Gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak'ın AK Parti içindeki İstanbul Sözleşmesi’ni savunan kadınlara yönelik söylediği sözler nedeniyle AK Parti Kadın Kollarının 81 ilde suç duyurusunda bulunması üzerine açılan ceza davasının ikinci duruşması bugün Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ MASKELERİYLE GELDİLER

Gazete Duvar'da yer alan detaylara göre, Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) gönüllüsü avukatlar, Dilipak’ın İstanbul Sözleşmesi’ni savunan tüm kadınlara hakaret ettiğini iddia ederek müdahil olma talebiyle duruşmaya katıldı. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) de davaya müdahillik dilekçesi sundu. EŞİK gönüllüsü avukatlarının taktığı “İstanbul Sözleşmesi Bizim” yazan maskeler hakkında KADEM avukatları, maske ile propaganda yapıldığı ve çıkarılması gerektiği yönünde beyanda bulunuldu.

'KADINLARI DEĞİL LGBTİ+'LERİ KASTETTİ'

Duruşmada Dilipak’ın avukatı, Dilipak’ın yazısında kadınları değil LGBTİ+’ları kastettiğini belirterek, “Yazıda kadınlara yönelik tek bir ifadesi yoktur. Fahişeler ve türevleri yerine eşcinseller ve türevleri yazın ne fark eder? İstanbul Sözleşmesi’nin aile hayatı üzerindeki olumsuz etkilerinden bahsetmiştir, aktivizm hareketlerini eleştirmiştir” ifadelerini kullandı.  Ayrıca, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden imzasını çekmesini kastederek, “10 yıl önce kendisine yutturulan zokadan Türkiye kurtulmuştur” dedi.

MÜDAHİLLİK TALEBİ NEDENİYLE ERTELENDİ

Mahkeme, Dilipak’ın ifadesini aldıktan sonra, EŞİK’in bağımsız kadın dernekleri adına yaptığı müdahillik talebinin değerlendirilmesine karar vererek duruşmayı 9 Mart 2022 tarihine erteledi.

NE OLMUŞTU?

AK Parti'nin iddiasına göre, Dilipak'ın yazısı AK Parti kadın kollarına yönelik bir hakaret söz konusu. Dilipak da AK Partili kadınlara yönelik bir söylemi olmadığını belirtmişti. AK Parti'deki AKP'lileri eleştirdiğini de vurgulayan Dilipak, eşcinsellere destek verenlerin 'fuhşiyat' içinde olduklarını belirtmek istediğini söylemişti.

AKP'NİN PAPATYALARINDA NE YAZIYORDU?

İşte Diipak'ın 'AKP'nin papatyaları' yazısındaki davaya neden olan o bölüm: ''AK Parti içindeki AKP’liler, FETÖ’nün zihniyet ikizi gibi davranıyorlar. Hem uluslararası fonlarla destekleniyorlar hem de kamu fonlarını kullanıyorlar. Malum “Yeşil Sermaye” de bunlara sponsor olabiliyor. Koç kadar, Sabancı kadar, Eczacıbaşı kadar bizim “Yeşil sermaye” davasına sadakat gösterip, bu fahişelere ve onların türevlerine karşı seslerini yükseltebilecekler mi? Konfeksiyoncu, gıda zinciri, finans kuruluşu, ses ver Türkiye! Ne bekliyorsunuz!''