Başkan Erdoğan Kabine Toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada elektrik faturalarında bir düzenleme yapılacağını belirtti.

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, CNN Türk'te katıldığı Ahmet Hakan'ın sunduğu televizyon programında düzenlemenin detayını paylaştı.

60 MİLYON İNSANI RAHATLATACAK

Yıldırım "Elektrik fiyatlarında 210 kilovata kadar kadar bir ucuzlama düşünülüyor. İyileştirme 60 milyondan fazla insanı rahatlatacak." ifadelerini kullandı.

BİNALİ YILDIRIM ŞU İFADELERİ KULLANDI;

Esnafın, ticarethanelerin Elektrik faturasının yükü fazlalaştı. Onların hesaplarını bozdu. 210 sınırına kadar bir iyileştirme düşünülüyor. Detayları açıklanmadı. İkincisi bu iki kademeli tarifeye ticarethane ve esnaf da dahil edildi. Bir üçüncü konu da dernekler, vakıflar, cemevleri, camiler gibi ticari amacı olmayan müesseseler de yine birinci kademe tarifenin içine sokuldu. Esnafın düzenleme içine alınması çok önemli.

4 milyon haneye nakit para olarak elektrik desteği verilecek. 30 milyon abonenin 4 milyonu böyle rahatlamış oluyor. Onlara böyle bir imkân sağlanıyor. Doğalgazda da böyle bir şey var. 450 lira ile 1150 lira arasında ihtiyaç sahiplerine veriliyor. Bence en çarpıcı fayda ticarethane ve mesken tarifelerinin aynı kategoriye alınması oldu. Bu çok önemli bir şey. Altını çizmekte fayda var.

ELEKTRİK FATURALARI NEDEN YÜKSELDİ?

Kuraklık nedeniyle sudan elde ettiğimiz elektrikte yarı yarıya düşüş oldu. Kuraklık çok büyü etken. Bu sene yağışlar iyi. Bu sene umutluyuz. Kar yılı var yılı olarak dönecek diye bekliyoruz. Bunda ciddi bir iyileşme olacak.  Maliyet artışı pandemi süresince öyle oldu ki, 20212de zirve yapıyor ve bu süre içerisinde 2021’in sonuna kadar yansıtmadık. Tüketici fiyatlarına vatandaşın faturasına yansıtmadık. Şimdi 100 milyarı hazineden verdik ama bundan sonra hizmetin sürdürülebilirliği risk altına girdiği için bir şey yapmak mecburiyetindeydik. İyileştirmeler yapılmadan dahi, şu anda maliyetin altında veriliyor. Geçmiş yıllarda 66 ilde günde üç saat elektrik kesintisi yapılıyordu. 1980'li yıllarda, 1990'lı yıllarda da var. Bugün elektriğin kesilmesinde oluşacak tabloya kimse hoş geldin demez. Dolayısıyla hizmetin sürdürülebilirliği esas. Bugün elektriğin kesintisi demek, kimse bunu kabul etmez dolayısıyla hizmetin sürdürülebilirliği esastır. Vatandaşın konforunun aşağı inmemesi şart. Faturalara yansıtılmayan toplam maliyet 100 milyar lira.

Devlete ait üretim şirketi piyasanın yüzde 6'sını üretiyor. Devlet hiçbir şeyi ucuza mâl edemez. Devlette bir işin ya sahibi yoktur ya da sahibi çoktur. Böyle bir anlayışla siz nasıl ucuza mâl edeceksiniz. Yanlış bir iş oldu mu kimseyi ortada bulamazsınız. Özel sektör sineğin yağını çıkarıyor, maliyetleri azaltmak için.

Borsada oluşan fiyatlar var, oradan iskontolu alanlar var. Orada dönen kârlar yüzde 1, yüzde 2, yüzde 3. İki türlü şey var. Bir üretim var, iki dağıtım var, bir de satış var. Bunlar ayrı ayrı mekanizmalar. Dağıtan ile satan aynı değil. Satanlar için kârlar böyle. Dağıtanlar da astronomik kârlar edemez, taşıma bedeli alıyorlar. Çok küçük bedeller bunlar. Elektrik piyasası kadar rekabeti çetin olan bir başka piyasa kalmadı.

Devlet yapsa daha pahalıya mal ediyor. Kitlerde niye zarar ediyor? Bu tamamen küresel şartlardan, Türkiye'de olmayan, muhtaç olduğumuz kaynakların kriz ve pandemi nedeniyle astronomik artmasından dolayı oldu.