Ülke ve millet olarak sağlıkta, ulaşımda, savunmada, teknolojide (vs) yadsınamaz ölçüde önemli bir büyüme, modernleşme ve gelişmeler yaşadık. Zenginleştik, konfor ve lüks seviyemiz, 20 yıl öncesine göre olağanüstü derecede çok çok arttı.

Buna karşın insanî değerlerde bir yozlaşma da günden güne artarak, içimizi, ailemizi ve toplumumuzu çürütmekte..

Ahlâkî çöküş ve şiddet artıyor, yardımlaşma ve paylaşma azalıyor.

Alkol, uyuşturucu, satanizm, misyonerlik, şiddet, porno ve deizmin yanında bir de sentetik uyuşturucu belaları, hiçbir dünya görüşüne bakmaksızın bütün çocuklarımızı tehdit ediyor!

Tüm bunların sebebi, uzunca bir dönemdir bu coğrafyada, Batı’dan ithal edilen ve bu ülkenin milli-manevi değerleri ile uyumlu olmayan, toplumun inançları ve beslendiği kültür değerleri ile eşgüdüm sağlayamayan eğitim politikalarının uygulanması olabilir mi?

Eğitim modelimiz, acaba bu toprakların mayasına ters olabilir mi?

.  . .


Türkiye’nin en önemli konusu eğitimdir!

Eğitim meselesi, “medeniyet meselemiz, istikbal meselemiz”dir!

Orasını burasını yamamaya çalışırken yamalı bohçaya döndürdüğümüz bugünkü eğitim sisteminden aslında kökten kurtulmamız gerekiyor!

Bugün öğrencilerimizin önüne konulan sistemde daha çok test çözebilen öğrencinin, daha değerli olduğu anlayışı var.

Ahlaklı olmayı, kariyer yapmanın önüne koymadığımız sürece bu ülke, erdemli insan kıymetini kaybetmeye devam eder..

Çocuklarımızın yeteneklerini, dünyaya, olaylara, hayata ve maddeye bakış açılarını, ruh ve maneviyat yapılarını, kadim değerlerimiz ekseninde geliştirecek bir sisteme ihtiyacımız var.

Mevcut sistem, yetenekleri ve mana dinamiklerini öğüten bir sistem!

Eğitim sistemimiz, “mezun olsun, diploma alsın” yerine, “insan olsun, erdemli olsun” hedefinde bir ‘okul-öğrenci’ ilişkisi şeklinde temellendirilmelidir.

Eğitim sistemimizin her kademesinde akademik öğretim ile ahlâk eğitimi bütünleştirilmeli, şahsiyet/karakter eğitimi esas alınmalıdır.

Genetik kodlarımızdaki büyük cihan devletleri kurarak insanlığa adalet ve merhamet sunmuş “ruh”u yok sayan, çocuklarımızı bizim kadim medeniyet değerlerimizden uzaklaştırmayı temel gaye edinmiş bir eğitim sisteminden ivedi kurtulmamız gerekiyor!

Milli bir eğitim felsefesini yeniden inşa edip hayata geçirebilmek için hızlı adımlar atmalıyız!

Siyasetçiler, eğitimciler, anneler babalar, toplumun her kesimi, hayatın en önemli meselesi olan eğitim meselesinden sorumludur ve taşın altına elini değil, gövdesini koymalıdır!..