Biden, New York'ta devam BM 77. Genel Kurul toplantılarına katılarak bir hitap konuşması yaptı.

Konuşmasının başında Rusya-Ukrayna savaşına değinen Biden, "BM Güvenlik Konseyinin daimi üyesi Rusya, komşusunu işgal ederek egemen bir devleti haritadan silmek istedi." dedi.

Biden, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bugün nükleer seçenek konusunda yaptığı açıklamaya da işaret ederek, "Putin, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme rejimi kapsamındaki sorumluluklarını pervasızca göz ardı ederek aleni olarak Avrupa'ya karşı nükleer silah tehdidinde bulundu." eleştirisinde bulundu.

İran'ın nükleer silah sahibi olmaması için elinden geleni yapacağının altını çizen Biden, "Çin, herhangi bir şeffaflık olmaksızın daha önce görülmemiş ve endişe verici düzeyde nükleer silahlanmaya gitti." ifadesini kullandı.

BİZ DE BU SAVAŞIN BİTMESİNİ İSTİYORUZ
ABD muazzam güvenlik desteği ve ekonomik yardım sağladı. 25 milyar dolardan fazla destek söz konusu. Bugün 40'tan fazla ülke milyarlarca dolar katkıda bulundu. Teçhizatlar verdiler.

NATO'ya yönelik saldırıları caydırmak için, Rusya'ya hesap sormak için bu hamleler yapıldı.

Özgürlüğün yanında olduk, BM şartının her imzacısı bunlardan sorunludur. Tıpkı sizin gibi ABD de bu savaşın bitmesini istiyor. Bir ülkenin toprağını güçle alamazsınız. Şu anda bunun önünde duran tek ülke Rusya'dır. Hepimiz inançları ilkeleri korumaya söz veren hepimiz BM üyesi olarak net ve kuvvetli olmalıyız, dirayetimizin kırılmasına izin vermemeliyiz.

Ukrayna'nın hakları her ülkenin haklarıyla aynıdır. Rusya'nın saldırganlığına karşı duracağız. Burada demokrasi ile otokrasiler arasında mücadele söz konusu. Burada demokrasiyi temel alan görüşü savunuyoruz. Demokrasi bizim en önemli aracımızdır. Mevcut sınamaları aşmak için demokrasi en önemli aracımızdır.

NÜKLEER SAVAŞIN KAZANANI OLMAZ
Nükleer savaşın kazananı olmaz. Bu yüzden böyle bir savaş olmamalıdır. BM Güvenlik Konseyi'nin 5 kalıcı üyesi bu taahhüdü yineledi. Rusya silahsızlandırma anlaşmasını elinin tersiyle itti. Bugün bir daha dediğim gibi sorumsuzca nükleer tehditlerde bulundular.

Çin eşi benzeri görülmemiş nükleer deneyler yapıyor. Eğer burada diplomasiyi sürdürmezsek Demokratik Kore Cumhuriyeti, BM yaptırımlarını sürdürüyor. Ortak nükleer anlaşmaya dönmesi gerekiyor İran'ın. ABD bu konuda çok net. İran'ın nükleer silahlanmasına müsaade etmeyeceğiz.

Dünyanın yeniden geriye dönmesine izin veremeyiz. Bu kurumun en büyük başarılarından biri de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'dir. Temel özgürlükler dünyanın dört bir köşesinde risk altında. Burada Sincan'daki ihlaller, BM raporu da çok net ortaya koydu bunu. Aynı şekilde etnik azınlıklara demokratik unsurlara yönelik Burma'da, Myanmar'da baskı var, Taliban tarafından kadınlara baskı var. Bugün İran'ın cesur kadınlarının yanındayız.

Bildiğim bir şey var; gelecek, halkının tüm potansiyelini kullanan ülkeler tarafından yazılacak. Daha güçlü ekonomiler yapmalıyız. Dini ve etnik azınlıklar hayatlarını tacize uğramadan yaşayabilmeli. LGBT burada hedef alınmamalı. ABD her türlü insan haklarını savunacaktır.

Bu kurum BM şartının rehberliğinde hareket eder, insan hakları beyannamesini temel alır, içinde yılmak bilmek bilmez umudun eseridir. İlk delegelerin vizyonunu düşünün. Dünya hala tutuşmuşken o dönemki dünya halklarının ne kadar düşman olduğunu, milyonlarca insanın mezarının kazıldığı, buradaki Yahudi soykırımının izlerinin olduğunu düşünün. Ancak buna rağmen daha iyisini inşa etmeye uğraştılar; kalıcı barış. Her insan için eşit haklar. Tüm insanlığın ilerlemesi için işbirliği. Bizim kapasitemiz büyük, taahhütlerimiz bundan büyük olmalı. Lütfen birlikte duralım.

Burada koşulsuz dirayetimizi gösterelim.BM şartlarının değerlerini savunuyoruz. Tarihin gidişatını herkesi için daha adil bir hale getirebiliriz. Biz tarihin yazarlarıyız, bunu başarabiliriz, hem kendimiz için, hem geleceğimiz için, insanlık için, çok teşekkürler beni dinlediğiniz için. Tanrı hepimizi kutsasın."