DAVAYA YÜK OLMA YÜK AL!  
Son yıllarda ciddi ve haklı bir serzeniş vardı. 
Teşkilat yöneticileri, belediye başkanları, bürokratlar, vekiller hatta bakanlar da dahil olmak üzere Ak Partili kim varsa tüm yükü Reis'in omuzlarına yükleyip hiçbir sorumluluk almadan yaşayıp gidiyorlar. 
Aş bulurlarsa yiyorlar dayak bulurlarsa kaçıyorlar... 
Bundan şikayetçi olmayan yoktu. 
Peki, bu bir dava ise o davada iş bölümü olur mu? Yükü sadece yukarıda saydıklarımız mı çekecek? 
Taban dediğimiz kitle elini taşın altına koymayacak mı? 
Tabanın olaya bakışı şu:
''Tekkeyi siz bekliyorsunuz, tekke beklemeye de heveslisiniz, sizi orada silah zoruyla tutan yok, çorbayı da içiyorsunuz, e sıcak sıcak içilen çorbanın da bir bedeli olmalı, o bedeli ödeyin! 
Bedel ödeyin derken uçaktan bomba falan atılırsa, sokakta tank falan yürürse evden çıkıp rahatınızı bozun demiyoruz, işin o kısmını biz yapar, gerekirse canımızı da veririz, siz sadece çıkıp en azından sosyal medyada dik durun, dik durmayı beceremiyorsanız dik duranlara destek olun, onu da beceremiyorsanız, orada ne işiniz var?''
Evet, taban bunu söylüyor! 
Haklı mı derseniz, evet, yerden göğe kadar haklı... 
Bakın bu hafta mecliste olanlar, tabanın ne denli haklı olduğunu gösterdi. 
Bakanlar çıktı, elini değil gövdesini taşın altına koydu! 
Mecliste tozu dumana kattılar, muhalefeti yerin dibine soktular. 
Önceden sorulmuş her soruya en yüksek perdeden cevap verdiler. 
Yani kısaca, Reis'e omuz verdiler... 
Reis'e omuz verilince de taban o bakanları ayakta alkışladı, alkışlamaya da devam edecek... 
Bakanlar haricindeki yan gelip yatan ve tekke elden gidecek, çorba içemeyeceğiz diye titreyen güruha ilham olur mu dersiniz bu durum? 
Hiç sanmıyorum ama tabanın bir dileği daha var onu da buraya not düşeyim... 
''Yük olan insancık değil; yük alan ''Adam'' olun!''
Mustafa SÜS