İslam'ın kesin bir dille haram kıldığı faize karşı mücadele eden Diyanet İşleri Başkanlığı, bu kapsamda 2019 yılında yayınladığı bir genelgeyle  maaş ödeme protokolünde “faizsiz finans kurumlarının tercih edilmesi” talimatını verdi. Diyanet-sen'in faiz karşıtı bu genelgeye karşı çıkması şaşkınlığa neden oldu.

MAHKEMEYE BAŞVURUP, FAİZLİ BANKAYA HESAPLARI GEÇİRMEYE ÇALIŞTILAR

21 Mart’ta, merkez ve taşra teşkilatının maaş ödemelerine yönelik ihaleye çıkıldı ve yalnızca katılım bankalarının katıldığı ihaleyi, Ziraat Katılım ve Kuveyt Türk Katılım kazandı. İhale sonucu personele 2 bin 880 lira promosyon ödeneceği kaydedildi. Ancak ihaleyi yargıya taşıyan Türk Diyanet Vakıf-Sen’in başvurusu sonucu ihale iptal edildi. Bu nedenle il ve ilçe müftülüklerinin ayrı ayrı çıktıkları ihalelere tüm bankalar katıldı ve ödenecek promosyon tutarı 16 bin liraya kadar çıktı. 

ÖNCE MAHKEME SONRA DANIŞTAY

Mahkeme kararıyla faizsiz finan kuruluşlarına verilen ihale mahkeme kararıyla iptal edilip faizli bankaya verilince Diyanet İşleri Başkanlığı olayı Danıştay'a taşıdı. Bu nedenle tüm promosyon ödemeleri durduruldu. Yaşanan gelişmelerin kamuoyuna yansımasıyla büyük bir tepki oluştu. 

'DİYANET'İN ARTIK KONUYU KAPATMASI GEREKİYOR'

Diyanet'in Danıştay kararının ardından Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, ''Müftülüklerde ihaleler yapılmış, anlaşmalar tamamlanmış, çalışanların alınan yeni promosyon kararından memnuniyetlerini her ortamda paylaşmış olduğu bir zamanda, yukarıdaki mesajın gönderilmesinin sendikamızca ve çalışanlarımızca doğru olmadığı düşünülmektedir. Yapılan doğru değil. Diyanet’in artık konuyu kapatması gerekiyor; konu gündemden düşmeli. Bazı il merkezlerinde bile katılım bankalarının şubesi yok. Altyapı oluşur, promosyon noktasında da belli bir rakam olur, o zaman biz de ‘Personelin lehine’ deriz çünkü sendikalar personelin hak ve menfaatını korumakla yükümlü.'' ifadelerini kullandı.

diyanet-sen

'DİYANET-SEN HER DAİM ÜYESİNİN YANINDA'

Yaşanan gelişmelerle ilgili Diyanet-sen de bir açıklamada bulunarak, ''Bizler Diyanet-Sen olarak yetkili sendika olmanın getirdiği sorumlulukla sürecin en başından beri içindeyiz. İhale komisyonunda yetkili sendika olarak bulunduk ve tarihe şerhimizi düştük. "Ben yaptım oldu" anlayışıyla Başbakanlık genelgesine aykırı olarak tesis edilen maaş promosyon ihalesi, personelimize/üyemize destek sağlamak yerine sadece mağduriyet ve karmaşa üretmiştir. Gelinen noktada Diyanet-Sen ve başka sendikalar süreci yargıya taşımış ve ilk önce personel lehine karar verilmişse de; Danıştay tarafından personel aleyhine karar verildiği belirtilmektedir. Şunun bilinmesini isteriz ki, Diyanet-Sen'in ve diğer sendikaların yargı süreci yakinen takip edilmekte ve gerekli mütalaalar yapılmaktadır. Öte yandan Sendikamızın yürüttüğü yargı süreci de halen devam etmektedir. Danıştay kararı yürüttüğümüz yargı sürecini olumsuz etkileyecek olsa bile; hukuken bir çok farklı başka başvuru yolunun olduğu unutulmamalıdır. Sendikamız üyelerimizin hak ve menfaatleri noktasında bu işi de takip edecek hukuken tüm mekanizmalar değerlendirilerek son noktaya kadar götürecektir. Alanı kirleten, iş üretmeyip sadece kaos üreten ve personelimizi tedirgin edenlere itibar etmeyiniz... Diyanet-Sen her zaman olduğu gibi her daim üyesinin yanındadır...'' ifadelerini kullandı.