Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) sular durulmuyor. İstanbul milletvekili Oğuz Kaan Salıcı'nın ardından bir kurultay çağrısı da İzmir Milletvekili Mahir Polat'tan geldi. Polat, 81 il başkanının bugün yayınladığı "Kurultaya Hayır" açıklamasını "tekdüze" ve "otoriter" diye niteledi. "Nefretle değil sevgiyle, kavgayla değil bayram havasında geçen demokrasi şölenleri, partimizin halka borcu, umudu ve en önemlisi sorumluluğudur." dedi. Genel Merkezin farklı sesleri linç ettirdiğini öne sürdü.
KURULTAY TARTIŞMASINA POLAT DA KATILDI
CHP'de sular ısınıyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Kimse benden kurultay dilenmesin" çıkışıyla başlayan tartışma alevleniyor. İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, geçen hafta Özel'e "CHP Genel Başkanları padişah değildir." sözleriyle karşılık vermiş, kurultayın gerekli olduğunu vurgulamıştı. Kurultay tartışması bugün "81 İl Başkanı" imzalı bir metinle devam etti. Metinde 81 il örgütünün kurultay istemediği iddia edildi. CHP kaynakları 81 il başkanının böyle bir metne ikna olmayacağını öne sürerken akşam saatlerinde bir kurultay çağrısı daha geldi. İzmir Milletvekili Mahir Polat da tartışmaya katıldı.
'TEKDÜZE, OTORİTER...'
Polat, sosyal medya hesabından "Demokrasi lütufla değil, mücadele ile inşa edilir" başlıklı bir metin paylaştı. Genel Merkeze çok sayıda üstü kapalı eleştirinin yer aldığı paylaşımda, "Farklı seslerin bastırıldığı, linç ettirildiği ve yetmezmiş gibi tekdüze otoriter açıklamaların yapıldığı bir ortam, yalnızca orta ve uzun vadede değil, kısa vadede dahi partimizin varlığına zarar verir. Bu akıl, parti aklı değildir. Parti vicdanı hiç değildir." ifadeleri dikkat çekti.
'CHP'NİN GENLERİNDE MÜCADELE VE DEMOKRASİ VARDIR'
Mahir Polat şunları söyledi:
"Halktan ve partililerden alınan destekle iktidar yürüyüşü inşa edilir. Parti içi demokratik talepler bir güç kaybı değil, partimizin geleneklerinde var olan istişare kültürünün somutlaşmış halidir. Örgütten bağımsız eylem ve söylemler, eninde sonunda örgüt vicdanında mahkûm olur.
"Cumhuriyet Halk Partisi’nin genlerinde mücadele ve demokrasi vardır. Bağımsızlık Savaşı verilirken bile Mustafa Kemal gücünü meclisten ve partimizden almıştır. Kendi iradesini partiye ve meclise teslim etmiştir."
FİKİRSEL SAVRULMA TEHLİKESİNE DİKKAT ÇEKTİ
"Bugün AKP’nin yarattığı tek adam rejimine karşı en güçlü alternatif olan partimiz, elbet iktidar olacaktır. Ancak pratik uygulamaların ötesinde, fikirsel savrulmaların yaşanmaması gerekmektedir.
"Bizi diğer partilerden ayıran en önemli unsur, tabandan tavana parti politikalarının kolektif akılla inşa edilmesidir. Eğer tabanın bilmediği, benimsemediği ve hatta karşı çıktığı politikalar icra edilmeye başlanırsa, toplumsal muhalefetin umudu kırılır!"
'KURULTAY PARTİMİZİ İLERİYE TAŞIR'
"O yüzden farklı çıkışlar partimize umut, halkımıza güven verir. Kolektif akıl da bu şekilde inşa edilir.
"Her CHP’li, tek başına bir örgüt kararlılığına sahip bilince ve yeterliliğe sahiptir. Kimsenin demokratik taleplerinin sonuçlanmasını lütuf gibi sunması, ne partimize ne de geleceğimize fayda sağlar.
"Partimiz iktidara yürürken, iktidar olmaya bu kadar yaklaşmışken, halktan ve örgütten güç almak CHP’yi geriye değil, aksine daha da özgüven içinde ileriye taşır."
'AÇIKLAMALAR PARTİMİZE ZARAR VERİR'
"Farklı seslerin bastırıldığı, linç ettirildiği ve yetmezmiş gibi tekdüze otoriter açıklamaların yapıldığı bir ortam, yalnızca orta ve uzun vadede değil, kısa vadede dahi partimizin varlığına zarar verir. Bu akıl, parti aklı değildir! Parti vicdanı hiç değildir!
"Bizi AKP’den kurtaracak güç, demokrasi ve kararlılıktır. Amasız, lakinsiz ve fakatsız demokrasiyi savunmadığımız sürece halka güven, örgüte umut olamayız.
"Nefretle değil sevgiyle, kavgayla değil bayram havasında geçen demokrasi şölenleri, partimizin halka borcu, umudu ve en önemlisi sorumluluğudur.