de hem başkalarının tepkileri hem kendimizi suçlamamız, çoğunlukla geri dönüşün ilerleten faydasından bizi mahrum bırakır.

Bir tespitin doğru olması, o şeye verdiğimiz anlamın da doğru olduğu anlamına gelmez

Evet, insan şaşar ve zaman zaman geri dönüşler yaşayabilir ve yanlış yapılan şeylerin onarımı ve telâfisi gerekebilir. Eğer hayatın tümüne, bizi daha olgun, aklını daha büyütmüş ve dersler almış vaziyette ilerletecek fırsatlar olarak görebilirsek, o zaman şikâyete ve pişmanlığa değil, ne öğreneceğimize, geri dönüşün bize ne kazandıracağına odaklanırız ve neticede nasıl olsa katedeceğimiz yol, keyifle ve şükürle geçer. Yanlış yapmaktan korkuyorsak; bilgi edinmek, tedbirli olmak ve dikkatle yol almak gibi kendimize düşeni elimizden geldiğince yapmalıyız ve sonucunda mutlaka bizim hayrımıza olacak bir kazanımımız olacağına inanmalıyız. Başkalarını hoş gördüğümüz gibi kendimizi de hoş görebilmeli ve ders alarak bu süreci bir kazanıma dönüştürebilmeliyiz.

Karşımızdakinin yanlışını büyütmek ve sürekli başına kakmak, onun daha iyi olmasına engel olur.

Hepimizin zihninde mükemmel ilişkiler ve arkadaşlıklar beklentisi yer etmiş olabilir. Kendimiz bir yanlışa düşmeden, o yanlışı yapanları hoş göremiyebiliriz. Fakat her yanlışı tecrübe etmek anlamına gelen bu yaklaşım, insan gerçeğini bilmekten uzak olduğumuzun da bir ifadesidir. Şunu bilsek yeter; on kere söylenen şeyler bile tam tersi bir şekilde hayata geçebilir. Bundan sonrasının daha iyi ilerleyebilmesi için belki de bu düşüşe ihtiyaç vardı diye düşünelim. Sakin olalım. Her yanlış yapan kasıtlı olarak bize karşı yapmaz. Çoğunlukla da bu bizimle değil, karşımızdakilerin duygusal ve zihinsel süreçleri ile ilgilidir. Yanlışı değil kişiyi korumak anlamına gelen hoşgörü, insanî hayatımızın yara bere almadan hayatımızda kalması için bir zarurettir. En büyük makama karşı yanlış yapan, bir birine haydi haydi yapar. Dua ve tedbir ile kışın kar lastikleri takmak gibi tedbirimizi alalım. Gerisine Allah (c.c) kerim.