Saruhan (Mani-Sa) topraklarının ilk Manevi Öncülerinden olan Hace REVAK SULTAN HAZRETLERİ'ne hürmetlerimizle.. 

Manisa Dağı'nın eteğindeki Çaybaşı mevkiinde bulunan Ağlayan Kaya' ya vardığınızda, solunuzda yolun hemen kıyısında göreceğiniz kare şeklindeki kubbeli türbede medfun buluan zat, Revak Sultan Hazretleri'dir.

Revak Sultan hz, Horasan erenlerinden olup, Halveti şeyhidir ve Horasan Şeyhlerinden Barak Sultan’ın oğludur.

Hâce Bektaş-ı Veli Hazretleri'nden icazetnâme alarak Bigadiç’in Yağcılar beldesi yakınındaki Baraklar Köyü’ne yerleşip, burada Hakk’a yürüyen, türbesi de burada bulunan Barak Baba Hazretleri, muhtemelen Revak Sultan'ın babasıdır. 

Revak Sultan Hazretleri, Saruhan Bey'in, 1927 yılında, adı Mani-Sa olarak değiştirilen bu şehri, 1313 yılında Romalılardan alarak, bir İslam Şehri, bir Türk Yurdu yapmasından sonra, yerine geçen oğlu İlyas Bey'in ardından, Saruhan Devleti'nin başına gelen İlyas Bey'in oğlu MUZFFERÜDDİN İSHAK ÇELEBİ Hazretleri'nin, bu şehre Türk kimliği kazandırmayı ve kadim medeniyet değerlerimizi inşa ederek İslami bir ruh vermeyi arzulamasıyla, şehre daveti üzerine, buraya irşad maksadıyla gelen ilk alim ve evliyalardandır.

Revak Sultan Hazretleri, Emirimiz, Sultanımız İshak Çelebi’nin iktidarı (1362-1379) sırasında, Mani-Sa’da yaşamıştır.

Halvetiye Tarikatı şeyhlerinden olan Revak Sultan Hazretleri, Beldeler Fatihi ve çok hayır sahibi olan Saruhan Devleti'nin Hakanı İshak Çelebi Hazretleri’nin, tahsis ettiği büyük tımar arazilerinin gelirleri ile bizzat kurdurduğu tekke, zaviye ve medreselerde Hacelik yapmış ve bu şehre ruh kazandurarak, ilim orduları ile dua orduları yetiştirmiştir.

İlmi yönüyle de, Manevi füyuzatıyla da, bu şehrin bir İslam Şehri olmasına hayatını adayan Revak Sultan Hazretleri, Anadolu’nun önemli şahsiyetlerinden olan Karaca Ahmed ile aynı zamanda Manisa’da bulunmuş ve onunla irtibatı olmuştur.

Revak Sultan Hazretleri'nin, Halveti Tarikatının kurucusu sayılan Siraceddin Ömer El-Halveti'nin (ö:1397) şeyhi ve amcası Ahi Muhammed Halveti’nin, tarikatı yaymak için Anadolu’ya gönderdiği halifelerinden biri olduğu düşünülebilir.

[Hazar denizinin güneybatısında bulunan Geylân bölgesindeki Lâhîcân’da doğup büyüyen Ömer el-Halvetî, İbrâhim Zâhid-i Geylânî’nin halifesi olarak Hârizm’de irşad faaliyetinde bulunan amcası Ahî Muhammed Halvetî’ye (ö. 1378-79) intisap etmiş, onun ölümünden sonra da irşad makamına geçmiştir. Ömer el-Halvetî, daha sonra Karakoyunlu hâkimiyetinde bulunan Tebriz’e giderek irşad faaliyetini burada sürdürmüştür.] 

Her ne kadar Revak Sultan’ın Manisa’ya ne zaman ve nereden geldiği ile ilgili yazılı bir kaynağımız olmasa da; onun Ahi Muhammed Halveti'den tarikat dersi aldığını düşünürsek, Anadolu’ya, Harezm’den gelmiş olabileceği söylenebilir. Bu nedenle Revak Sultan’ın Manisa’ya gelişi, şehrin fethinden yaklaşık olarak 50 yıl sonra olabilir. 

1371 tarihinde Sultan İshak Çelebi tarafından, Revak Sultan Zaviyesine ait bir vakfiye düzenlettirilmiştir. Düzenlenen 'Revak Sultan Vakfiye'sinde, özetle şunlardan bahsedilir:

"Revak Sultan, dünya ve lezzetlerinin geçici olduğunu, insanı mutlak manada mutlu etmediğini anlayınca kendisini ahiret için çalışmaya yöneltmiştir. Beldelerin fatihi olan İshak Çelebi, Revak Sultan’a kendi mülkünden olan birçok arazi ve köyü vakfetmiştir. Vakfedilen bu yerler sultaniyeye yapılacak muamele gibi muamele görecektir. Bu yerlerden elde edilecek gelir tekkede, Tarikat-ı Halvetiye erbabından şeyh olacak zat vasıtasıyla her sene üç gün halkın işleri için harcanacak ve kalan ile tekkenin tamiri ve oradakilerin maişeti ve fukaranın yiyip içmesi temin edilecektir. Hâsılattan geri kalan kısım ise tarîk fukarasına sarf edilecektir." (Uluçay, 1940, s. 25-28).


 

Vakfiyeden, Revak Sultan’a verilen arazinin oldukça büyük ve geniş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum, tarikatın, halk üzerindeki tesirinin ve ne kadar geniş bir kesime hitap ettiğinin göstergesi olduğu gibi, Revak Sultan’ın, Sultan İshak Çelebi tarafından da saygı duyulan biri olduğunun göstergesidir.

Manisa’da ilk kurulan zaviye olan Revak Sultan Zaviyesi, şu anki türbesinin hemen yanında bulunmakta iken, 1549 yılında harap olmuş ve günümüze kadar ulaşamamıştır. 

Şer’iye sicillerindeki bir kayda göre, Revak Sultan Hazretleri'nin, İÇE ya da ECE isimli bir kardeşi vardır. İçe’nin (Ece) torunu olduğunu iddia eden Mehmed isimli biri, dedesi İçe (Ece)’nin, Revak Sultan’ın kardeşi olduğunu söylemiştir.

Şu an Manisa’nın Karaköy semtindeki Attar Ece (Attar Hoca) isimli caminin hemen girişinde, minarenin yanında bulunan mezarın, Attar Ece Hazretleri'ne ait olduğu ve ağabeyi Revak Sultan Hz gibi büyük evliyaullahtan olduğu söylenir. 

Son olarak;

1371 yılında düzenlenen “Revak Sultan Vakfiyesi”nin şahidleri arasında gösterilen ve halen Mani-Sa'da medfun bulunan;

1- “Bektaş-ı Horasani oğlu İbrahim Seydi Dede,

2- Cafer-i Horasani oğlu Yolageldi Baba (Gürle Dede),

3- İlyas-i Horasani oğlu Haki Baba,

4- İbrahim-i Horasani oğlu Arık Dede,

5-Süleyman-ı Horasani oğlu Karaca Ahmed,

6-Yunus-i Horasani oğlu Oklu Horos Dede,

7- Hüsrev-i Horasani oğlu Sindel Baba gibi şahsiyetler,

Saruhanoğulları Beyliği’nin kuruluşuna vücud veren, bu şehre ruh kazandıran Veliler, Alperenler ve Horasan Erenleridir.. 

Her birinden ayrı ayrı Allah razı olsun, Allah hepsine rahmet eylesin, makberleri cennet mekan olsun..

Çaybaşı'na çıkarken muhakkak ziyaret edip, ruhlarına Kur' an okuyarak hürmetle ve edeble hatıralarını yad edelim.

Ruhları için 3 ihlas 1 fatiha okuyandan Allah razı olsun.