Sözcü'nün "Erdoğan'ın geçen yıl çıkardığı kararnameye göre deprem bölgesi riskli değilmiş" manşetiyle duyurduğu haberi alıntılayan Hilal Kaplan, haberde geçen şu ifadeleri aktardı:

"İki büyük depremin İskenderun'da yarattığı yıkım, acı bir gerçeği gözler önüne serdi. On yıl önce İskenderun'da 6 mahalle, Bakanlar Kurulu kararıyla depreme karşı riskli alan ilan edildi. Aradan 9 yıl geçti. Ne olduysa oldu, risk unutuldu. Erdoğan, 5 Şubat 2022 tarihli kararnameyle riskli alan kararını kaldırdı. İktidar riskli alan kararını kaldırdı ama depremin yıkıcı etkisini kaldıramadı. Son depremde Numune, Pınarbaşı, Esentepe ve Meydan mahallelerinde 136 bina yıkıldı ve yüzlerce kişi enkaz altında can verdi. CHP"li Faik Öztrak "Sorumlu iktidardır" dedi."

Kaplan, yazısına şöyle devam etti:

"Haberdeki "Ne olduysa oldu" ifadesi belki dikkatinizi çekmiştir. Ne olduğuna bakalım: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2013'te bu altı mahalleyi riskli alan ilan ediyor. Mahallelinin itirazıyla yerel mahkeme kararı iptal ediyor. Bakanlık, ikinci kez riskli alan diyerek ısrar ediyor ama yine itiraz ve sonrasında yine iptal kararı. Bu süreçlerin hepsinde CHP kararın iptalini savunuyor. CHP'ye yakın sol örgütler, "kentsel dönüşüm, rant bölüşümü" temalı protesto ve propagandalarını yapıyor. Bakanlığın yasal tüm süreçlere bağlı kalıp aldırmaya çalıştığı karar, CHP'nin desteğiyle iptal edilince Cumhurbaşkanı Erdoğan da yasa gereği yapması zorunlu olanı yapıp Bakanlar Kurulu kararını iptal ediyor."

"Sözcü, bu haberi yaparken "Ne olduysa oldu" diyerek aslında CHP'nin süreç içindeki başat rolünü silip parmağı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çeviriyor. Yani CHP, CHP'liğini yapıyor. Maalesef kentsel dönüşüm karşıtı bu siyaset sebebiyle bu altı mahallede 778 vatandaşımız hayatını kaybetti. Giden geri gelmeyecek. Akbabalar aradan çekilirse en azından bundan sonra benzer hadiselerin yaşanmasının önüne geçebiliriz."