Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, törende yaptığı konuşmada, Atatürk Evi'nde kurtuluş planlarının nasıl yapıldığını anlattıklarını söyledi. 100 yıl önce Türkiye'nin Anadolu'ya hapsedilmek istendiğini hatırlatan Oktay, "Bizi mahkum kılmak isterlerse istesinler işte burada Şuhut'ta gördüğünüz binada sadece 3 odada yapılan planlar. İnanç sağlam olursa ne yapmak istediğinizden emin olursanız eğer ki özgürlüğünüze, hürriyetinize aşık bir millet olursanız imkanlar sizindir. Allah'a, kendinize, milletinize inanırsanız ordunuzla bir ve beraber olursanız önünüzde hiç kimse duramaz." dedi.

Şuhut'ta yapılan planları 100 yıl sonra aynı gece, aynı saatlerde İstiklal Marşı ile haykırmanın mutluluğunu ve gururunu yaşadıklarını vurgulayan Oktay, şöyle konuştu:

"Nasıl Çanakkale geçilmez demişsek Kocatepe'nin de aşılmaz olduğunu, Dumlupınar'ın da geçilmez olduğunu ve İzmir'in de barınılmaz olduğunu göstermek için Şuhut'tayız. 100 yılın geçmesi hiçbir şey ifade etmez bize. Biz yüzlerce yıllık bir milletin, bir medeniyetin torunlarıyız. İşte bugün Malazgirt'teyiz nasıl ki 1071'de girmişsek nasıl ki 100 yıl önce buradan Çanakkale'de, Sakarya'da aynı şekilde geçilmez demişiz. 100 yıl sonrada aynı şeyi haykırıyoruz. Türkiye'ye, Türk milletine hangi gömleği biçmek isterlerse istesinler, arkalarında kimler olursa olsun, kime güvenirlerse güvensinler, biz bize güveniyoruz. Biz size güveniyoruz, siz bize güveniyorsunuz. Başkomutanımızla nasıl 100 yıl önce başladıysak bugün de Malazgirt'te Ahlat'ta başkomutanımızla yine Şuhut'ta aynı kararlılıkla geleceğe yürümeye, her türlü haritaları parçalamaya yeminliyiz."

2022_08_oktay1

"Çok daha gelişmiş, çok daha güçlü dimdik duran bir Türkiye var"
Oktay, "Ne yapmak isterlerse istesinler, nasıl ki dün Akdeniz'de, Ege'de denize döktük. Eğer ki bugün birilerinin başka bir niyeti varsa onları bilsinler ki 100 yıl sonra değişen hiç bir şey yok. Değişen tek bir şey var çok daha gelişmiş, çok daha güçlü dimdik duran bir Türkiye var. Savunma sanayisiyle, ordusuyla, milletiyle hainlerden de tertemiz olmuş olarak geleceğe yürüyecek bir Türkiye var." diye konuştu.

Türkiye'nin her bir metrekaresinde, her bir santimetrekaresinde yaşayan 85 milyon kişiyle de ruhun aynı ruh olduğunu vurgulayan Oktay, şunları kaydetti:

"Şuhut'ta bu akşam hangi ruh varsa bilin ki Çanakkale'de, İzmir'de, Sakarya'da, Malazgirt'te, Ahlat'ta da o ruh var. Doğusunda, batısında, güneyinde, kuzeyinde de o ruh var. Bizi test etmek isteyenler varsa Şuhut'a baksınlar, Afyonkarahisar'a baksınlar. Kahramanlar diyarını görmek istiyorlarsa buraya baksınlar."

"Büyük Zafer'in en temel kaynağı, milletin vatanına, hürriyetine ve değerlerine olan aşkı, inancıdır"
Büyük Taarruz'un başladığı Şuhut'ta düzenlenen "Zafer Haftası Kutlamaları"na katılan Oktay, Büyük Taarruz Karargahı'nı ziyaret etti, ardından Şuhut Şehir Stadyumu'nda vatandaşlara hitap etti.

İstiklal ve istikbal mücadelesinin vuku bulduğu Afyonkarahisar Şuhut'ta bulunmaktan dolayı bahtiyarlık duyduğunu belirten Oktay, "Geçmişi zaferlerle, haklı mücadelelerle dolu bu şanlı milletin bir mensubu olduğum için Allah'a hamd ediyorum. Kocatepe'den başlayıp bir gün sonra Afyonkarahisar'ın, ardından da 9 Eylül'de tüm vatanın kurtuluşuna kapı açan, bağımsızlığımızın mührü Büyük Taarruz'un 100. yıl dönümü kutlu olsun." diye konuştu.

Oktay, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehit ve gazileri rahmetle, minnetle yad ettiğini dile getirerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en kalbi selamlarını iletti.

Birinci Dünya Savaşı'nda, Türkiye coğrafyasında büyük acılar yaşandığını ancak milletin, kendi geleceğini tayin etmeyi başardığını vurgulayan Oktay, şöyle konuştu:

"O zorlu günlerde milletin önünde iki seçenek vardı ya zillete teslim olunacak ya da yıkılan, yakılan bir ülke yılmaz evlatlarının azmiyle yeniden ayağa kalkacak ve küllerinden doğacaktı. İşgallere karşı başlatılan Kuvay-ı Milliye hareketi, dünyanın şaşkınlıkla, düşmanlarımızın öfkeyle, dostlarımızın ise ümitle takip ettiği destansı bir mücadele ortaya koymuştur. 1921'de Duatepe'ye kadar gelen Yunan ordusunu püskürtmek, daha birkaç yıl önce tarihe 'Çanakkale geçilmez' sözünü altın harflerle yazdıran vatan evlatlarına düşmüştü. Sakarya'da 22 gün 22 gece süren çarpışmaların ardından durdurulan düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla 100 yıl önce bu gecenin şafağında, Büyük Taarruz başladı. Soğuk Afyon gecesinin sessizliğini Mustafa Kemal Atatürk'ün kendinden ve ordusundan emin sesi bozdu, 'Allah, Türk milletini ve ordusunu siyanet edecektir.' derken güven kaynağı ne top ne tank ne de cephaneydi. 'Milletimiz çok büyüktür. Bu millet esaret ve zillet kabul etmez.' diyen Gazi Mustafa Kemal, en çok istiklale aşık Anadolu irfanına güveniyordu. Bir yıl önce sathı müdafaa nedir bunu öğrenen düşman, 26 Ağustos'tan itibaren sathı taarruzu belleklerine kazıyacaktı."

Afyonkarahisar'ın güneyinde istiklale yürüyen binlerce yiğidin, Sındırgı yaylalarına şanla, şerefle istiklali taşıdığını anlatan Oktay, "Kocatepe sırtlarından atılan ilk top mermisi ile kahraman ordumuz hücuma geçmiş, düşmanı amansız bir şekilde bozguna uğratmıştır. Milli şairimiz Mehmet Akif'in ifadeleriyle 'Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler… Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler. Ne çelik tabyalar ister ne siner hasmından, Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman? Hangi kuvvet onu, haşa, edecek kahrına ram? Çünkü te'sisi ilahi o metin istihkam.'" dedi.

"Geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağladı"
Bu ruhla 14 gün gibi kısa bir sürede düşmanın, Anadolu'nun ortalarından İzmir'e kadar sürüldüğünü ve tarihte eşine ender rastlanacak bir başarıya imza atıldığını vurgulayan Oktay, "Büyük Zafer'in en temel kaynağı, birbirine kenetlenmiş bir milletin vatanına, mukaddesatına, hürriyetine ve değerlerine olan aşkı, inancıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti işte böyle birlik, beraberlik, mücadele ve dayanışma anlayışı üzerinde inşa edilmiştir." diye konuştu.

Oktay, bu ruhu 2053 ve 2071 vizyonlarına yansıtarak sonraki nesillerin önünde çok daha geniş, çok daha aydınlık ufuklar açacaklarını da belirterek, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye'yi katbekat daha güçlü, daha müreffeh, her alanda bağımsız ve daha muktedir hale getirmek için durmadan çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

20 yıldır kalkınma yolunda çıkan gizli, açık engelleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, Milli Mücadele'deki o ruhla aştıklarının ve aşmakta olduklarının altını çizen Oktay, şunları kaydetti:

"Sınırlarımızı kuşatmak için kurdukları senaryoları, milletimize biçmeye çalıştıkları kefeni, Büyük Taarruz'daki kararlılıkla parçaladık. Karşılaştığımız çifte standartları, hak bilmez, hukuk tanımazlıkları ve nice yaptırım tehdidini, birliğimizden ve beraberliğimizden aldığımız güçle yıkıp geçtik. 15 Temmuz'da maskeleri düşen hainleri aynı cesaretle geri püskürttük. Maruz kaldığımız saldırı ve badireler mücadele azmimizi milletçe daha da perçinledi. Üstesinden geldiğimiz her bir engel, kendimize duyduğumuz güveni daha da güçlendirdi. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle aştığımız tepeler, geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağladı."

Bugün dünden çok daha gür bir sedayla Türkiye'ye diz çöktürmeye çalışanlara "Hodri meydan" dediklerini söyleyen Oktay, "Büyük Zafer'in 100'üncü yılında böyle güçlü bir Türkiye varken şu anda bölgede ve Mavi Vatan'da türlü aymazlıklarla kaçak dövüşenler aynı cesareti gösterebilir mi? Yunan'ın dün olduğu gibi bugün de yüreği yetmez. Türkiye'nin demokrasisine, istikrarına, bölgesel çıkarlarına göz dikenler bunun dönüp kendilerine vereceği zararın farkında mı? İçerdeki ve dışardaki bedhahları İstiklal Mücadelesi'nde olduğu gibi yine denizlere dökeriz. Medeniyet derinliğine sahip olmayanların hafızaları sınırlı olabilir ama biz binlerce yıllık devlet geleneğimizde dün nerede olduğumuzu, bugün nerede durduğumuzu, yarın nereyi hedeflediğimizi gayet iyi biliyoruz." ifadelerini kullandı.

"Afyonkarahisar'da yakılan tam bağımsızlık ateşi sönmedi"
Her karışı şehit kanlarıyla yoğrulmuş bu vatanda ödenen bedelleri de unutmadıklarını belirten Oktay, Türk ordusunu, düşmana karşı cephede mücadele verirken arkada yağmacılık peşinde koşanları tarihin kara sayfalara yazdığını ve nihayetinde ne mandacıların ne de yağmacıların kazanabildiğini, kazananın Türk milletinin istiklal mücadelesi olduğunu söyledi.

"Bugün de kim nerede saf tutarsa tutsun, kime, neye güvenirse güvensin, kazanan milletimiz olacaktır, milletimizle birlikte bu mücadeleyi yürütenler olacaktır." diyen Oktay, bugün de inandıkları yolda her türlü bedeli ödemeye kararlı olduklarını ve asla mücadeleden kaçmayacaklarını kaydetti.

Oktay, Türkiye'nin istiklalinin ve istikbalinin önüne çıkan bentleri, 100 yıl önce olduğu gibi kükremiş bir sel gibi çiğneyip geçmekten geri durmayacaklarına işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Arkamızda 85 milyon vatandaşımızın gücü, 100 milyonlarca kardeşimizin duası, binlerce yılık bir tarihi geçmiş var. Garbın afakını çelik zırhlı duvarlar dahi sarsa bugün hem iman dolu göğsümüz hem de yerli, milli teknolojilerle donattığımız bağımsız üretim kabiliyetimiz var. MİLGEM gemilerimiz ve denizaltılarımızdan İHA, SİHA ve insansız kara araçlarına, havada, karada, denizde, milli güvenliğini milli teçhizatıyla sağlayabilen bir Türkiye var bugün. Kendi uydusunu üretme kapasitesine sahip, 'Türkiye'nin otomobili TOGG' için gün sayan, ihracatta rekorlara, tarımda yüksek rekolteye koşan bir Türkiye'den söz ediyoruz."

Oktay, 20 yılda enerjiden ulaştırma ve altyapıya, sanayiden dijitalleşmeye her alanda sağlanan büyük ilerlemeye ve 81 ilin her bir köşesinde yükselen kalkınma yatırımlarına sahip olunduğunu vurgulayarak, "Hem 'Dünya 5'ten büyüktür' diyecek bilinci hem de bölgemizdeki çatışmalarda çözümün adresi olacak iradeyi taşıyoruz. Afyonkarahisar'da yakılan tam bağımsızlık ateşi sönmedi. Ne yaparlarsa yapsınlar büyük ve güçlü Türkiye'nin önünde, Recep Tayyip Erdoğan'ın önünde duramayacaklar. Gafiller bize bin kere diz çöktürdüklerini sanadursunlar, biz bin bir kere çok daha güçlü şekilde ayağa kalkmaya devam edeceğiz." dedi.

"Yeni nesillere çok daha müreffeh bir Türkiye bırakmaya kararlıyız"
Malazgirt Zaferi'nin 951. yıl dönümü için Malazgirt Milli Parkı'nda milletle buluşacaklarını bildiren Oktay, Malazgirt'ten Çanakkale'ye, Kut'ül Amare'ye, Sakarya'dan Büyük Taarruz'a bu şanlı geçmişin, bu köklü mazinin Türk milletinin olduğunu vurguladı.

Oktay, Malazgirt ruhunu da Büyük Zafer ruhunu da sonsuza dek yaşatacaklarının altını çizerek, 1071'den beslenerek 2071'e daha güçlü uzanmaya, yeni nesillere çok daha müreffeh ve muktedir bir Türkiye bırakmaya kararlı olduklarını kaydetti.

Türkiye'yi büyütmeye, kalkındırmaya, zenginleştirmeye ve geliştirmeye Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde devam edeceklerini belirten Oktay, "Bu duygularla hem Malazgirt Zaferi'mizin 951. yıl dönümünü hem de 30 Ağustos'ta zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'un başlangıcının 100'üncü yılını gönülden kutluyorum. Şuhut'un coşkusuna ortak olan, genciyle yaşlısıyla herkese şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle ülkemizin güvenliği, milletimizin geleceği için sınırlarımız içinde ve dışında görev yapmakta olan askerlerimizi, destanlar yazan kahramanlarımızı buradan tüm kalbimle selamlıyorum." dedi.

"Bu zafer, Anadolu'nun ebediyete kadar Türk yurdu olarak kalacağının tüm dünyaya ilanı olmuştur"
Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, Şehir Stadyumu'nda düzenlenen törende, bugün ve bir hafta boyunca, Zafer Haftası kutlamaları için hep beraber el ele, gönül gönüle; şühedanın ve ecdadın manevi huzurunda, birlikte ve bir arada, Zaferin kazanıldığı topraklarda, milli mücadelenin sembol şehri Afyonkarahisar'da anma etkinliklerinde olduğumuzu söyledi.

Tarihte eşi benzeri çok az görülen böylesine büyük bir zaferin 100. yılına erişmenin ve onu hep birlikte kutluyor olmanın gururu, heyecanı ve mutluluğu içerisinde olduğumuzu kaydeden Yiğitbaşı, "Bugün ecdadımızın 100 yıl önce, Anadolu'yu işgale gelen düşmana, Türk milletini tarih sahnesinden silmek isteyenlere unutamayacağı dersi verdiği ve kendisine vurulmak istenen esaret zincirini kırdığı gündür." dedi.

Kahraman milletin 100 yıl önce bu gece Gazi Mustafa Kemal'in komutasında kurtuluş mücadelesini buradan, Şuhut ilçesinden başlatmış, her türlü yokluk ve imkansızlıkları göğsündeki yüksek iman gücü ve vatan sevgisi ile aşmış, düşmanı denize döktüğünü belirten Yiğitbaşı, şunları söyledi:

"Bu zafer, Anadolu'nun ebediyete kadar Türk yurdu olarak kalacağının tüm dünyaya ilanı olmuştur. Büyük zaferle, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temelleri bu topraklarda atılmış, Afyonkarahisar, 'Cumhuriyetin kazanıldığı topraklar' olarak anılmaya başladı. Afyonkarahisar ve Şuhut ilçesi milli mücadelede apayrı bir öneme sahiptir. 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz ile ilgili son hazırlıklar Şuhut ilçesinde yapılmış, harekatla ilgili son emir, bugün Atatürk Evi olan Hacı Veli Konağı'nda yapılmıştır. Kurtuluş Savaşı'nın en çetin mücadeleleri bu topraklarda yaşanmış, nice kahraman şehitler toprağa düşmüş, kanının son damlasına kadar mücadele eden bu millet; Kocatepe'yi Sincanlı Ovası'nı, Dumlupınar Meydanı'nı da düşmana dar etmiştir."

Yiğitbaşı, "Sevgili gençler sizler dört bir yanı şehit kanlarıyla sulanmış ecdat yadigarı bu topraklardaki varlığınızla bu anlamlı ve kutlu geceye ve yürüyüşe katılımınızla aydınlık yarınların ve büyük Türkiye'nin habercilerisiniz. Bugün, 21. yüzyılda bizlere düşen en önemli görev, Malazgirt'ten milli mücadeleye, sınır dışı harekatlara kadar kutsal Anadolu toprağını canıyla kanıyla bizlere vatan kılan tüm şehitlerin bıraktığı bu mirası yani Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak, kalkındırmak ve güçlendirmektir." diye konuştu.

Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, eski Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekilleri Ali Özkaya, İbrahim Yurdunuseven, MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, askeri ve mülki erkan ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Törende daha sonra, Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir Devlet Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğu, "Zafer Yolu 100. Yıl Son Söz" gösterisini sundu.