AHaber'de yer alan habere göre, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan suç örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanıyor. CHP'li başkana ayrıca 'akaryakıt usulsüzlüğü' suçlaması da var.
CHP'li Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan'a görevini kötüye kullandığı iddiası ile hapis cezası istendi. Çanakkale de devam eden halk otobüsleri akaryakıt ihalesi davasında önemli gelişme.
Savcı verdiği mütaalada kooperatif yöneticilerine 6 yıla kadar halk otobüslerine kendi istasyonundan akaryakıt veren CHP'li Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan'a görevini kötüye kullanmaktan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istendi.
26 KASIM'DA SON DURUŞMA VE KARAR
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan'ın da aralarında bulunduğu 39 kişinin yargılandığı, Çanakkale S.S. 18 No'lu Şehiriçi Minibüsçüleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi davasında sona gelindi. 2008 yılından bu yana Çanakkale kamuoyunda gündem olan mazot davasında 2013 yılından bu yana yargılama sürüyordu. Son duruşmada savcı mütalaasını verdi.
Mütalaada 39 sanıktan 36'sının beraati istendi. Üç sanığa ise hapis cezası istenilen davanın 25 Kasım 2021 de sonuçlanması bekleniyor. Hapsi istenen üç sanık arasında Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan'da bulunuyor. Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın iddianamesinde Başkan Gökhan, suç örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanıyordu. Fakat Savcı mütalaasında Ülgür Gökhan'ın görevi kötüye kullanmak suçunda 6 aydan 2 yıla kadar hapsini istedi. Ayrıca Kooperatif Başkanı Bali Günay ve Başkan Yardımcısı Hasan Ateş için ise zimmet suçlaması ile 6 yıla kadar hapis cezası istendi.
NE OLMUŞTU?
Ekim 2008'de Çanakkale Belediyesi denetiminde bulunan kooperatiften bir grup üyenin imzasız mektup göndermesi üzerine İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından operasyon başlatılmıştı. O dönemde kooperatifin başkanı olan Bali Günay, Başkan Yardımcısı Hasan Ateş, yönetim kurulu üyeleri F.A., A.K., N.K., Ü.G. ve M.E., denetim kurulu üyeleri C.M., İ.K. ve İ.E.'nin kooperatifi büyük miktarda zarara uğrattığı, görevlendirdikleri kişilerin üyeleri tehdit ettiği, bir üyenin ayağından vurulduğu, bazılarının darp edildiği öne sürülüyordu.
.
