Gazze sağlık yetkilileri, İsrail güçlerinin, Dünya Sağlık Örgütü'nün saldırılar nedeniyle hizmet dışı kaldığını bildirdiği kuzeydeki Kamal Adwan Hastanesi'nin müdürü Dr. Hussam Abu Safiya'yı gözaltına aldığını açıkladı. Sağlık Bakanlığı, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, "İşgal güçleri, aralarında müdürün de bulunduğu Kamal Adwan Hastanesi'ndeki düzinelerce sağlık personelini sorgulanmak üzere bir gözaltı merkezine götürdü," dedi.
Bu durum, Dr. Abu Safiya'nın İsrail'in Gazze'deki ölümcül saldırılarının kurbanı olduğu ilk durum değil. Geçen yıl Aralık ayında İsrail, Gazze'ye yönelik amansız saldırılarında ilk olarak Beyt Lahia'daki Kamal Adwan Hastanesi'ni bombalayarak ciddi hasar vermişti. 25 Ekim'de İsrail ordusu hastanenin üçüncü katını bombalayarak tıbbi oksijen jeneratörünü devre dışı bıraktı; bu saldırı sonucunda yoğun bakım ünitesindeki iki bebek hayatını kaybetti. Ardından, hastaneye baskın düzenleyen İsrail birlikleri, tüm hastaların merkezi avluda toplanmasını emretti. Bu süreçte, hastane personelinin neredeyse tamamı da dahil olmak üzere yüzlerce kişi tutuklandı. Ancak Dr. Abu Safiya, hastaları tahliye etme emrini reddetti.
Dr. Abu Safiya, "İsrail ordusu beni gözaltına aldı ve hastaneyi tahliye etmemi istedi," diyerek, "Reddettim ve içeride sadece hastalar olduğunu söyledim. Ancak 57 personeli tutukladılar ve özellikle cerrahlar olmak üzere ciddi bir doktor sıkıntısıyla baş başa kaldık. Şimdi sadece ben ve bir çocuk doktoru kaldık," ifadelerini kullandı.
Dr. Hussam Abu Safiya'nın İşgalci tankına doğru son yürüyüşü
Bu meydan okuma, hastane girişini bir drone ile vuran İsrail ordusunun hoşuna gitmedi. Bu saldırıda, Dr. Abu Safiya'nın 15 yaşındaki oğlu hayatını kaybetti. "Hastaneden ayrılmayı ve hastalarımı feda etmeyi reddettim, bu yüzden ordu beni oğlumu öldürerek cezalandırdı," dedi Hussam Ebu Safiya, gazetecilere verdiği demeçte.
26 Ekim'de, hastane müdürü, oğlunun cenaze namazını hastane avlusunda kıldırdı. 23 Kasım gecesi, hastane bir başka doğrudan saldırıya maruz kaldı ve Dr. Abu Safiya ağır yaralandı. 24 Kasım'da hastane yatağından bir WhatsApp basın açıklaması yapan Dr. Abu Safiya, "Bu bizi durduramayacak. İşyerimde yaralandım ve bu bir onurdur. Kanım, meslektaşlarımın veya hizmet verdiğimiz insanların kanından daha değerli değil. İyileşir iyileşmez hastalarıma geri döneceğim," dedi.
Aralık ayında, Filistin Ruh Sağlığı Ağları ve Soykırıma Karşı Doktorlar, Dr. Abu Safiya'nın Gazze'deki hastanelerin kötüleşen durumu hakkında yaptığı çağrılara yanıt olarak, uluslararası toplumdan Gazze'nin sağlık sisteminin sistematik olarak yok edilmesine sessiz kalmamaları için çağrıda bulundu. 23 Aralık'ta NBC News, Abu Safiya'dan alıntı yaparak, "Yoğun bakım ünitesine, doğumhaneye ve özel cerrahi bölümüne mermiler girdi; keskin nişancı ateşi, tank mermileri ve dört pervaneli helikopterler dahil her türlü silah hastanenin kreşini, doğumhanesini ve diğer çeşitli bölümleri hedef almak için kullanıldı," şeklinde bildirdi.
Dr. Abu Safiya, Reuters'a gönderdiği mesajda hastanenin kapatılmasının "içerisinde bulunan sivil yaralılar nedeniyle neredeyse imkansız" olduğunu belirtti. 28 Aralık'ta, Gazze'deki son sivil sığınak olan Kamal Adwan Hastanesi, barbarca bir saldırıyla yakıldı. İçerisindeki yoğun bakım hastaları ve diğer acil durumdaki hastalara rağmen, işgalci güçler tarafından tamamen kullanılmaz hale getirildi.
Dr. Safiya'nın son görüntüsü
Kamal Adwan Hastanesi'nin müdürü Dr. Hussam Abu Safiya, gözaltına alındıktan sonra akıbeti belirsizliğini koruyor. Aylardır süren kuşatma altında, yaralı sivillerin hayatını kurtarmaya çalışan hastane, olağanüstü zorluklarla dolu bir mücadele vermekteydi. Dr. Safiya, hastaneyi terk etmeyerek ve teslim olmayarak, gözlerinin önünde oğlunun şehit edilmesine rağmen görevine sadık kalmış, insanlık onurunu korumak için çırpınmıştı. Ancak, insanlık bu çaresiz feryatlara kayıtsız kaldı.
