Edebiyatta tevhit 

Allah'ın varlığını, birliğini, büyüklüğünü ve diğer üstünlüklerini konu alan manzumelere verilen ad. Divan edebiyatı nazım türlerinden olan tevhit, genellikle kaside nazım biçimiyle yazılır. Bu türün örneklerine bazen "tevhidnâme" dendiği de olur. Tevhitler, divanların baş tarafında yer alır. Uzun mesnevilerde, asıl konuya geçilmeden bir tevhit yazılması da gelenek haline gelmiştir. Klasik tevhit örnekleri "zahiri" ve "tasavvufi" olmak üzere iki çeşide ayrılır. Birinci gruba giren örneklerinde Allah'ın zât ve sıfatları açıkça anlatılır. Tasavvufi tevhit örneklerinde bir aşkınlık, coşkunluk hali dikkati çeker; söylenmek istenenler üstü kapalı olarak ifade edilmeye çalışılır.

Klasik edebiyatımızda, itibâr edilen türlerden biridir tevhit. Bir çok Türk şairi bu türde kalemini tecrübe etmiş, ortaya güzel tevhit örnekleri çıkmıştır. Yeni Türk şiirinde de, biçimsel özellikleri zaman zaman farklı da olsa, bir çok tevhid örneğine rastlanır.

Tevhit örneği:

BİRLİK

İkilik yok, birlik var,

Yalnız bunda dirlik var,

Yalnız bundadır felâh,

Lâ-ilâhe illâllah!

Bir aşk için gönüller

Çırpınırken beraber,

İkiye tapmak günah,

Lâ-ilâhe illâllah!

Şu münafık karanlık

Sona erecek artık;

Sabah olacak, sabah,

Lâ-ilahe illallah!

Her türlü nimet bunda,

Beklenen cennet bunda,

Yalnız bir din, bir ilâh,

La-ilahe illallah!

                                   (Orhan Seyfi Orhon)