Derin Gerçekler günler önce konuştu! Erdem Atay’dan gündeme bomba gibi düşecek iddialar!

17 Kasım Pazartesi günü yayınlanan Derin Gerçekler programında, Burhan Kuzu’nun koronavirüsten dolayı vefat etmesi konuşulmuştu. Programda; ‘Acaba FETÖ, koronavirüsü bir suikast enstrümanı olarak mı kullanıyor?’ sorusu sorulmuş, ‘FETÖ’cülerin, hastanelerin ve Sağlık Bakanlığı bilgisayar sistemlerinin içinde cirit attığı’ iddiası konuşulmuştu.

Günler sonra Veryansıntv.com yazarı Erdem Atay bir iddia daha ortaya atarak, Derin Gerçekler’de konuşulan konuyu doğrular nitelikte bir yazı kaleme aldı.

“Şimdi anlatacaklarım yalanlanacak, ancak umurumda değil” ifadelerini kullanan Atay,”Bu gerçeği herkes öğrenmeli! İnanın bu yazıda anlatacağım basit bir şey değil.” Diyerek olayın ciddiyetini gözler önüne serdi.

İLK OLAY 1999 YILINDA PATLAK VERDİ! BAŞROL: OKTAY BABUNA…

1999 yılında bir vatandaşın kanser hastalığına yakalandığını ve o hasta için TV’lerde, haberlerde, sokaklarda kampanya yapıldığını söyleyen Atay, bu kampanya sonucunda 160 bin kan örneği toplandığını söyledi. Sonradan ortaya çıkan bilgilerle beraber örneklerin hasta için değil, ABD’ye gönderilmek için toplandığı ve 120 bin adedinin de gönderildiği gerçeği ile yüzleşildi.

Atay ayrıca, hasta olan o kişinin de şu an rekor cezalar ile yargılanan, Adnan Oktar Suç Örgütü’nün üst seviye adamlarından biri olan, Oktay Babuna olduğunu’da ifade etti.

İddiasını devam ettiren Atay, bu örneklerin aslında ABD’ye gönderileceğinin ayyuka çıkmasının ardından, dönemin Sağlık Bakanı rahmetli Osman Durmuş’un çok mücadele ettiğini dile getirdi ve Durmuş’un şu ifadelerine yer verdi:

“Muhtemel bir savaşta genlerimize duyarlı virüs üretip, Türk askerlerinde savaşacak güç bırakmayabilirler."

ALMAN ‘KİGEN’ FİRMASINA DİKKAT!

İfadelerine devam eden Erdem Atay, yazısının bir bölümünde ise Alman Kigen firmasına dikkat çekerek, o yıllarda, Prof. Dr. Mahmut Çarin’in, Türkiye’nin ilk ‘kemik iliği’ bankasını kurduğunu söyledi.

İşte Atay’ın konuyla alakalı yazısındaki o bölüm:

“Almanya’nın en büyük tanı test üreticisi olan Qiagen (Kigen) firmasından doku tiplemesine yardımcı olan kitler alıyor. Çarin bunlara doku tayini yapıyor ve böylece Türkiye’de organ nakli süreci hızlanıyor. Sonra bir ortağı ile firma sahibi oluyor. Özel hastanelerde organ nakli sistemi kuruyor ve bu firmayı çok yüksek meblağlara Alman Kigen’e satıyor.Kök Hücre işi sonra Türk Hematoloji Derneğine veriliyor, ardından da Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi kuruluyor. Çalışmalar bu merkeze devrediliyor. Türkiye’nin en kritik ve önemli merkezlerinden biri olan Kök Hücre merkezinde doğan çocuklardan kök hücre alınıyor, saklanıyor ve bunlar dokularına göre sınıflandırılıyor. Bu dokular daha sonra kanserlerde, kemik iliği hastalıklarında bir banka görevi görüyor. Ve en önemlisi yakın bir zamanda buradaki doku örneklerinin Koronavirüs tedavisinde de kullanılabileceği konuşuluyor.”

Erdem Atay’ın bütün bu iddiaları ortaya atmasının ardından, yakın zamanda meydana gelen bir skandalı daha ekleyerek yazısını bitirdi. Atay’ın bahsettiği son iddia ise şöyle:

“Kök Hücre Koordinasyon Merkezinde geçen aylarda ilginç bir olay oluyor. 600 bin kişinin kök hücre bilgilerinin bulunduğu Merkezin Analiz Laboratuvarındaki sistem bir anda kapanıyor. Çalışmalar duruyor. Kimse ilk başta ne olduğunu anlamıyor. Sistem 1 hafta kapalı kalıyor. Ve ne olduğu bir süre yaşanan şaşkınlık sonrası ortaya çıkıyor. Verilere birileri tarafından siber saldırı düzenleniyor. Sistem ‘hack’leniyor. Bütün bilgilere erişiliyor ve fidye yazılım dedikleri yazılım sisteme yüklenerek bilgiler şifreleniyor ve kullanılmaz hale geliyor.”

İfadelerini kullanan Atay, Kök Hücre Koordinasyon Merkezi’nin, Eylül 2019’da ATQ Biyoteknoloji İç ve Dış Ticaret LTD. ŞTİ şirketine kiraya verildiğini söyledi. Ayrıca bu firmanında yine tanıdık bir isim olan, Alman ‘Kigen’ firmasına bağlı olduğunu iddia etti.

DERİN GERÇEKLERDE KONUŞULMUŞTU…

Atay’ın söylediği bu şok iddiaların perde arkasında ise; Günler öncesinden Habervakti.com Genel Koordinatörü Bülent Deniz ve Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak, Derin Gerçeklerde konuşmuştu.

Burhan Kuzu’nun vefatı ile, birtakım bilgilerin önce FETÖ’cü kaynaklar tarafından verildiği ve bu yüzden;  ‘FETÖ’cülerin hastanelerin ve Sağlık Bakanlığı bilgisayar sistemlerinin içinde cirit attığı’ söylenmişti. Hatta şu kritik soru sorulmuş ve olayın boyutunun ne kadar ciddi olduğu anlaşıldı:

“Acaba FETÖ, koronavirüsü bir suikast enstrümanı olarak mı kullanıyor?”

Abdurrahman Dilipak ise olaya farklı bir yönden bakarak şöyle demişti: “Demekki, hastaneleri kendileri için infaz yeri olarak gören birileri var!”

Türk milletinin kodları, bilgileri, gen haritaları bir bir düşmanlarımızın eline geçerken bir sürü soru sorulmaya devam ediyor.

Bu durumdan kimler sorumlu? Sorumlular hakkında işlem başlatıldı mı?

Bu saldırıya karşı bir önlem alınmadı mı?

Buranın siber güvenliğini kim sağlıyor?

Hayati önemde olan bir yer neden Almanlara ihale olarak verildi?

İşte Derin Gerçekler programında konuşulan o çarpıcı bölüm:

Habervakti.com