Geçtiğimiz pazar günü, tam adı Sri Lanka Demokratik Sosyalist Cumhuriyeti olan Sri Lanka’da (bizdeki söylenişiyle Serendib / Seylan Adası’nda), bazılarının intiharla gerçekleştirildiği sanılan bir dizi terör eyleminde, hayatını kaybedenlerin sayısı 290’a ulaştı. 500 kişinin de yaralandığı terör eylemiyle ilişkili oldukları sanılan 24 kişi gözaltına alındı.

Fransız Haber Ajansı (AFP), Sri Lanka polis teşkilatının muhtemel bir eylem konusunda on gün öncesinden uyarıldığını bildiriyor. Polis şefleri ile başbakan da bu bilginin ulaştığını doğrulayarak ve bu istihbaratın neden sümenaltı edildiğinin araştırılacağını söylüyorlar.

290 masum insanın katledilmesi karşısında, “bu terör eylemleri, kim tarafından kime bir uyarıdır; örneğin silah alımı yoluyla, kim hangi bekçisine gerekli haracı ödemediğinden bu olaylar meydana gelmiş olabilir” v.b. soruların sorulması gerekirken, ilgili haberlerin arasına sıkıştırılan “Radikal İslamcı NTJ Örgütü” ibaresiyle, teörün asıl faillerini gizleme gayreti de anında yürülüğe koyulmuştur.

Söz konusu terör eylemlerinin Paskalya Bayramı törenlerine denk getirilerek, kimi kiliseleri ve büyük otelleri hedef alması ise ilgili gayret için en uygun kılıfı oluşturuyor gibidir.

Enerji ve gıda bakımından zorunlu bağlısı olduğu Hindistan’a 31 km. uzaklıkdaki Sri Lanka, 65.610 km2 yüz ölçümlü, 21 milyon nüfuslu bir ülke.

Biri Kolombo ve diğeri Sri Jayawardenapura-Kotte olmak üzere iki başkenti bulunan Sri Lanka, 1504’teki Portekiz işgalinin ardından Almanya’nın nüfuz alanına dönüşmüş, 1657’de Hollanda tarafından işgal edilmiş, Napolyon Savaşlarıyla (1803) başlayan süreçte ise Hindistan’la birlikte uzun yıllar İngiltere’nin işgalinde kalmıştır.

Bugün de halen, Bağlantısızlar Hareketi’nin kurucusu olarak, İngiliz Milletler Topluluğu’na tabi bulunan Sri Lanka’da, Hindistan’ın ezelden beri gözünün olduğu bilinmekte, öte yandan Portekiz, Hollanda, Almanya ve İngiltere’nin bitip tükenmek bilmeyen hak iddiaları da güncelliğini korumakta.

Sri Lanka nüfusunun % 74’ünü Sinhailer, % 14’ünü Tamiller, % 8’ini ise Müslümanlar oluşturmakta. Müslümanlar en yoğun olarak başkent Kolombo’da (% 14) oturmakta, çok büyük bir bölümü Budist olan diğer etnik gruplar arasındaki çatışmalara katılmadıkları gibi, Sri Lanka’nın en uyumlu ve en sessiz kesimi olarak bilinmekte.

Bu bağlamda, 1976 yılında kurulan Tamil Elam Özgürlük Kaplanları (LTTE) örgütünün, müstakil bir Tamil devleti kurabilmek için, 1983 yılında başlattıkları iç savaş, ancak 18 Mayıs 2009 yılında hükümet güçleriyle girdikleri çatışmalarda büyük zayiatlar vermeleri üzerine, silahlı mücadeleden vaz geçmeleriyle sonuçlanmıştır.

Daha açık bir söyleyişle, Tamiller yenilgi nedeniyle barış imzalasalar da, zikredilen emellerinden vazgeçmiş değillerdir. Dolayısıyla bu durum, Sri Lanka üzerinde hak iddiasında bulunan devletlerin Tamiller üzerinden fitnelerini ve çıkar hesaplarını besleme potansiyeli taşımaya devam etmektedir.

Sri Lanka, coğrafi ve askeri planda büyük bir stratejik değer taşımasının yanısıra, adeta (birçok kez görme fırsatı bularak, dünyada yakin tanığı olduğum) cennetten bir nümunedir.

Kimi muteber kaynaklarda, Hz. Adem’in cenetten dünyaya indirildiği yer olarak gösterilir ki, adanın ikinci büyük şehri olan Kandy yakınlarındaki bir tepenin adı da Adem Tepesi’dir.

Çayı ile meşhur olan Sri Lanka’da hakim renk olan doğal yeşillik, tıpkı Hindistan’daki gibi, insanların pisliğini örten ve emerek yokeden bir özelliğe sahip olduğu kadar, cennetsi güzelliğin de belirleyicisidir.

Hint Okyanusu’nun hakim maviliğinde, Sri Lanka’nın yeşilliğiyle oluşturduğu bu fark görülmeye ve yaşanmaya değecek bir mahiyet taşıdığından, ada sürekli bir turist akınına muhataptır.

Seylanca, Tamilce, Portekizce ve İngilizce’nin konuşulduğu bu ada devletinde, 335 ila 1 kilometre arasında değişen uzunluklarıyla, mezkur doğal güzelliği zirveye taşıyan Kala Oya, Mahaweli, Deduru Oya, Kelani, Yan Oya, Walawe Ganga, Madura Oya, Maha Oya adlı ırmaklar ve Yala, Udawalawe, Wilpattu, Horton Plains, Sinharaja Orman Rezervi, Wasgamuwa, Gal Oya, Madura Oya, Lunugamvehera, Angammedilla adlarıyla dünyanın en güzel doğal parkları yer almaktadır.

Kıyılarındaki derin uçurumlarda balinalara sığınma imkanı sağlayan Sri Lanka, yani Serendip ya da Seylan Adası, 290 masum vatandaşıyla birlikte, huzuru ve sükuneti katledilen bir ülke olmuşsa, bu zikrettiğimiz hususlar nedeniyle olmuştur.

Dünyayı haraca bağlayıp, toplulukları, din mensuplarını bu maksatla coğrafi ve kültürel olarak yeniden dizayn etmeye çalışan zalim güçlerin, Sri Lanka özelinde yeni ve son derece acımasız bir cenette cinayet tiyatrosunu sahnelemeleye çalıştıkları gözardı edilmemeli ve asla unutulmamalı.