Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni'ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Her dönemde farklı kisvelerle karşımıza çıkan yapıların en son ve alçak örneği FETÖ'ydü. Ordumuz 15 Temmuz darbe girişimi sonrası bünyesinde ciddi bir temizlik yapmıştır.

Büyük temizliğin ardından ordumuzun bittiğini düşünenlerin yanıldığını özellikle görmeleri sadece birkaç hafta sürdü. Darbe girişiminden sonra başlattığımız Fırat Kalkanı operasyonuyla DEAŞ'a ilk büyük ve ciddiğ darbeyi biz vurduk.

Üniversitemizin yurt içinde ve yurt dışında karalanmaya çalışmasının arka planında bu planın getirdiği hazımsızlık bulunuyor. Yaptığımız reformun ordumuzu zayıflatmaya değil güçlendirmeye yönelik olduğunun en büyük kanıtı başarılardır.

Türkiye'nin böyle bir kabiliyete kavuşmasında emeği geçen rektörümüz başta olmak üzere üniversitemizin tüm çalışanlarına teşekkür ediyorum. Milletin meclisiyle, yargısıyla, kendisiyle birlikte ülkemizi 2023 vizyonuna hazırlarken en büyük gücümüz milletimizin ordusudur.

Türkiye artık darbeci zihniyetin 70 yıl boyunca örselediği askeri eğitim ve öğretim sistemini tamamen terk etmiştir.

Yeni askeri eğitim ve yönetim sistemimizle milli iradenin üstünlüğüne bağlı, sadece milletine, devletine ve meşru idarecilerine tabi bir TSK'ya sahip olduk, taviz vermeyiz. Göreve geldiğimizde savunma sanayimizin yüzde 20'si milliydi, şimdi yüzde 80'e çıktı. 

Terörle mücadeledeki tecrübelerini, savunma sanayisi ürünlerini dostlarıyla paylaşan Türkiye'nin cömertliği, pek çok yerde oyun değiştirici işlev görmüştür.

Sosyal medyadan dijital mecralara kadar kendini gösteren tehditlere güvenlik kavramının kapsamı genişledi. Krizleri fırsata dönüştürme kabiliyetimiz en yüksek seviyede.

Türkiye uzunca bir süredir kendisine dayatılan 'bekle-gör' yaklaşımını bir süre önce terk etmiştir. Tehditleri kaynağında kurutan, ön alan bir ülke konumuna geldik.

Önümüzdeki en büyük sıkıntı ekonomide yaşadığımız hayat pahalılığı meselesidir. Esasen beklenmedik bir takım gelişmeler, uyguladığımız programların süresini uzatmalıydı. Bu meseleri geride bıraktık, bırakıyoruz. Yılbaşından itibaren hedeflerimizin somut neticelerini almaya başlayacağız. 

Türkiye'yi vesayetle, ekonomik tuzaklarla dize getiremeyenlerin toplum mühendisliğinden medet ummasını da acı bir şekilde gülümseyerek izliyoruz.

Güya müttefik olduğumuz ülkelerin Türkiye'ye yönelik düşmanca tavırları veya bu tür tavırları sergileyenlere verdikleri destekler canımızı sıkıyor.

Ülkemize yönelik tehditlerle mücadele ederken içinde yer aldığımız ittifaklarla bağlantımızı koruyoruz. İlişkilerimizin toplamındaki kar ve zarar hanesine bakarak hareket ediyoruz, bir yandan da ihtiyaçlarımıza uygun yeni ortaklıklar kurmayı ihmal etmiyoruz.

Bizim kimsenin toprağında kazancında özgürüğünde gözümüz yoktur. Olamaz, Bu anlayışlımızın örneklerini dünyanın dört bit yanında sergiledik, sergiliyoruz. Afrikadan Güney Amerikaya kadar nerelerde asırlardır zulüm altında inlemiş, canları ve malları yağmalanmış toplum varsa bugün hepsinin de en hasbi ve fedakar yol arkadaşı Türkiye'dir. 

İnşallah hedeflerimize ulaşarak, Türkiye'yi dünyanın en büyük  ekonomileri, askeri güçleri, siyasi ve sosyal toplumları seviyesine çıkardığımızda aynı anlayışla daha çok insanı kucaklayacağız."