Gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, İstanbul Sözleşmesi'ne dair açıklamalarda bulundu. Sözleşmeden çekilme sürecinde temel referans olarak kendi raporunun alındığını belirten Dilipak, "Sözleşme yumuşatılarak uygulanıyor" dedi.

Armağan Çağlayan'ın YouTube üzerinden sunduğu "Zor Ama Sor" programının bu haftaki konuğu Abdurrahman Dilipak oldu. İstanbul Sözleşmesi konusunda soru gelince açıklama yapan Dilipak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın masasındaki raporun kendisine ait olduğunu ifade ederek, çekilme sürecinde raporunun referans alındığını belirtti.

Türkiye'de ve dünyada büyük yankı uyandıran İstanbul Sözleşmesi'nin feshi hala büyük bir tartışma konusu olarak yerini koruyor. Bir gece yarısı Resmi Gazete'de Erdoğan'ın imzasıyla çıkılan sözleşme, kadın haklarının güvencesi olarak görülüyordu. İktidar ise bu sözleşmeye gerek duyulmadan kadın haklarının korunması için yasaların var olduğunu söyledi.

YASA AYNEN DEVAM ETTİĞİ İÇİN HÜKÜMLER GEÇERLİ

Sözleşmeden çekilme sürecini anlatan Dilipak ise "İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanı iradesiyle çekildiğimiz açıklandı. Yasa aynen devam ettiği için sözleşmedeki hükümler mer'i. Bir psikolojik ortam oluştu hem yargıda hem bürokraside" dedi.

TAYYİP BEYİN ELİNDEKİ RAPORUN OMURGASI BENİM RAPORUMDU

Sözleşmenin feshedilmesi sürecinde kendisinin rol oynadığını belirten Dilipak, "Bu sözleşmeden çekilmeye giden süreçteki temel referans enim hazırladığım bir rapordu. Tayyip beyin elindeki raporun ana omurgası benim hazırladığım bir rapordu. Batılılara 'uygulamada sorun yok. Biraz ıslah ettirdik. Kadına şiddeti reddediyoruz. Çünkü yasadaki hükümler aynı. Ne şiş yansın ne kebap' deniyor. Sözleşme yumuşatılarak uygulanıyor. Çocuk haczi geçen günkü düzenlemeyle kaldırıldı. Düne göre daha geri bir pozisyona geldi. Sözleşme hükümlerinin bir çoğu hala yasalarda yerini koruyor" ifadelerini kullandı.