Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, ‘Soygunun Kitabı' adlı bir eser için çalışma yaptıklarını söyledi. Kitabın sonbaharda yayınlanacağını kaydeden Ertürk, ülkeyi soyanları bu kitapla teşhir edeceklerini belirtti. Yaptıkları mücadeleler sonunda ülkeyi soyanların yakasına tek tek yapıştıklarına dikkat çeken Ertürk, şöyle devam etti: 'Bizim gariban takımıyla işimiz yok. İşimiz, geçmişte Türkiye'yi soyan, yaptıklarının yanlarına kâr kalacağını zannedenlerle. Uçak, yat, helikopteri olanlarla uğraşıyoruz. Kuyumcu titizliği ile çalışıp ülkeyi soyanları teşhir için bir kitap hazırladık. Bunu herkes ders alsın diye yapıyoruz. Siyasetçiler bunun dersini aldı, zaten onların dersini vatandaş çok iyi verdi. Sıra diğerlerinde.' 

İFRİT OLUYORUM 

Geçmişte milletin hakkını yiyenlere göz yumanları 3 gruba ayıran Ertürk, bunların başında ahlaksız politikacılar ve kirli siyasetçiler geldiğini söyledi. Ertürk, 'İkinci sırada bunların emellerine alet olan, onlarla işbirliği yapan, onlara direnmeyen bürokratlar geliyor. Üçüncü grup ise bütün bu tezgahın içinde yer alan kirli işadamlarıdır.' Yaşanan olumsuzlukların sorumlularının bir kısmının hâlâ aynı çaba içerisinde olduğunu ifade eden Ertürk şunları söyledi: ' Geçmişte bu haltların işlenmesine iştirak etmiş insanlar bugün bazı gazetelerde köşe yazarlığı yapıyorlar ve bunlar bize hesap soruyorlar. Bunlar beni çıldırtıyor, en çok ifrit olduğum konu.Bunlar artık benim normalde kullandığım cümleler değil ama artık onları vatandaşlar iyi tanımalı. Bunları teşhir etmek lazım.' 

DEMİREL AĞZIMI AÇTIRMASIN 

Şevket Demirel Ailesi'nin şirketleriyle ilgili sürecin de kendileri için bir başarı olduğunu kaydeden Ertürk, Demirel şirketlerini aldıklarından daha büyük nakitle geri verdiklerini söyledi. Ertürk, 'Şevket Bey şirketlerine kavuştu hayırlı olsun. Kendisi şirketleri alırken yine bize laf atmış, kendisine hiç yakıştıramadım, çok ayıp etti. Şirketleri nasıl devrettiğimizi, devretmek zorunda kaldığımızı bütün vatandaşlar biliyor. Şimdi beni konuşturmasınlar, ağzımı açtırmasınlar' şeklinde konuştu. 

KRAL'I İYİ Kİ SATMAMIŞIZ 

Kral FM ve Kral TV'nin başarıları ile gurur duyuyorum. Biz daha önce burayı 46 milyon dolara satmadık. İyi ki de satmamışız. Çünkü bugün 100 milyon dolarlardan bahsediyoruz. Bu rakam daha da yukarı doğru çıkar. Bizim bu gruba el koyduğumuz zamanla bugünü kıyasladığımızda Kral FM'in bir yıllık geliri yüzde 1060 arttı. Orhan Seyfi Güner başkanlığındaki Kral Grubu televizyonu ve radyosu ile bir başarı örneğidir. 5 yılda geliri 10 kat arttı. Bugün aylık reklam geliri 700 bin YTL'ye çıktı. Medya şirketlerinden en kısa zamanda kurtulmak istiyoruz. Gruplar arasında bir rekabet varsa bizi bulaştırmasınlar, bizim medyada, rekabette ne işimiz var. Biz kamu alacağının peşindeyiz. Biz İnterbank'ın hileli yollarla satışının hesabını soruyoruz. Bu satışı gördüğümüzde içimiz acıyor. 

İHLAS FİNANS İÇİMDE YARA 

Maalesef İhlas Finans yüreğimin acıdığı, gerçekten düşünürken kendimi ağlamamak için zor tuttuğum bir yaradır. Bu yaraya keşke biz merhem olabilseydik. İhlas Finans diğer bankalardan farkı olmayan bir hortumlama operasyonudur. İhlas Finans mağdurları sahipsiz kalmışlardır, biz onlara sahip çıkmak için birkaç girişimde bulunduk ama başaramadık. Biz, bu meseleyi iddia ediyoruz çok kısa bir sürede çözerdik ama İhlas Finans görev alanımız içinde değil.

Erol Aksoy yaptığı protokole uymayınca Cine 5, Show Radyo, Radyo 5 , Radyo Viva ve Nostaji Türk’e el koyduk. Bizim kabul edemeyeceğimiz şartlar ileri sürdüler. Bu nedenle grubun şirketlerinin satışı söz konusu oldu.