Cumhuriyet dönemi Türk sanat anlayışı
“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” diyen Mustafa Kemal Atatürk sanatı çağdaş dünyada var olmanın şartı olarak görmüştür. Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren yetenekli gençleri müzik, resim, heykel ve edebiyat öğrenimi için Avrupa’ya göndermiştir.
Milliyetçilik akımı, Osmanlı mimarisini Batı etkisinden kurtarmak isteyen mimarları I. Ulusal Mimarlık Akımı etrafında toplanmasını sağladı. Dönemin mimari anlayışında sütun ve kemerlerin kullanılmasının yanı sıra, planlar batı tarzı olup süslemelerde çiniler kullanılmıştır. Yapılan eserlerde cephe, giriş ve köşeler kubbelerle hareketlendirilmiştir. Bu dönemde batı ile doğu sentezi denenmiştir.
Bu dönemde ön plana çıkan mimarlardan örnekler
Ali Talat Bey (1869 – 1922),
Mimar Kemalettin (1870 – 1927),
Vedat Tek (1873 – 1942),
Bruno Tauto (1880 – 1930)
Bu dönemde yapılan eserlere örnekler:
Üsküdar Kuzguncuk
Beşiktaş İskeleleri
TBMM Binası
Ankara Gazi Köşkü
Ankara Atatürk Lisesi
II. Ulusal Mimarlık Akımı (1940 – 1950)
İkinci Ulusal Mimarlık Akımı Anadolu’ya özgün sivil mimarlığın, özellikle de Türk evinin biçim dilinden etkilenmiştir. Yapılarda daha çok kesme taş kullanılmıştır. Dönemin en önemli mimarları Emin Onat, Orhan Arda, Paul Bonatz’dır. Dönemin en önemli eserleri ise: Anıtkabir, İstanbul Adalet Sarayı, Büyük Tiyatro, Ankara Erkek Teknik Öğretmen Okulu
Heykel Sanatı
Cumhuriyet Döneminde heykel sanatı hızlı bir gelişme göstermiştir. Avrupa’ya birçok öğrenci gönderilmiştir. Paris’te eğitim gören ilk Türk heykeltıraşı Ratip Aşir Acudoğlu’dur. Bu dönemde yurt dışından birçok heykeltıraş getirilmiştir. Dönemin ilk heykeltıraşları, çok sayıda Atatürk Portresi ve büstü yapmışlardır. İnkılapları ve savaşları konu alan kompozisyonlar oluşturmuşlardır. Dönemin ünlü heykeltıraşları; Ali Hadi Bara, Zühti Müridoğlu, İlhan Koman, Hüseyin Gezer’dir.
Resim Sanatı
Cumhuriyet Dönemi’nde heykel sanatı yanında resim sanatı da batılı örnekler esas alınarak gelişmiştir. Türkiye’de resim sanatının gelişmesinde en önemli role sahip eğitim kurumu 1883’ de kurulan “Sanayii Nefise Mektebi”dir. Bu kurum 1928 yılında Güzel Sanatlar Akademisi, 1982 de ise Mimar Sinan Üniversitesi ismini aldı. 1914 Kuşağı denilen İbrahim Çallı, Namık İsmail, Feyhaman Duran gibi sanatçılar Türkiye’de resim sanatının gelişmesine önemli katkılarda bulundular.
1933 yılında bazı ressamlar Türk resim sanatına yeni bir çizgi ve boyut getirmek için “D Grubu” nu kurarak Kübist anlayışın etkisinde eserler vermişlerdir. Grubun en önemli temsilcileri; Nurullah Berk, Abidin Dino, Elif Naci, Turgut Zaim, Bedri Rahmi Eyuboğlu’ dur. Gruba sonradan katılan Turgut Zaim ve Bedri Rahmi, mahalli tema ve motiflere yönelerek bu eğilimi “Kübist” anlayışla kaynaştırmışlardır. Grup 1947’ den sonra dağılmıştır.