Dünyada hızla yayılan Omikron varyantı, Türkiye’de henüz etkisini göstermedi. Görev yaptığı hastanede COVID-19'a yakalanan hastaların neredeyse tamamının Delta ve Delta Plus varyantına sahip olduğunu söyleyen Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener de Omikron’un Türkiye’yi teğet geçebilme ihtimalinin olduğuna dikkat çekti, ancak bazı şartlarla. İşte Prof. Şener’in o senaryosu ve şartları:

"Omikron girdiği her ülkede günlük vaka sayılarını anormal arttırdı. Almanya 70 binlerde. Bu ülkelerin nüfus sayıları bize yakın ancak aşılanma oranı bizden daha yüksek. Buna rağmen üçüncü dozu geciktirdikleri ve maske, mesafe, el hijyeni önlemlerini erken kaldırdıkları için Omikron'un pençesi altına girdiler.

Türkiye'nin bu aşamaya gelmeden önce, bu zaman dilimini iyi değerlendirmesi gerekir. Önümüzdeki birkaç ay içinde daha yaygın Omikron vakaları deneyimlemeye başlayacağız. Sahada baskın hale gelmesinden önce vatandaşların bir an önce üçüncü dozu olmaları gerekir.

Gelecek mart ayına kadar Omikron Avrupa’da yüzde 60-70 oranında baskın olacak. Mart ayına kadarki dönemde bu periyodu hasarsız atlatırsak virüs, kapalı alandan çıkıp açık alana girdiğimiz ilkbahar döneminde dolaşıma başlayacak. En büyük sıkıntımız ilkbahara kadar kendimizi koruyabilmemiz.

Omikron varyantının bizi teğet geçmesini istiyorsak ki, bu iyi senaryo, maske, mesafe, el hijyeninden hiç taviz vermeden kışı kapalı alanlarda seyreltik geçirmemiz gerekiyor. Olabildiğince az kişiyle temas etmeli, aşılama yelpazesini yüksek tutup, üçüncü dozu ısrarla takip etmeliyiz.

Eğer bu strateji tutarsa Omikron varyantının yaygın ve yıkıcı etkisini ülkemizde görmeyiz diye ümit ediyorum. İnşallah iyi senaryo tutar, kötü senaryoyu çağırmayalım."