Kurt dumanlı havayı sever. Kemal Tahir’in, ilk baskısı 1969 yılında yayımlanan “Kurt Kanunu” romanının günümüze yansıması olabileceği kimin aklına gelirdi?  Kurt Kanunu 1926'da, Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa'ya yapılması planlanan suikast girişiminin arka planını konu alır. Romanın unutulmaz repliği, "Kurtlukta, düşeni yemek kanundur" 

Pablo Escobar'ın Türk varisleri…

Kolombiya halkının “Robin Hood” lakabını taktığı Pablo Escobar, devletin önemsemediği sosyal projeleri üstlenmişti. Devletin hiç inşa etmediği evleri, hastaneleri, okulları ve spor merkezlerini kendisi inşa etti.  Dolayısıyla kendisini terk edilmiş hisseden sosyal sınıfların sempatisini kazanmayı başardı. Aynı zamanda yıllarca bir çok kişiyi de korudu ve muhafaza etti. 

Aslında baktığınızda Pablo Escobar'ın hayatı çelişkilerle dolu. Nasıl mı? Gençlerin uyuşturucu kullanmaması için spor kompleksleri kurdu, fakat bunu uyuşturucu parasıyla finanse etti.

Firari Sedat Peker’in ifşa, itiraf ve iddia ettiği yerli Escobar’ın nedense eli cebine gitmiyor, onca para akışına rağmen paylaşma kültüründen pek nasiplenmemişler. Nalıncı keseri gibi hep kendi taraflarına yonttukları kesin. Bu nedenle keser döner sap döner bir gün devran dönerse yanlarında bir Allah’ın kulunu bulamazlar. 

Kimse şah değil padişah değil yolun sonu görünüyor!..

Allah’a ve devlete şirk koşulmaz.

Çünkü devlet, ilahi gücün yeryüzüne düşen gölgesi kabul edilir. Bunu teokratik rejim manasında değil, zamanın ruhu anlamında söylüyorum.

Geçmişte iktidar olup muktedir olamamanın travmasını yaşayan siyasi elitlerin, askeri vesayeti kaldırma adına nasıl kendi vesayet rejimlerini kurdukları yorum götürmez şekilde aklı olanların malumu. Düşünme melekesi modern rahipler tarafından tecavüze uğramış aptallar sürüsünün bu realiteyi anlamalarını boşuna beklemeyin. Onlar inanç afyonu ile akıllarını ve ruhlarını iblislere sattıklarının farkında değiller.

Atatürk sövgüsü ile tatmin oluyorlar.  

Şimdi kavga büyük, operasyon büyük. Birileri temizlik imandandır şiarı ile tağuta kulluk yemini etmiş, nefislerini putlaştıran müptezel güruha dünyayı dar etmek peşinde.  Kendilerine her türlü haramı helal kılan bu zümre, yalınayaklı halka “bir lokma bir hırka, din garip geldi garip gidecek, din gariplerin elinden yükselecek” edebiyatı yapanlar, ne yazık ki dünyevi kazanımlarının ellerinden kayıp gidebileceği ihtimalini düşündükçe adeta kuduruyor. 

Ben demiyorum, Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Emin Gürses diyor.  Ne mi diyor? Diyor ki; "Bugün yarın çıkacak meydana. Cumhurbaşkanının etrafındaki ekip bu işlerin içinde.

Ekibin asıl bağlı olduğu yer, SETA. SETA kimlerle bağlantılı? Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, İbrahim Kalın, Burhanettin Duran.." Eğer bu iddianın zerre miskal doğruluk payı varsa durum çok vahim demektir.

 Yerli Escobar'ların uyuşturucu lojistiği kaçak petrol sevkıyatı, yasadışı silah ticareti…

Şimdilik Türk kamuoyu, Pablo Escobar'ın Türk varislerinin  dünya genelindeki narko trafiğin ne kadar içinde olduğunu bilmediği söylenebilir. Çünkü bazılarının yasal zırhı, onları soruşturmadan uzak tutabiliyor.  Yerli Escobar tayfası “ecmain” cemaatinden olunca, iddialar karşısında kendi isimlerinin uyuşturucu ile yan yana getirilmesinin ihtimal dışında tutulacağı kanaatine sığınıyor. Oysa gerçeklerin ortaya çıkma gibi huyu var.  Uyuşturucu tedarikinde, silah kaçakçılığında, Türkler eskiden beri kötü şöhrete sahip.

Hayatı beyaz perdeye aktarılmış dünya çapında şöhrete sahip Türk vatandaşı uyuşturucu baronlarını bilmiyor musunuz?  Bugün gelinen noktada Kenevir köklerini yakarak sözde uyuşturucu ile mücadele konsepti, halkın gözünü boyamaya yetmiyor. Oysa bu yanlış bir strateji.

Çünkü Kenevir, Türk ekonomisini kurtaracak en ucuz doğal kaynak. “Mucize Bitki Kenevir” kitabının yazarı, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Kendir Enstitüsü Başkanı Dr. Erdem Ulaş, yıllardır bunun  kavgasını veriyor. Gerçek Köye Dönüş projesi olduğunu söylüyor. Bu sahada mesafe alınmasında emeği çok.

 Komplo değil kumpas… Soylu'ya suikast!..

Süleyman Soylu'nun parlak siyasi geçmişi, terörle mücadeledeki göreceli başarısı, kıskananları çatlatmaya yeter mi bilinmez ama onun herhangi bir şekilde hayatına kast edilmesi durumunda rant devşirmeye hazır bir kitle olduğu yadsınamaz. Önce bir soru:

Almanya Federal Haber Alma Servisi / Bundes Nachrichten Dienst ile Türkiye’de olağanüstü hal ilan edilmesine götürecek olayları provake etmesi için Ankara'dan Berlin'e görüşmeye giden kim? Firari Peker'in sürekli Alevilik'ten bahsetmesini olası bir Cemevi saldırısı planını boşa çıkarmak için olduğunu ileri sürmesi ile bu görüşmenin ne gibi alakası var? 

Sedat Peker - Süleyman Soylu arasında yaşanan diyaloglar iktidarın sadece acziyetini değil kirli çıkar ilişkilerini de deşifre etti. Konuşan sadece firari organize suç örgütü lideri mi? Görmüyorsunuz duymuyor musunuz İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da konuşuyor? İkisi de konuştukça kirli çamaşırlar ortaya saçılıyor. Olayların gelişimi gösteriyor ki, Soylu'ya suikast planı iki aşamalı, itibar suikastı ve hayatına suikast.

Bu kapsamda, İçişleri Bakanı Soylu'nun Sedat Peker'e koruma polisi verilmesinde sorumluluğuna işaret ettiği ve emniyet kulislerinde açığa alınacağı konuşulan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan; "Benim gibi bir insanı açığa kim alacak, nasıl alacak? Bir görelim bakalım” diyerek, emri altında çalıştığı bakana aba altından sopa gösterdi.

Bir diğer olay ise Süleyman Soylu'ya yakınlığı ile bilinen “FETÖ borsası” soruşturması kapsamında bir avukatla birlikte gözaltına alınan Vatan Emniyet Mali Şube’de görevli bir komiser, soruşturma savcısı tarafından tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi.  Komiserlerine destek olmak için adliyeye gelen Mali Şubede görevli 16 polisin amirleri “H.E” ile birlikte, savcının tutuklama istemiyle mahkemeye sevk ettiği söylentileri üzerine “pelikan hesap verecek” sloganı attıkları söylendi.  Gelelim aşağılık kumpasın ikinci aşamasına, Sedat Peker’in herhangi bir şekilde semtine uğramış, sofrasına oturmuş bir tanıdığı Süleyman Soylu'ya suikast düzenleyecek.

Sonra adı geçen kiralık katilin Peker ile çekilmiş boy boy fotoğrafları medyaya servis edilecek.  "Onlar plan kuruyorlarsa ALLAH da plan kuruyor. ALLAH plan kuranların en ustasıdır Enfal /30"

 Cihanşümul Kadim Türk Devleti rahatsız!..

Türk Devleti ne zaman kimin defterini düreceğini iyi bilir. Üç kuruşluk çıkarları için Suriye Genelkurmay Başkanı, soyadı gibi kendisi de öz be öz Türkmen olan Hasan Türkmani'nin katillerine hesap sorması yakındır. Bir milyon Suriyeli çocuğu fuhuş çetelerine, organ mafyasına kan içici vampirlere peşkeş çekenlerin yaptıkları yanlarına kar mı kalacak?