Amerikan Başkanı Richard Nixon Çin ile ikili ilişkileri başlattığı 1972 yılında farkında olmadan bir devi büyüttü bugün hayatta olsaydı belki o ziyaretine lanet ederdi elini attığı ve ayağa kaldırdığı dev şuan ele avuca ve kendileri gibi Dünya’ya sığmıyor.

Çin, Amerika arasındaki ekonomik savaşın perde arkasını ve bilinmezlerine bakalım ayrıcaDünyayı ateşe veren  Virüs biyolojik bir silah mı? Öyleyse  silahın üreticisi kim ve kime ateş edildi? bunuÇin'mi yoksa ABD’miüretti gelin hep birlikte karar verelim.

1971–80 yılları arasında Çin ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki mal, teknoloji ve insanların akışı önündeki bazı engellerin kaldırılmasına konusunda anlaştılar. Amerikan başkanıNixon, ABD'nin Çin'e yönelik ticaret ambargosunu resmen sona erdirdi ve iki ülke arasında 1950'den bu yana önemli ekonomik etkileşimi engelleyen yasal engelleri ortadan kaldırdı. Kısıtlamaların kaldırılmasıyla ABD şirketlerinin bazı stratejik olmayan malları doğrudan Çin'e ihraç etmesine izin verildi.

Nixon 21 Şubat 1972’de Çin’i ziyaret ederek Çin BaşbakanıChou En-lai’nin ile görüşmelere başladı ayrıca devlet başkanı Mao Tse-tung’la da görüşme yaptı 27 Şubat’taNixon veChou en-Lai ile ‘Şangay Tebliği’yle ziyareti taçlandırmış oldular. Bu antlaşma ile her iki ülke bir birlerine yaklaşmaya başladılar.

1980'ler boyunca, iki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin normalleşmesi ve Çin'in ekonomik reformları Amerika ve Çin arasında mal, değer, fikir, personel ve teknoloji transferinin önünü açtı. Bu karşılıklı iş birliğinden her iki tarafta faydalanmış oldu ancak ABD açısından Çin ticareti hala kayde değer seviyede değidli. 1984 yılında Çin, Asya’da Japonya ve Hong Kong'un ardından ABD’nin üçüncü ticaret ortağı, Dünya sıralamasında ise 14. ticaret ortağı olmuştu.Amerikandış ticaretinde Çin, 1988 yılındayüzde 1.7 oranında 1990 yılında ise yüzde 2.2 oranında yer almıştı.

Bu ikili ticari iş birlikleri, 1983'ten 1987'ye kadar Çin'in Gayri Safi Milli Hasılasında (GSYİH) yıllık yüzde 10'luk bir büyüme ve uluslararası ticarette de yıllık yüzde 15,8'lik bir büyümesini sağladı. Çin dış ticaretini 1978'de 20,6 milyar dolardan 1985'te 60,2 milyar dolara çıkardı ABD ile ticareti yedi kat artarak yaklaşık 1 milyar dolardan 7 milyar doların üzerine çıktı. Çin’in ABD ile olan iş birliği, Çin'in dünya ekonomisinde yükselmesine sağladı ve bu durum Çin'in Avrupa ve Asya-Pasifik ile ticaretini hızla gelişmesinin yolunu açtı.

Çin Halk Cumhuriyeti'ni 1978'den 1992'ye götüren DengXiaoping'e ülkeye, yabancı yatırımlara açık hale getirdi. 1980'lerin ve 1990'ların sonlarında, Çin bir çok işletmeyi özelleştirdi ve devlete ait fabrikaların çoğunun kontrollerini özel sektöre bıraktı. Sonuç olarak, 2005 yılına kadar özel sektör Çin'in GSYİH'sinin yaklaşık % 70'lik kısmını oluşturdu.

ÇinABD ile yapığı bu iş birliğini mümkün mertebe Rusya’yı rahatsız etmeden yapmaya çalışıyordu nihayetinde 1989 yılında Doğu Bloğunun yıkılmasının ardından başta Rusya olmak üzere bir çok demir perde ülkesindeki ayaklanmalar, parçalanmalarve ekonomik sıkıntılar baş gösterince Çin artık Dünya ile olan entegrasyonuna hız verdi. Çin için 15 yıllık görüşmeler sonucunda (1986-2001)  11 Aralık 2001'de ABD’nin desteği ile Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) kabul edildi,DTÖ'nün 143. üyesi oldu bu durum Çin için ihracata dayalı ekonomik faaliyetlerin önü açmış oldu.

 Amerika ile Çin arasında yeni bir dönem başladı sonrasındaAmerika’dan teknoloji transferi ile çeşitli sanayi makinaları satın almaya başladı ayrıca Dünya’nın diğergelişmiş ülkelerinde üretilen bir çok endüstriyel makinaları da satın aldı Amerika’nın Çine olan teveccühünün farkına varan Avrupa ülkeleri de çok büyük nüfusa sahip olan ve gelişmekte olan bu ülkeyi iyi bir Pazar olarak gördükleri için ciddi iş birlikleri kurmayateknoloji ve tecrübe paylaşımı yapmaya başladılar, sonrasında Çin satın aldığı makinaların ve teknolojik ürünlerinin kopyalarını yapmayı başardı bütün bunlar olurken Amerika Çin’in bu gidişatında rahatsız olmuyor hatta Çin’e çok önem vererek kendisi için iyi bir pazar olarak görmeye devam ediyordu bu sebeple Çin ile ticari ilişkilerini sürekli gelişmesinin önünü açıyordu ayrıca bu pazarı Avrupa ile Japonya’ya kaptırmakta istemiyordu fakat farkında olmadan bir gün karşısına dikilecek bir devi kendi eli ile büyütüyordu. Bu ileride Amerika’yı zor sokacak bir devdi düşük işçilik maliyeti ve elindeki ham madde ile ilk zamanlar Dünya piyasasına çıkan Çin’in ürünleri çok rağbet görmedi ama fiyatı ucuz olduğu için yine de satılıyordu gelişmiş ekonomiler ve Amerika bu durumu dikkate alarak çokta önemsemedi yani onlar için taklitçi ve kalitesiz mal yapan bir ülke olarak niteleyip ilişkilerine devam ettirdiler.

Çin yüksek ve vasıfsız nüfusunu birer makine parçası gibi kullanmaya başlayarak  bir çok fabrikalar kurduve ciddi manada üretim yapmaya başladı ama bu ürettiklerini pazarlama ve satmak gibi bir sorunu vardı.İlk defa 1995 yılında Dünya ihracatında 15. sıraya yükseldi fakat bunca üretime ve fabrikalara istinaden halaihracatı istenilen seviyede değildi ta ki; bir adam çıkana kadar!

O  adamşühpesizJackMa'dır, Jack MA Çinin kalkınmasında en büyük rolü üstlendi Alibaba'yı kuran JackMa’nınAmerika’ya 1995’te yaptığı bir gezide ilk defa internetle tanıştı ve çok şaşırdı. Bir ingilizce öğretmeni olan JackMa o günlerde çeviri işine yeni başlamıştı ve bir Çin firmasının ödemesini geri almasına yardım etmek için Amerika’ya gelmiştiJackMa’nın ilk internet üzerindeki araması Çin birasıydı fakat arama sonuçlarında hiçbir Çin birası çıkmaması onu şaşırttı. Bu durumda kendi kendine bizim Çin’de sayısız fabrikalarımız var, bir çok mal üretiyoruz ve bunları Dünya’ya satmakta zorlanıyoruz  internette Çin ile ilgili hiçbir ürün yok bizim bunu keşif edip hızla bu işe girmemiz lazım der ve Çin için internet üzerinden bir B2B şirketi kurmaya karar verir sonrasında Alibaba'yı kuran JackMa’nın bu girişimin farkını varan Çin, hem JackMa’ya destek verir hem de yeni bir çok B2B siteleri kurar, devlet olarak ilk kurduğu B2B sitesi MadeinCihinaolur.

Yapılan yüzlerce B2B siteleri iyi organize edildiB2B ve B2C sitelerinin gücünü gören Çin bu alana ciddi yatırımlar yapar ve desteklerböylelikle pazarlama ve satış sorunu aşan Çin ürettiklerini Dünya’ya satmaya başladı.

 1999 yılında yalnızca 190 milyar dolar ihracat tutarına ulaşan Çin bugüne geldiğimizde ise 2019 yılındaihracat tutarını 2.6 trilyon dolaryükseltti  bu muazzam bir rekor. İhracattaDünya’nın bir numarası oldu ayrıca bu kadar ihracata rağmen Çin’in ithalatı daha azdır ve cari fazlası yüksektir.

Sonrasında ekonomik, teknolojik, bilişim ve askeri alt yapısını hızla geliştiren Çin aşağıdaki sıralanan hamleleri ile Amerika’yı ciddi manada kuşattı ve endişelendirdi. 

Kuantum araştırmalarında lider oldubir çok alanda kuantumu kullandı ve uzaya ilk kuantum uydusunu gönderdi.

Dünyanın en büyük 5G ağını piyasaya sürdü ve nesnelerin internetinikullanmaya başladı ve sonrasında 6 G için çalışmaya başladığını duyurdu.

Asrın projesi olan güneş reaktörünü imal ederek füzyon ile enerji üretimi çalışmalarına başladı. Güneşten 6 kat yüksek ısıya yani 100 milyon santigrat ısıya ulaşarak 4 hidrojen çekirdeğini birleştirmeyi başardı.

Dünyanın en güçlü süper bilgisayarını yaptı 93 petaflop'luk bir LINPACK benchmark derecesine sahip  olan bilgisayarın adı SunwayTaihuLight.

Ayın araka yüzüne keşif aracıindirdi ve uzayda söz sahibi olduğunu kanıtladı.

İnovatik ürünler üretme becerisini artırdı ve ortaya çıkardığı ciddi markaları ile Dünya’da önemli altyapı ile üst yapı projelerini yapmaya başladı. 

2019 yılında 500′den fazla blockchain projesi açıklayarak bu konuyu ciddi manada önemsediklerini ve bu alanda yatırımlara hız vereceklerini açıkladılar.  

Dünya’da dijital ekonomik pazarında 3,8 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaştı. Bu çok ciddi bir değer.  

Başkenti Pekin’de devasa yapay zeka teknoloji parkı inşaatına başladı veShandong sanayi bölgesi 'de 2022 yılı sonuna kadar 500 üzerinde yapay zeka şirketinin kurulacağını duyurdu ve bu alanda 2030 yılına kadar 1,4 trilyon dolar yatırım yapacaklarını deklare etti.

Tasarım bebekler projesi ile yüksekIQ'ya sahip süper nesiler yetiştirmeyi hedefleyenÇingenetik mühendisliği alanında çok yatırımlar yapmaya başladı. Bu konuda her ne kadar etik olmadığını zaman zaman savunsalar da bu Dünya’nın üzerlerine gelmesini engelleme için kullandıkları bir taktiktir.

Bir çok önemli B2B ve B2C firmalarına sahip olan Çin, Dünya’da e-ticaret pazarının lideriÇin Devletinin elinde 1,2 trilyon dolar Amerikan hazine bonosu ve tahvili bulunmakta bu koz Amerika’yı endişelendirmektedir ayrıca merkez bankasında 3 trilyon dolar para var

"Bir kuşak bir yol" projesi ile Dünya'nın gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerini yani Avrupa, Orta doğu ve Asya’yı elinde tutmayı isteyen Çin bu projesi ile Dünya ekonomisininve siyasetin geleceğini tepeden tırnağa değiştirmeyi hedeflemekteydi yani tüm küresel ticaret akışını kontrol altına almak istiyordu. Gelecek 50 yılı şekillendirecek bu proje 2 ile 4 trilyon dolar arası bir yatırım ve3 milyar civarı nüfus ile hemen hemen Dünya’nın yarısını kapsayan bir proje, 68 ülkede kara ve deniz olmak üzere 6 ayrı güzergahı bulunmakta.

53Afrika ülkesinin üye olduğuFOCAC  Forum on ChinaAfricaCooperation iş birliği organizasyonunu kuran ÇinAfrika kıtasının hemen hemen her ülkesini verdiği hibeler, borçlar ve yatırımlar ile kıtada söz sahibidir bu durum Amerika’yı ve Fransa’yı Afrika’dan etkilerini azaltmaktadır.

Çin, Amerika’nın arka bahçesi olan Latin Amerika ülkeleri ile yaptığı ticari ve savunma alanındaki iş birliklerini yoğunlaştırmaya başlaması ve  özellikle bu ülkelerin hemen hemen hepsinde alt yapı ve inşaat alanında ciddi yatırımlar ve askeri alanda da işbirlikleri yapma çabasına girmiş ayrıcaPanama kanalına alternatif olarak Nikaragua’da yeni bir kanal inşa etmesi Amerika’yı ciddi manada rahatsız etmiştir.

Çin, Tayvan arasındaki anlaşmazlıkta Tayvan’ı destekleyen ve zaman zaman bu konuda Çin ile karşı karşıya gelen Amerika, Güney Çin denizindeki resif adaları yapay adalara çevirip askeri hava limanları inşa etti ve silahlandırdı.Bu adalar ile olası bir Çin, Amerika savaşını ana karasının ilerisinde karşılamayı planlayan Çin, aynı zamanda bu denizde buluna zengin petrol ve doğalgaz yataklarını da kontrol altına aldı, ayrıca ticaret gemileribu denizden geçişini yapmaktalar. Çin’in buhamlesi Amerika’yırahatsız etti.

Müttefiki olan Kuzey Kore’yi Amerika’ya karşı sürekli koz olarak kullanan Çin, Kuzey Kore’yi ayakta kalması için el altından ekonomik ve askeri yönden yardım etmektedir ayrıca uzun menzilli füze sistemlerinin geliştirmesine destek sağlaması Amerika’yı tedirgin etmektedir.

2017 yılında Rusya ve İran’ın petrol satışında dolar yerine Çin para birimi Yuan'ı kabul etmesi dolara karşı yapılan yeni bir operasyondu.

BM tarafından ambargo uygulanan İran’ın petrolünün en büyük alıcısının Çin olması, Çin’in, İran ile yaptığı ikili anlaşmaları ve Çin’li firmaların İran’daki yaptıkları teknolojik yatırımları sürekli eleştiren ABD bezende Çin’i İran’a silah desteği ile suçladı Suriye’de Rusya ve İran ile birlikte hareket eden Çin burada da ABD’nin karşısında yer aldı.

Huawei'yi krizi, Huwei’nin 5G teknolojisi alt yapısının ve fiyatının Amerikan telefon markalarındanavantajlı olması ayrıca 5G teknolojisi ile Amerikan mali ve güvenlik sırlarına Çin’in vâkıf olması sebebi ile ülkede Huawei ürünlerine karşı ambargo uygulayan ABD, kamu kurumlarının bu şirketle iş yapmasını yasakladığı gibi mevcut donanımları da değiştirmeye başladı. ABD güvenlik riski oluşturduğunu iddia ederek Huawei'nin, ABD 5G pazarına girmesini yasakladı ardından müttefiklerini de benzer önlemler almaya zorladı. Son olarak Google, Huawei telefonlarının son modellerine Android uygulamalarını kullandırmayacağını açıkladı. Trump ise Huawei'yi, İran'a yönelik ABD yaptırımlarını ihlal etmekle suçluyordu.

Çin ayrıca Amerikan üniversitelerinden araştırmalar yapıyor ve Çin için teknoloji üretebilecek insanları belirlemek ve işe almak için “yetenek programları” adı altında çalışmalar yürütüyordu. Buda Amerika’nın dikkatinden kaçmıyor ve bunu zaman zaman dile getiriyordu.

Amerika, Çin ile olan ticari anlaşmazlıkları nedeniyleÇin'li bilgisayar korsanlarının işletmelerine ve hükümet kurumlarınasiber saldırıda bulunduğunu her defasında Çin’e bildiriyor fakat bir netice alamıyordu.

ABD ve Çin ekonomileri birbirine bağımlılar, Çin, Amerika'nın teknolojisine ve yeniliğine ihtiyaç duyuyor çünkü kök teknoloji Amerika’nın elinde. Çin’inkök teknolojiye ulaşma konusunda hala yapması gereken çok şey var ama bu arayı kapatması çok zaman almayabilir çünkü Çin eğitime çok önem vermektedir, GSYİH'nın yaklaşık % 4'ünü halkını eğitmek için kullanmaktadır ve Çin'in eğitim sistemi dünyanın en büyüğüdür.Çin’inİleri teknoloji ürünleri ihracatı ABD'dekinden yaklaşık dört kat daha düşüktür.

ABD, Çin'in en büyük ikinci ihracat pazarıdır.Çin ise ABD’nin üçüncü büyük ihracat pazarı. ABD şirketleri Çin'in iç pazarına ulaşmak için her sektörde Çin'e yatırım yaptılar. Çinli şirketler de ABD’de ciddi yatırımları var her iki ülke bu alanda üstünlüğü ele geçirmek istiyor ve bu savaş kıyasıya devam etmekte.

1,43 milyar nüfusa sahip olan ÇİN, 329 milyon ABD'nin nüfusu ile karşılaştırıldığında, Çin, ABD nüfusunun dört katından fazla bir nüfusa sahiptir. Büyümeye devam etmesi gereken Amerikan şirketleri dünyanın en büyük tüketici pazarına sahip Çin’e bağımlı hale geldi.Dış borcu 18 trilyon dolar olan ABD’nin yıllık geliri 21 trilyon dolar, ihracatı 1.65 trilyon dolar, ithalatı2.5trilyon dolar bu durumda ABD ciddi cari açık vermektedir.Çin’in dış borcu 1,6 triyon dolar, yıllık geliri 14 trilyon dolar ihracatı ise 2,6 trilyon dolardır, İthalatı ise 2.2 trilyon dolar bu sonuçlara ile Çin 400 milyar cari fazlası vermektedir buda çok iyi bir tutar. 2019 yılında Çin, ABD’ye 452.2 milyar dolar ihracat yaptı ABD ise sadece 106.6 milyar dolar. Amerika tarafından uygulanan tüm kısıtlamalar ve vergilere rağmen yine de Çin’i durdurmadı 345.6 trilyon dolar açık verdi. Çin, ABD’nin üç katı hızla büyümektedir.

Bütün bu olanlar yani yukarıdaki sayılan maddelerin dışında tatbiki başka bir çok etken yine var yazımızı daha fazla uzatmamak için onları yazamıyoruz. Her yönü ile Çin tarafından kuşatılan ABD'e1871 yılından beri Dünya’nın en büyük küresel gücü olan ABD’nin bu tahtını Çin sallayıp ciddi bir rakip olmuştu.

 Ciddi manada çıkmaza giren ABD artık operasyon yapma vaktinin çoktan geldiğinin farkına varmış ama aslında geç bile kalmıştı,sonunda  Trump 01.03.2018 tarihinde Çin’e direk olarak ticaret savaşını başlattığını tüm Dünya’ya ilan etti ve bazı kararlar aldı.

Amerika 1 pakette Çin’den ithal ettiği 34 milyar dolarlık ürünlere vergi getirdi sonrasında ikinci ve üçüncü vergi paketlerini de açıkladı buna karşılık Çin’de ABD’ye karşı ithal ettiği ürünlere eş zamanlı olarak vergiler uyguladı her iki ülke karşılıklı sürtüşme ve sataşmalar ile süreci 2020’ye kadar getirdiler fakat savaş istenen seviyeye bir türlü ulaşamadı yani karşılıklı ticareti ve siyasi durumu çokta etkilenmemiş Çin yoluna devam etmekteydi bu durum ABD’nin canını çok yakıyordu ve canına tak eden Amerika tarihinde ilk defa varlığının tehlikeye girdiğinin farkına vardı ABD ve Çin’in ekonomik savaşının 2020 yılındakuralsız ve çok sert olacağının öncü sarsıntılarını 2019 yılında kısmen his ediyorduk fakat bu kadar olacağını tahmin edememiştik.

Bir yanda FED’in dolaşımda olan karşılıksız trilyonlarca doları diğer yandan kısmi rezervle şişirilen krediler ile başı belada olan Amerika asıl baş ağrısı olan Çin’in bu durdurulmaz ekonomik istilası için ne yapmalıydı? Acaba biyolojik bir silahla yeni bir savaşa(virüse) ihtiyacı olabilir miydi? Kendi deyimi ile ‘’Kırık ok’’ taktiğini kullanmalı mıydı?

Yukarıda sayılan maddeler arasındaki Çin ile iş tutan bir çok ülke, organizasyon ve iş birliklerini bu bağlamda terbiye edilir ve Amerika küresel gücün lideri olduğunu bir kez daha Dünya’ya kanıtlayarak herkesten biat alır ve gücüne güç katarak bu işten kazançlı çıkar ‘’Trump’ın dediği gibi biz kazanacağız’’  Öte yandan ABD’nin kendisini frenlemek için yapacağı yeni sert hamlelerin, yaptırımların ve uluslararası baskıların planlarının farkına varan Çin, Amerika’nın son çare olarak kullandığı ‘kırık ok’ taktiğini yoksa kendisi mi yaptı? Çünkü Çin biliyordu ki ;  Dünya finansının kurucusu ve yöneticisi olan güç birkaç manipülasyon ile Çin merkez bankasını felç edecek bir çok planı devreye sokabilirdi ayrıca Çin içinde bir çok alanda şirketleri ve yatırımları olan ABD’nin bu gücünün de kırılması gerektiğini düşünmekteydi Çin bu operasyon ile ABD’den gelecek ciddi zararlarının önünü mü kesti?

Virüs Dünya’nın en ücra köşesine kadar ulaşmasına rağmen 1.4 milyar insanın yaşadığı bir ülkede sadece bir bölgesi ile sınırlı kalması bunlarşimdilik  hep soru işareti fakat şu bir gerçektir ki; şuan, Dünya yanmakta ve Çin bu süreçte ihracat yapamadığı için ciddi resesyon ile karşı karşıya gelsede en azından ciddi yıkıma uğramayı engelledi.

 Bugünlerde ise Dünya’ya bir iyilik meleği ve ilim irfan timsali olarak tecrübe, bilgi ve tıbbi malzemeler göndermekte. Dünya şuan Çin’i bu virüs ile mücadelede uzman görmekte ve lider görmektedir.

Sonuç olarak; Dünya bundan sonra bu tür ekonomik savaşları zaman zaman yaşayabilecek yani virüsler ile terbiye ve biat ettirme devam edecek bize düşen bu durumu göz önünde tutup buna göre ekonomik, siyasi ve askeri planlarımızı yapmalıyız özellikle Türkiye bu konuda çok dikkatli olmalı! ABD bir devi kendi elleriyle büyüttü, bu dev ki, hiçbir insani sınırı ve ahlakı olmayan bir DEV! Keza Amerika’da öyle al birini vur ötekine her iki güçte Dünya’ya huzur ve mutluk getirmekten öte zulüm getirdi, yaptıkları savaşlar, sömürdüğü insanlar, köleleştirdikleri insanlar ve öldürdükleri insanların ahı bir gün bu sınırsız güçlerden ilahi olarak elbette sorulacaktır.  Kapitalizmin, softkominizmin ve tüm beşeri izimlerinin insan hayatını, salığını, huzurunu ve adaleti  nasıl yok ettiğini bugünlerde acı acı izlemekteyiz,çaresizce rakamlara bakmaktayız.

Bu virüsün üreticisinin kim olduğunun tespitini size bırakıyorum.

Rabbimiz Yunus süresi 44 ayette şöyle buyuruyor     

Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler.

Allah’a emanet olun.