Bunların yanlışlarını götürecek doğruları da kalmadı.

Dünyanın en pişkinleri kim derseniz yeni adı ile bill gates çetesi derim. - Neden mi? Bugün başta devlet TRT, AA ve bütün yaygın medyanın gündemi 17 aydır dünya gündeminde olan ve 14 aydır DSÖ’nün pandemi ilanı  ile yaşanırken, “Çin'in, koronavirüsü laboratuvarda ürettiği” haberini tekrar yaptı.  Yayınlanan haberde, İngiliz ve Norveçli bilim insanlarının yaptığı çalışma, virüsün insan yapımı olduğu tartışmalarını yeniden gündeme getirdiği ve  Çin'in, koronavirüsü laboratuvarda ürettiği ve izlerini de gizlemeye çalıştığı öne sürülüyordu.

Haberin kaynağı İngiliz Daily Mail gazetesi, iddiayı öne süren ise İngiliz Profesör Angus Dalgleish ve Norveçli Doktor Birger Sorensen idi. Haberin burası çok ilginç, İngiliz Daily Mail gazetesi bu iki bilim insanının, “henüz yayımlanmamış çalışmalarına ulaştı.” Ve haberi de patlattı. “Çin koronavirüsü laboratuvarda üretti.”

Şimdi  12 ay öncesine yani Anadolu Ajansı’nın 8 Haziran 2020 tarihine yayınladığı haberine gidelim. Haberin kaynağı Forbes dergisi. Habere göre Kovid-19 laboratuvarda üretildi. İddia eden, Norveçli virolog Birger Sorensen ve İngiliz onkoloji uzmanı Angus Dalgleish.

Anlaşılacağı üzere, devletin farklı zamanda  iki ayrı yayın organından aldığımız habere göre, Kovid-19 adı verilen virüsün laboratuvarda üretildiği yazılıydı. Üstelik iddia sahibi olan bu iki bilim insanı da aynı kişilerdi.

Bugün (31 Mayıs 2021) TRT’de yapılan haber göre bu iki bilim insanın çalışmaları, “henüz yayımlanmamış” ama İngiliz Daily Mail gazetesi  “çalışmalarına” ulaşmış!  

Fakat 12 ay önce AA’nın yaptığı haberde ise virüsün laboratuvarda üretildiğine ilişkin sonuçlar, "Quarterly Review of Biophysics" dergisinde yayımlanmış.

Hatta AA’nın o gün geçtiği haberde, “İngiliz istihbarat teşkilatı MI-6'in eski İstihbarat Şefi Richard Dearlove, Sorensen ve Dalgleish'in bulgularının Kovid-19'un laboratuvarda üretildiği tezini kanıtladığını savunarak iddiaya destek verdiği” de yazılı.

Şimdi tekrar bugüne dönelim haberin sonunu TRT’de takip edelim;

“Laboratuvardan çıkma ihtimali ‘en düşük ihtimal’ olarak gösterilmişti.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Çin'in ortak çalışmasıyla, koronavirüsün kökenine ilişkin Mart sonunda açıklanan raporda, virüsün yarasalardan insanlara başka bir hayvan yoluyla bulaştığı kaydedilmişti.

Raporda, virüsün laboratuvardan çıkma ihtimali ise ‘en düşük ihtimal’ olarak gösterilmişti.” diyerekte sitemde bulunuyor.  

İşin daha da vahimi TRT’nin bu haberine bir destekte aynı anda servis edilen yarasa haberiydi. Bu haber de, iddialarının hedefindeki Wuhan Viroloji Laboratuvarı'yla ilgili. Güya 2017 yılına ait olduğu öne sürülen görüntülerde, yarasalar üzerinde çalışan laboratuvardan görevleri dikkat çekiyor!. Yayınlanan  söz konusu görüntülerde yarasaları inceleyen uzmanların, koruyucu ekipmanlara özen göstermediği ve hayvanlar tarafından ısırıldığı görülüyor.

Tamam o yarasayı da kabul ediyoruz. O at nalı yarasası olması gerekiyor!  O zaman o yarasadan bulaştığını iddia ettiğiniz virüsün, yarasanın ısırdığı laboratuvar görevlisinde  virüsü nasıl izole edildiğini de gösterin! Tabii ki eğer bu virüs laboratuvarda çoğaltıldıysa…

Çünkü ne yaparsanız yapın, hikayenin başında DSÖ’nün pandemi ilan edilmesine neden olan bir protokolü var. Onu ortadan kaldırmadan ne yaparsanız yapın bu hikayeyi doğru yola sokmazsınız. Tek yol var. O da pandemi ilanını sonlandırmak, DSÖ yetkililerinin yargı önüne çıkartılmasını sağlamaktır.  

Ne oldu?

Yalan bitti, patinaj yapa yapa gömüldüler.

Sonuç : 2019’un aralık ayında başlatılan pandemi projesi ile DSÖ’nün 17 Ocak 2020 tarihli PCR tanı kiti protokolünün, 23 Ocak 2020 tarihinde yayınlanan makalesinde covid-19 adını verdikleri virüsü izole edilmediğini ve yarasının bile ÇİN (At Nalı Yarasası) değil Avrupa yarasası kullanıldığını, ellerinde hiçbir hastadan alınan materyal olmadığı veya görmedikleri çok açık bir şekilde yazılıydı. Bu şartlar altında bu Covid-19 adını verdikleri virüs ancak laboratuvarda üretilmiş olabilirdi. Haziran ayında yayınlana haber de buna hizmet etti. Ama ateş bacayı sardı güya laboratuvarda ürettikleri virüs mutasyona uğrayarak varyantları da oluştu. Üstelik bir de laboratuvarda üretilen virüse uygun önüne gelen aşı da yaptı. Herkes ne kadar çabuk aşıyı buldular sorusu sormaya başladıklarında milyonlarca insan aşılanmıştı bile.

İşin doğrusu ise ;

Covid-19 adını verdikleri virüs hiçbir zaman var olmadı!. Var olduğuna ilişkin hiçbir belge ve makale yok. Ortada yalnızca 45 döngü ile var edilen PCR testi hilesi-yalanı var.

Doğal olarak AŞI’da teknolojik bir sıvı. Onda da dünyayı kontrol etmek isteyen bill gates çetesi çok ileri gitti. Menfaatlerini yalnızca bunların himayesinde gören işbirlikçiler de vicdanlarını, kanlarını, inançlarını, insanlıklarını ve tüm değerlerini hiç sayarak projeye devam ettiler. Ve pandemi süresince yaşanan yıkımlar hariç aşı olanların bağışıklık sistemi zayıflayacağı için, olası mevsimsel griplerde de olmak üzere ilk etkilenecekler arasına girdiler. Bulaşları da artacak yani aşı olmayanlarda aşı olanlardan etkilenecek!

Şimdi bilim dünyası daha fazla zaman kaybetmeden, aşı olanların nasıl kurtulacağının yollarını aramalı.

Bu arada bill Gates çetesi covid-19 ile var ettikleri yalanın üzerini örtmek için daha büyük bir yangın çıkartmaları gerekiyor!

Bu da iklim veya doğal felaketler olacaktır!..

https://www.trthaber.com/haber/dunya/covid-19un-kokenine-dair-yeni-iddia-cin-laboratuvarda-uretti-izlerini-gizledi-584798.html

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/kovid-19un-laboratuvarda-uretildigine-dair-yeni-iddia/1869356

https://www.sabah.com.tr/gundem/2021/05/31/son-dakika-wuhanda-yarasalarin-uzmanlari-isirdigi-anlar-ortaya-cikti