Ürdün’de, Batı Şeria’daki Filistin direniş gruplarına silah yardımı göndermeye çalışırken yakalanan Ürdün Milletvekili İmad El-Advan, yargılandığı davada 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Filistin davasına verdiği açık destekle bilinen ve mecliste yaptığı cesur konuşmalarıyla dikkat çeken El-Advan, direnişin yanında duran tavrı nedeniyle sık sık gündeme gelmişti.
Direnişe Sessiz Kalmadı
Daha önce Ürdün Parlamentosu’nda yaptığı konuşmalarda hükümeti Filistin davasına yeterince destek vermemekle eleştiren İmad El-Advan, Filistinli direniş gruplarına, özellikle de Hamas’a yönelik desteğini açıkça ifade etmişti. Konuşmalarında Hamas Sözcüsü Ebu Ubeyde'ye selam gönderen ve Filistin halkının mücadelesine duyduğu saygıyı dile getiren El-Advan, İsrail işgaline karşı direnişi meşru bir hak olarak savunuyordu.
Silah Yardımı Girişimi ve Tutuklanması
El-Advan, Batı Şeria’ya yönelik silah kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle geçtiğimiz aylarda gözaltına alınmıştı. Yapılan açıklamalara göre, milletvekili, direniş gruplarına destek amacıyla Batı Şeria’ya silah göndermeyi planlıyordu. Yakalanmasının ardından, yargı süreci hızla başlatılmış ve bu süreç hem Ürdün hem de Filistin kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı.
Mahkeme, El-Advan'ın bu girişiminin ulusal güvenliği tehlikeye attığına hükmederek, 10 yıl hapis cezası verdi. Ancak destekçileri, El-Advan'ın sadece Filistin halkının meşru haklarını savunduğunu ve insani bir görev üstlendiğini savunuyor.
Direnişe Verilen Açık Destek
El-Advan'ın cezası, İsrail’in Filistin topraklarındaki politikalarına karşı çıkan ve Filistin davasına destek veren kesimler tarafından tepkiyle karşılandı. Pek çok kişi, bu kararın İsrail’in baskısı altında alındığını iddia etti ve El-Advan’ın direnişe verdiği desteğin Ürdün hükümeti tarafından cezalandırıldığını öne sürdü.
Filistin davasına desteğini fiili bir eyleme dönüştürerek risk alan İmad El-Advan, Filistin halkı için bir cesaret sembolü olarak görülmeye başlandı. Direniş yanlısı gruplar, El-Advan’ın cezasının Filistin halkını sindiremeyeceğini ve direnişin devam edeceğini vurguluyor.
Bu olay, bölgedeki hassas dengeleri bir kez daha gözler önüne sererken, Filistin direnişinin, bölgedeki siyasi atmosferde ne denli etkili olduğunu da ortaya koydu. El-Advan’ın davası, Filistin davasının yalnızca bir coğrafyanın değil, bölge halklarının ortak vicdanı ve mücadelesi olduğunu bir kez daha hatırlattı.
