Rahmet, bereket ve dayanışma ayı Ramazan-ı Şerif’te insani duygularımız, merhamet hislerimiz ve yaratılanlara şefkat elimiz coştukça coşmalıdır. Laf dini değil, amel (eylem-aksiyon) dini olan İslam dinimiz bizlere hayırda, iyilik, kardeşlik ve barışı sağlamada yardımlaşmamızı emretmektedir. Başta akrabalarımız ve komşularımız olmak üzere Asya, Balkanlar ve bilhassa Afrika’daki mü’min kardeşlerimizin açlık ve sefalet halindeki ızdıraplarını kalbinde hissedemeyen, onlara yardım elini uzatmayan gerçek mü’min olabilir mi? Yaratılanı, yaratıcımız Allah’tan dolayı sevenler hiç; cimri, gaddar ve merhametsiz olabilir mi? Bir yudum suya ve bir dilim ekmeğe ihtiyacı olan kardeşlerine göz yaşlarıyla dua etmeyen, ellerini onların kurtuluşuna uzatmayan, imkânlarını onların sevinmesine harcamayan bir kul değil mü’min, insan olabilir mi? Değil bir defa yüz bin kere Umre ve Hacc’a gitsek bir mazlumun sevindirilmesinde, bir fakirin doyurulmasında, bir garibin giydirilmesinde, sevenlerin evlendirilmesinde ve bir talebenin okutulmasında elde edilen sevabı ve mükâfatı elde edebilir miyiz? Yeryüzündeki mazlumlar ağlarken, sefiller açlıktan ve susuzluktan ölürken iman ve vicdan sahibi bir Müslüman eğlenebilir mi? Birbirine kenetlenmiş bir bina gibi ve bir vücudun azaları gibi olmamız gereken kardeşlerimizin acılarını ve ızdırabını paylaşmak imanımızın gereği değil midir? O halde bazı topluluklarda ve bir kısım medyada nedir bu gaflet? Nedir bu vurdumduymazlık? Nedir bu vicdansızlık? Sözde Ramazan eğlenceleri adı altında icra dilen ve Batı’daki karnaval görüntülerini andıran çılgınlıkları hangi dini ve milli değerle bağdaştırabiliriz? Nedir bu, sanatçı adı altında sahnelere çıkan popçulara belediyelerce ödenen milyonlar? Sazıyla, sözüyle hakkı hakikati duyuracak ve mazlumu sevdirip, kardeşliği hatırlatacak gerçek sanatçılar niçin bu tür programlarda boy göstermez? Neden davet

edilmezler? Kur’an-ı Kerim’e kavuşma ayında tefekkür, teşekkür ve tezekkür programları nerede? İnsanları sonsuzluk alemi Ahiret yurduna hazırlayacak programlar nerede? Hepimiz için kaçınılmaz olan nefsimizle büyük duruşma ve buluşma gününü hatırlatacak sohbetler nerede? İslam alemi tam bir isyan aleminde! Bilhassa Ortadoğu’nun şımarık, müsrif, azgın yöneticileri ve zenginleri tam isyanlarda! Tüm insanlığın hakkı olan petrol gibi yeraltı zenginlikleri üzerinde tam bir israfın içinde çılgınca eğlencedeler. Fakir, yoksul, ezilen halklar, Somali vs. yerlerdeki kardeşlerinin susuzluk ve açlıktan ölümleri umurlarında değil. Saraylarında ve yatlarında, özel uçaklarında eğlence ile meşguller. Allah korusun, içimizdeki bu beyinsizlerin yüzünden başımıza yeni bela ve felaketlerin gelmesinden korkuyorum. Bir Ramazan-ı Şerifi de yine acı, üzüntü ve savaşlarla geçiriyoruz. İftar vakitlerinde göz yaşlarıyla kalbimiz dilhun olarak oruçlarımızı açmağa devam ediyoruz. Tek tesellimiz Türkiyemizin yöneticilerinin duyarlılığı. Hükümetiyle, Diyanetiyle, Kızılayıyla, Deniz Feneriyle, Kimse yok mu Derneğiyle, İHH ve benzeri yardım kuruluşlarıyla, yoksul, aç ve susuz kardeşlerimiz için seferber olunması! Hükümetimizi, sivil yardım kuruluşlarını ve bu insanlık adına kurulan yardım kuruluşlarına güvenerek bütün gücüyle desteğe devam eden kadirşinas, cömert ve merhametli halkımızı cani gönülden tebrik ediyorum. Siyonist, mason ve haçlı Emperyalist çevrelerin tam yüz yıldır işgal edip sömürdükleri için aç ve susuzlukla ölüme terk ettikleri Afrika halkını yardım adı altında Hıristiyanlaştırma planlarını bozmalıyız. Bu sinsi planlarına engel gördükleri başta Deniz Feneri gibi yardım kuruluşlarını kasıtlı şekilde halkımızın gözünden düşürmek için Ergenekon çetelerine bağlı bazı siyasi ve medya kuruluşlarının dış şer güçler adına başlattıkları karalama kampanyalarına kanmamalıyız. Bu karalama kampanyalarının kurbanlarına dua edip, sahip çıkmalıyız. Resmi ve sivil, insani ve İslami yardım kuruluşlarımız eliyle imtihanımız olan mağdur ve mazlum kardeşlerimize inadına yardıma ve inadına desteğe devam etmeliyiz. Unutmayalım ki bu sıcak ağustos ayında tuttuğumuz oruçlarımızın kabul olunup günahlardan arınmamızın yolu yeryüzünün tüm mazlumlarıyla beraber gülüp beraber ağlamamıza bağlıdır. Kimse Yok mu? diye feryat eden mazlum, mahsun ve yoksul kardeşlerimize Yardım Elimizi uzatma zamanı! Kardeşlerimizin şeref ve onurlarını sofralarına katık yapmak isteyen bu karanlık çağın vampir ve yarasalarına karşı Deniz Feneri’mizin ışığıyla yardım edelim, İnsan Hak ve Hürriyetleri mücadelesinin destansı mücadelesini veren başta Türkiyemiz olmak üzere Uluslararası İnsani Yardım Vakıfları bizler sayesinde harekete geçsin! Haydi kardeşlerim, az gayret ve fedakarlıkla bu mübarek ayda tüm mazlumları sevindirelim! Soframızdaki bir somun ekmeği de Somali ve diğer ülkelerdeki kardeşlerimizle pay ederek mazlumların hayır dualarını alalım! Ramazanınız hayırlı, iftar sofralarınız bereketli olsun...