İsviçre'nin Cenevre kentinde ilk kez toplanan Suriye Anayasa Komitesi, sekiz buçuk yıldır çatışan rejim ve muhalefeti yeni bir anayasa oluşturulması amacıyla ayna masa etrafında buluşturdu. Şam yönetimi ve muhalefet yetkilileri şimdiye dek birbirleriyle doğrudan müzakereye geçmeyi reddetmişlerdi. Bir buçuk yıldır Suriye’de yeni bir anayasanın yazılması tartışmaları sürüyordu, fakat en son Eylül ayında Suriye için bir araya gelen Rusya, Türkiye ve İran’ın inisiyatifiyle bu konuda bir birlik sağlandı. BM çatısı altında Suriye özel temsilcisi Geir Peddersen’in komite başkanlığını yürüttüğü bu girişim, Suriye’nin geleceğinde tüm tarafların hak ve hukukunun temsil edileceği yeni bir anayasanın hazırlanmasının önünü açmaktadır. Böyle bir anayasayı oluşturma planı ise Suriye iç savaşının çözümü için BM Güvenlik Konseyinin 18 Aralık 2015 yılında kabul ettiği barış planına göre yapıldı. BM’nin 2254 sayılı kararına göre Suriye’de ulusal birliğin temini için yeni bir anayasa hazırlandıktan sonra geçiş hükumetini oluşturmak için seçimlere gidilmesi öngörülüyor. Bu Anayasa taslağının hazırlanması için oluşan komitede 150 üye bulunuyor, bunların arasından 50 üye Suriye Hükumeti, muhalifler ve sivil toplum kuruluşlarından oluşmaktadır. Üyelerin içinde kadınların temsili ise yüzde 30 oranındadır. Gelecek ay bu anayasanın oluşmasını sağlayacak olan bu üç taraf, aralarından 15 kişi belirleyerek, 45 kişilik bir özel bir ekiple anayasanın hazırlanmasına başlanılacak ve bu anayasanın komiteden geçmesi için de 150 üyeden toplam yüzde yetmiş beşlik bir kabul yeterli sayılacak. Her şey planlandığı gibi giderse hazırlanan bu anayasa referandum için halka sunulacak ve akabinde BM kontrolünde seçimlere gidilmesi sağlanacak.

30 Ekim’de başlayan oturumun açılış konuşmasında Peddersen aynı masaya oturdukları halde el sıkışmayan Şam yönetimi ve muhalefetin birbirlerine duydukları karşılıklı nefretin üstesinden gelmeleri gerektiğini ve yakın zamanda somut adımların atılacağına dair iyimser olduğunu dile getirdi. Suriye Hükumetinden Ahmet Kuzbari ve muhalefeti temsilen de Hadi el-Bahra’nın katıldığı oturumda Peddersen bunun tarihi bir an olduğunu vurguladı. Eylül 2017’ye kadar Suriye krizine yönelik BM Suriye Özel Temsilcilerinden Kofi Annan, Lakhdar Brahim ve Staffan de Mistura’nın girişimleri ise sonuçsuz kalmıştı. Peddersen’e göre bu defa farklı olmalı ve Suriye Hükumeti ile muhalefet birbirlerini artık sözlü sataşmalara maruz bırakmadan muhatap olarak kabul etmesi gerekmektedir. Fakat Peddersen aynı zamanda bu anayasa komitesinin tek başına Suriye ihtilafını çözemeyeceğinin de bilincinde olduğunu ifade etmiştir.

Bu girişime katkıda bulunan uluslararası desteğin en önemli katılımcıları ise Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve İran Dışişleri Bakanı Muhammet Cevad Zarif’tir. Özellikle Türkiye, Rusya ve İran’ın son yıllarda Suriye krizinin çözümüne yönelik yaptıkları müzakereler neticesinde Amerika ve Avrupalıların Suriye meselesindeki ağırlıklarının da giderek azaldığını söylemek mümkündür.

Anayasa komitesinin faaliyetlerini ne derece başarılı bir şekilde yürüteceğini zaman gösterecektir, fakat yaklaşık 20 yıldır yönetimde bulunan 54 yaşındaki Beşşar Esed’in BM çatısı altında sürecek olan bu girişimleri zamana yayacağı düşünülmektedir. 2021 seçimlerde de aday olmayı planlayan Esed ile bir çözümün sağlanamayacağı ise tüm muhaliflerin ortak görüşüdür. Buna rağmen komitenin çalışmalarına iyimser yaklaşan Hadi el Bahra, "8 acı dolu yıldan sonra farklılıklar değil, benzerlikler bulmak üzere buraya geldik” demiştir. Rejimi temsil eden Ahmet Kuzbari ise yeni anayasa oluşturmaya veya mevcut anayasanın üzerinde değişiklik yapmaya hazır olduklarını ifade etmiştir. Anayasa komisyonuna destek olan Türkiye, Rusya ve İran’ın bu girişime olan katkıları ise krizin çözülmesine dair umutları arttırmaktadır. Genevre’de 30 Ekim’de başlayan Anayasa komitesinin yapacağı oturumların kaç gün süreceği henüz belli değil, fakat bir ay gibi kısa sürede bir anayasa taslağının hazırlanacağı ümit ediliyor.