Çin devlet televizyonu CCTV'ye göre 'ülkenin güvenliğinin giderek daha istikrarsız ve belirsiz hale gelmesinden ötürü Çin'in savaşa hazırlanmaya odaklanacağını' duyuran Devlet Başkanı Şi Cinping, 'Pekin'in askeri eğitimini ve herhangi bir savaşa hazırlıklı olma halini kapsamlı şekilde güçlendireceğini' belirtti.
Şi geçen ayki açıklamasında da 'daha hızlı askeri gelişme, teknolojide 'kendine güven ve güç' ve Çin'in yurtdışındaki çıkarlarının savunulması' vurgusu vardı.
Bu açıklamalar dizisi Ukrayna krizinin gölgesinde ABD ile Çin arasında Tayvan geriliminin tırmandığı dönemde geldi. Washington'dan birbiri ardında Pekin'i provoke eden Tayvan hamleleri gelirken, geçen ay ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 'Çin'in Tayvan'la birleşmeyi daha önce beklenenden çok daha hızlı bir takvim içinde gerçekleştirmeye çalıştığını' ileri sürdü.

Washington, hem ekonomik savaş açtığı hem Tayvan, Hong Kong, Uygurlar üzerinden baskı uygulamaya çalıştığı Çin'e Ukrayna krizi bağlamında Rusya'yı desteklediği savıyla günah keçisi muamelesi de yapıyor. Bu ortamda Şi, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulmasından beri Mao Zedung'dan sonra görev süresi üçüncü döneme uzatılan ilk Çin Komünist Partisi (ÇKP) Genel Sekreteri ve dolayısıyla Devlet Başkanı oldu. Buna vesile olan geçen ayki ÇKP'nin 20. Ulusal Kongresi'nde Tayvan'la yeniden birleşme sözü verildi.

Şi'nin Kongre'deki konuşmasında, Tayvan'ın ana kara ile birleşmesini tamamlama sözünü verdiği bölüm en uzun alkışı aldı. ÇKP'nin Tayvan sorununun çözümü ve ülkenin birliğinin yeniden sağlanmasına yönelik stratejisinde kararlı olması gerektiğini vurgulayan Şi, "Güç kullanmayı dışlamıyoruz, ayrılıkçı hareketleri durdurmak için gereken her türlü tedbiri alacağız" dedi. Tayvan sorununun çözümünün Çin halkının meselesi olduğunu, kararı Çin halkının vereceğini, bu konuda dış müdahalenin kabul edilmez olduğunu vurguladı.