Bir zamanlar Osmanlı’nın en parlak beyinlerini kazandığı devşirme sistemi, bugün tersine işliyor. Artık kendi çocuklarımız, kendi ellerimizle, ekranla, reklamla, sloganla bizden devşiriliyor. Farkında olmadan… Sessizce… Derinden…
"Batıya sövmeden uyuyabiliyorsam, belki de ben de devşirilmişimdir" diyen Doç. Dr. Ahmet Kavlak, zihinlere kazınacak bir sorgulamanın kapısını aralıyor. Her cümle, okuyanı kendi iç dünyasında yüzleşmeye çağırıyor.
- “Dilini kaybeden millet, kimliğini nasıl korur?”
- “Nene Hatun’u tanımayıp Churchill hayranlığıyla büyüyen gençlik nasıl oluştu?”
- “Yabancıya özenmek, ecdadına yabancılaşmak mıdır?”
Ve en çarpıcı sorulardan biri:
“Ben ne kadar devşirildim?”
Eğer Cumhuriyet döneminde kapatılan helikopter fabrikasını bilmeyip, matbaa üzerinden İslam’a yüklenenlerdenseniz, bu yazı tam da sizi anlatıyor olabilir.
Eğer şehit dedesini unutan ama süper kahramanlara hayran büyüyen bir çocuk gördüyseniz, bu yazı sizi rahatsız edecek kadar doğru şeyler söylüyor olabilir.
Eğer "Çağdaşlık adına ne kaybettik?" diye hiç düşünmediyseniz… İşte bu yazı size ayna tutacak.
Zihin açan, tokat gibi sorularla örülü bu yazıyı okumak için tıklayın:
